Her ÅŸey sahada bitiyor

Fenerbahçe yanıltmayı sürdürüyor. Sivasspor karşısında sezonun en iyi futbolunu oynayan sarı lacivertliler hem taraftarlarını hem de Sivasspor’u fena halde ÅŸaşırttı. Ä°ki kez öne geçmesine raÄŸmen maçtan dört gollü yenilgiyle ayrılan Sivasspor’un ÇarÅŸamba’ya kadar öğrenmesi ve düzeltmesi gereken bir dünya iÅŸ çıktı.Â

Edip Uras yazıyor

Liderin son haftalarda özellikle Bursaspor ve Eskişehir maçlarında zorlanması, geçen sezon Istanbul takımları karşısında alamadığı iyi sonuçlar aslında belki de bu maça bir gösterge oluşturabilirdi. Asıl bilinmeyen Fenerbahçe’nin inişli çıkışlı form ve istek grafiklerinde bu maça hangi noktanın isabet edeceğiydi. Bu sezon grafiğinin en üst noktasında bir Fenerbahçe, Sivas’ın hesaplarını bozdu. Takımın toplam kazanma arzusuna Alex, Emre ve defansta Önder’in oyunları da eklenince ortaya Fenerbahçe adına böylesine önemli bir fikstürde ‘güle oynaya’ kazanma şansı doğdu. 

Maçın kaderi iki kez belirlendi. Fenerbahçe iki kez yenik duruma düştükten bir iki dakika sonra eşitliği sağlaması, tabii ki kazanma arzusunun ve maça asılmanın bir göstergesiydi ama futbolun en tehlikeli dakikalarının gol attıktan sonraki bir iki dakika olduğunu Sivasspor iki kez hatırlayamadı. Sonuçta hem seyirci galibiyete ‘gerçekten’ inandı, hem de takımın oynama isteği ile özgüveni birleşti. Ortaya özellikle ikinci yarıda oyunun tam hakimi bir Fenerbahçe çıktı. Sivasspor’un telaşlı uzun topları, ikili mücadele ve alan paylaşımlarında hep çubuklu formaların üstünlüğü bu gösterişli galibiyeti Kadıköy’e taşımış oldu. Maçın başından sonuna kadar Fenerbahçe’deki pas bağlantıları, sezon başından beri ilk kez futbolun temel prensibi ‘pas at ve hareket et’ in en güzel uygulamalarından birini seyrettirdi herkese. 

Fenerbahçe kadrosunun bireysel kalitesi ortada, bundan kimsenin kuşkusu olmamalı. Ancak skorun gelişmesinin de oluşturduğu dünkü maç şablonu her zaman Fenerbahçe’nin önüne gümüş tepsiyle sunulmuyor. Alan yaratılamayan, ikili mücadelelerde fiziki zaaf yaşanan, pas hataları ve top kayıplarının tavan yaptığı maçlar az da değil çok uzakta da. Daha henüz geçen hafta Gençlerbirliği deplasmanında oynanan ‘pozisyonsuz’ maç akıllarda.  

Fenerbahçe Çarşamba günü yeniden kırmızı beyaz formaların karşısına çıkacak. Bülent Uygun ‘Kupa maçı böyle olmaz’ diyerek bir takım sinyaller verdi. Tahminen daha kapalı ve daha da fizik mücadeleli bir Sivasspor göreceğiz. Kadıköy’e Fener’i gözüne kestirerek gelen Bülent Hoca bu kez işini Sivas’ta bitireceği bir beraberlikle tatmin olabilir. Bu daralan alanlar Fenerbahçe’ye Çarşamba günü nasıl bir oyun oynatır, hep birlikte göreceğiz. Kadıköy’lülerin sezonun sonlarına bıraktıkları arzulu ve baskılı oyun tarzında daha fazla saha içi çalışmayla rakiplerinden daha üstün bir tablo oluşturduğu da kesin. Kadıköy’de son iki maçta atılan tam 11 gol, deplasman performanslarına yansımazsa inişli çıkışlı grafik herkesi şaşırtmaya devam edecektir. 

Dünkü maçta Deivid’in kötü oyununa rağmen 75 dakika Emreciksin’siz devam eden İspanyol Dede’mizin anlayışında pek bir değişiklik yok. Alex’in ileriye daha yakın oynaması forvette çoğalma konusunu biraz çözmüşe benzese de artık şu anlaşılıyor ki taktik anlayış değişikliklerinden çok sahada futbolcuların zihinsel dönüşümlerine ihtiyacı var Fenerbahçe’nin. Çünkü aslında her şey Kadıköy’ün gitgide bozulan zemininde gerçekleşiyor, gerisi hikayedir.