2024’ü şekillendiren 10 iş trendi

Her geçen gün biraz daha gelişen ve dönüşen teknoloji ile iş hayatı yeni bir boyut kazanıyor.

Dijitalleşen dünya ile birlikte maliyetler düşüyor, iş yükü her geçen gün biraz daha azalıyor. Pandemiyle birlikte ise ezberler bozuldu, hayatımıza uzaktan çalışma sistemi girdi ve yaygınlaştı. Ardından gelen küresel ekonomik kriz  beraberinde bazı riskler getirdi... Yaşanan tüm bu gelişmelerle kuralların yeniden yazıldığı iş dünyasında; bu yıl neler yaşanıyor, gelecek yıllarda bizi neler bekliyor?... Stratejik Yönetim Danışmanı Canan Duman, Hürriyet İK için değerlendirdi. İşte 2024’ü şekillendiren 10 iş trendi:

OPERASYONEL MALİYET YÖNETİMİ İLK SIRADA

İş dünyası bu yıl gözlerini operasyonel maliyetleri yönetmeye dikti. 2024’te insan kaynakları ekiplerinin geçim ücreti ile asgari ücret arasındaki tutarsızlığa ve bunun iş yeri üretkenliğini nasıl etkilediğine çok dikkat ediyor. Maaş şeffaflığı  2024 yılında da kuruluşlar için önemli diğer bir konu olmaya devam ediyor. İş tanımlarında ve mevcut çalışanlarla ilgili olarak maaş konusunda açık olmak, ücret eşitliği standardını belirlemeye yardımcı olacak.

AĞ KONUSUNDA ÇEŞİTLİLİK ARTIYOR

Bir diğer önemli nokta ise kariyer desteği (kariyer tamponlaması), çalışanların ağ oluşturma etkinliklerine katılması, özgeçmişlerini, LinkedIn profillerini güncellemesi hatta iş başvurusu yapmak gibi proaktif adımlar atması ile kariyerlerine güvenlik kattıkları strateji anlamına geliyor. Çalışanların mevcut pozisyonlarından ayrılmak istemeseler de rollerinin değişmesi veya ortadan kalkması ihtimaline karşı hızlı bir başlangıç yapmasını sağlayan kariyer desteği aslında yedek kariyer fırsatları yaratıyor. Kariyer desteği, tamamen yeni bir şey olmasa da son zamanlarda uzaktan çalışmanın yaygınlaşması, LinkedIn gibi platformların yaygın kullanımı ve profesyonel fırsatlara erişimin artmasıyla ivme kazanmış durumda. Bireyler, mevcut profesyonel ortamda çeviklikle ilerleme ihtiyacının farkına vararak, becerilerini ve ağlarını çeşitlendirme konusunda daha bilinçli hale geliyor. Bu eğilim esasen istihdam dinamiklerinin gelişen doğasına bir yanıt ve 2024’te de sürüyor.

BECERİYE DAYALI İŞE ALIM YAYGINLAŞIYOR

Öte yandan doğru becerilere sahip doğru yeteneğin azlığı iş dünyası için acil bir sorun olmaya devam ediyor. Sürekli daralma belirtileri gösteren yetenek piyasası ortamında yön bulmak önemli, bu nedenle 2024’te yetenek açığını kapatmak için kuruluşların beceriye dayalı işe alım ve kurum içi yetenek hareketliliğini göreceğiz. Bu kapsamda şirket dışından işe alımlar, şirket içi yetenek hareketliliğine göre önceliklendirilebilir ve işe alımda insanların sahip olduğu becerilere odaklanılabilir. Teknoloji bireyleri işe özgü becerilerle donatırken, dayanıklılık, yaratıcılık, iletişim, işbirliği, özgünlük gibi insana özgü sosyal becerilere daha fazla vurgu yaparak kayda değer bir değişimi ortaya koyuyor. Çünkü bunlar yapay zekânın dolduramayacağı beceriler. İşe alım süreçlerinde insan odaklı beceriler daha önemli hale gelecek ve en iyi işe alma uygulamaları için anahtar olacak.

OFİSE DÖNÜŞ SAVAŞI SÜRECEK

Önümüzdeki birkaç yıl boyunca ofise dönüş savaşını görmeye devam edeceğiz. Zorunlu bir ofis varlığına güvenmeye devam eden şirketler, daha da ciddi bir yetenek eksikliğiyle karşı karşıya kalacak. Çalışanlar, uzaktan çalışmanın esnekliğine ve faydalarına değer veriyor, aynı ücret karşılığında onlara bu esnekliği sunacak birileri her zaman olacak. Bu yıl da ofise dönüş zorunluluğu, yetenekleri büyük şirketlerden uzaklaştırmada önemli bir faktör. Esnek çalışma ve uzaktan çalışma sunamayan şirketler, işgücünün yetersiz personel, aşırı çalışma ve aşırı stres eğiliminde olması nedeniyle piyasada rekabet etmekte zorlanacak.

Z KUŞAĞINI ANLANMAK ÖNEMLİ ROL OYNAYACAK

Baby Boomers (1946-1964’lü yıllar arasında doğan bireyler patlama kuşağı) emekli oldukça, liderlik rolleri X kuşağı, Y kuşağı ve Z kuşağı da dahil olmak üzere giderek daha genç kuşaklar tarafından dolduruluyor. Bu kuşak değişimi, farklı tercihleri ve çalışma tarzlarını beraberinde getiriyor. Genç işgücünün, özellikle de Z kuşağının ihtiyaçlarını anlamak ve bunlarla ilgilenmek kuruluşlar için çok önemli.

LİDERLİK BECERİLERİTALEBİ ARTACAK

Liderlik becerileri önemli bir dönüşümden geçiyor. 2024’te etkili liderlerin güven oluşturmaya, çalışanların katılımını derinleştirmeye, komuta ve kontrol yaklaşımından uzaklaşmaya odaklanması gerekiyor. Liderliğin nasıl daha güçlü, daha net ve daha katılımcı olacağı en önemli öncelikler arasında yer alıyor. 2024’te liderlik becerilerinin hızlı ve yükseltilmesi gerektiği talebi artacak.

YAPAY ZEKÂ DAHA FAZLA İŞ İLANINDA

Teknoloji becerilerine yönelik artan talebin yanı sıra, yeni gelişen teknolojilerin, özellikle de yapay zekânın etkisinin, çeşitli roller üzerinde önemli bir etkiye sahip olması bekleniyor. Yapay zekâ 2023’te çok popülerdi ve bu eğilimin değişmesi pek mümkün görünmüyor. Yapay zekânın benimsenmesinde, sohbet robotlarından makine öğrenimine, birçok sürece gömülü ve perde arkasında çalışan otomasyona kadar heyecan verici bir büyüme görmeyi bekleyebiliriz. Bu nedenle ekipleri yapay zekâyı nasıl kullanacakları konusunda cesaretlendirmek ve eğitmek gerekecek.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEMEL DEĞER HALİNE GELİYOR

Sürdürülebilirlik sadece moda bir kelime değildir; dünya çapındaki işletmeler için temel bir değer haline geliyor. İnsan kaynaklarının sürdürülebilirlikteki rolü nispeten yeni olsa da şirketler iklim değişikliğinin zorluklarına uyum sağlamaya, işgücünün bilgili ve çevresel bozulmalara karşı hazırlıklı olmasına odaklanacak.

ESNEK EKONOMİ HIZLA ARTIYOR

Küresel ve yerel pazardaki aksaklıklar nedeniyle daha da kötüleşen çalışan tükenmişliğinin 2024’te herhangi bir azalma belirtisi göstermesi beklenmiyor. Bu nedenle sağlıklı yaşam programları, zihinsel sağlık desteği ve esnek planlama uygulanarak çalışanların refahına öncelik vermek gerekecek. 2024’te iş yerindeki ruh sağlığı girişimlerine daha belirgin bir odaklanma bekliyorum. Gig ekonomisinin büyümeye devam etmesi modern çağda, ağırlıklı olarak Covıd-19’un şekillendirdiği değişen çalışma uygulamaları sayesinde serbest meslek sahibi ve serbest çalışan gibi unvanlar yaygınlaşıyor. Çalışanlar daha esnek çalışma programları için 9’dan 5’e kadar çalışmayı bırakıyor ve esnek ekonomi hızla artıyor. Esnek ekonominin büyümesi yakın zamanda durmayacak. 2024, işletmeler için öngörülen küresel ekonomik zorluklar, harcama ve yatırım konusunda ihtiyatlı bir yaklaşımı gerektiriyor. Bununla birlikte, bazı teknolojik ve toplumsal değişimlerin bir kenara bırakılamayacak kadar önemli olması bekleniyor.

TÜKENMİŞLİĞE DİKKAT!

Pandemi ile birlikte başlayan “uzaktan/evden/hibrit” çalışma halleri ise dünyanın birçok ülkesine yayılmış durumda. Uzaktan çalışmanın yorucu olabileceğini ve çalışanların çözmekte zorlanabilecekleri bir soruna yol açabileceğini söyleyebilirim ki o da tükenmişlik. Uzaktan çalışmaya uyum sağlamakta zorlananlar ve ev ile iş arasındaki geçirgen sınırları olmayanlar daha çok tükendiğini bildiriyor. Çalışan tükenmişliği, çalışanların işyeriyle bağının kopmasına, hata oranlarının artmasına ve verimliliği etkileyerek işletmelerin büyük maliyetlere katlanmasına yol açabiliyor. Bazı durumlarda tükenmişilik ve diğer sorunları fark etmekte geç kalınıyor, çalışanların diyaloglarında kopmaların yaşanabiliyor. Bu nedenle sorunun arkasındaki tetikleyicileri çözmek için çabalamak gerekiyor. Maalesef mesafe, şirket kültürünü veya bir organizasyonun değerlerine bağlılığını yıpratmasına da izin verebiliyor.