Paylaş
Emre Belözoğlu’nun bir gün önce deldiği siyaset yasağını(!) Çarşı da Taksim’e ısrarlı bir selam vererek hükümsüz kıldı. Eğer akıl tutulmasında ısrar edilirse, dün nereden baksanız, 40 bin yeni ‘siyasi suçlumuz’ olmuştur(!)..
Siyaset değil de fubol konuşalım deniliyor ama takımlarımız da bize pek asist yapmıyor. İlk 15 dakikayı oyunu okuma ve anlama faaliyetiyle geçiren Beşiktaş, 20’den sonra direkt yüklenmeye başladı. Defans terbiyesi geçen sezona göre oldukça düzelen takımın haliyle hücum sayısı düşecekti ama bu kısırlık anlamına da gelmemeli. Veli marifetsiz, Dentinho da narin kalınca tüm ayaklar Fernandes’e bakıyor. Portekizli maalesef istenilen oranda forveti besleyemiyor. Atiba ile istihdam yerlerini değiştirseler fena olmayabilir. Ya da ‘çare Oğuzhan’ diyeceğiz. Herşeye rağmen ilk 45’te pozisyon girişimde siyah beyaz tonlar ağır bastı. Bu arada hakem Colman’a kırmızıyı ihmal etti.
İş bitiren hamleler
DURAN toplara havale edilmiş gözüken oyun Almeida’yı istiyordu. Bilic de 59’da bunu karşıladı. Akabinde de sağa Gökhan’ı sürdü. Böylece Beşiktaş daha bir tehditkar olurken golün sancıları da duyulmaya başlandı. Nihayet Fernandes’in setteki ilk bitirici hamlesinde Olcay geçen sezondan bir devam golüyle taçlandırdı. Gökhan, atamasa yuhalanacağı pozisyonda şimdiden sezonun en güzel gollerinden birini atıp maçı bitirdi. Siyah beyazlılar ikinci devrede komplike yapısı ve arzusuyla şık bir görüntü sunarken futbol konuşma olanağı da sundu. Alınacak çok yol var ama sezona çok pozisyon vermeden alınmış net bir Trabzon galibiyetiyle başlamak da azımsanamaz.Beraberlik kurgusuyla İstanbul’a gelen Trabzonspor ise Colman ve Alanzinho’nun kötü oyunu ve hazır olmayan Malouda’nın faturasını ödedi.
MAÇIN İYİSİ
Atiba: Beşiktaş’ın defansının toparlanmasını sağladı.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Colman: Kafa olarak henüz lige hazır bir görüntü sunmadı.
Paylaş