Hataların dünya kupası

Vuvuzela sesleri ve Ömer Üründül’ün ‘eşşiz’ yorumlarıyla gol kısırı, futbol fakiri Dünya Kupası devam etti. Buna karşılık ülke futbollarının birbirine yaklaştığının, futbolun gerekliliklerinin her takım tarafından benimsendiğinin kanıtı bir futbol turnuvası bu oynanan. İlk maçlar olması nedeniyle ekiplerin mücadele güçleri ve hırsları da üst düzeyde olunca, denk ve hatta bazen çok sıkıcı derecede sıkışık maçlar izliyoruz. Sadece Almanya istisna oldu.

B Grubu’nda Arjantin hayranlarını kazanmasına rağmen ikna edemeyen bir Arjantin – Nijerya maçı izledik. Golü erken bulan mavi beyazlılar maç boyunca da rakiplerinden üstün gözüktüler. Obi Mikel’in yokluğu ne kadar etkili bilmek güç ama Nijerya rakibi ile aynı standartta gözükmedi. Skor 1-0 kalınca maçın sonunda Uche’nin ayağından bir puana bile ulaşabilirdi Nijerya ama futbol tanrısı Arjantin’e bu haksızlığı yapmadı. Maradona’nın taktiğinin en azından bir bölümü ‘topu Messi’ye verin, o da işi bitirsin’ gibi gözüküyor. Küçük adam takımının attığı 7 şuttan 4üne imza koydu, Enyeama’nın muhteşem kurtarışları olmasa tavşan numarasını da yapar şimdiki memnuniyetsiz başlıkları değiştirebilirdi. Şimdiye kadar izlediğimiz en ‘skoru değiştirebilir’ ekip Arjantin denebilir.

Güney Kore turnuvanın şimdiye kadarki en rahat galibiyetini aldı ama bu maç için kazanana değil kazandırana bak demek lazım. Yunanistan 2004’te Avrupa Şampiyonu olan kadronun yaşlanmış ve yorulmuş hali gibi. Gibisi de fazla, zaman tünelinde maç izledik sanki. Kore’nin hızlı ve seri oyunu, Yunanistan’da günün Emre Güngör’ü Vintra’nın da yardımlarıyla iki gol üretti. Maçın tamamında Hiddink’in imzasının hala hissedildiği Uzak Doğulu ekip rahattı. B Grubu’nda Arjantin’in liderliği konusunda pek şüphe yok gibi, ikincilik için de Nijerya – G. Kore maçını beklemek gerek.(22 Haziran 21.30) Burada beni heyecanlandıran, diğer grupta Fransa’nın ikinciliği halinde ikinci turda bir potansiyel Arjantin – Fransa eşleşmesi.

C Grubunda pek merak edilen İngiltere sahne aldı. Potansiyeli ne olursa olsun, İngiltere bu turnuvaların tutuk takımı oluyor her zaman. Jet hızıyla başladıkları maçta Heskey asistiyle gelen Gerrard golüyle öne geçti Adalılar. İkinci gol için tehlikeler yaratacaklar gibi gözüktüğü dakikalarda okyanusun diğer tarafındaki ‘kuzenleri’ maçı tutmayı başardılar. Gerrard Lampard orta alanına sahip bir takımın bu kadar verimsiz oynaması gerçekten şaşırtıcı. İlk yarıda defansta Terry’nin yanında King, ikinci yarıda Carragher ile oynadılar ancak özellikle sol kanatta kısır kaldılar. Sağda Glenn Johnson iyi oynadı ama o ve Lennon gol yollarına topu sokamadılar. Rooney’in partnerinin Heskey olmadığını düşünenlerdenim. Tüm bunlar birleşince İngiltere maçı rahatlatacak golü bulamadı. Koyu yeşil formalı Green’in Dempsey’in şutunu kelimenin tam anlamıyla ‘içeri alması’ bir anda Amerika’lıları beraberliğe taşıdı. Beraberlik Amerika’ya yeni bir enerji verdi. Bize ilk golü atan Altidore’un topu direkten dönmese İngiltere’yi soğuk duşa da gönderebilirlerdi. Oyuna bence geç alınan Crouch’un hava üstünlüğü gol getirecek kadar uzun süremedi. ABD takımında şüphesiz 5 numaralı Onyewu ile kaleci Tim Howard maçın başarılı adamlarıydı.

Grubun diğer maçında Cezayir ve Slovenya karşı karşıya geldi. Slovenya maçı tek golle kazandı. Oldukça ağır ve sıkıcı geçen maçta en önemli oyuncu oyuna girdikten 15 dakika sonra ikinci sarı karttan kırmızı kart gören Ghezzal’di. Turnuvanın en genç ekiplerinden sahada 26,5 yaş ortalaması ile oynayan Cezayir kalecisi Chaouchi’nin yediği hatalı golle turnuvaya puansız başladı.

C Grubunda herşeye rağmen İngiltere ve ABD ilk iki sırayı alacak gibi gözüküyor. İlk maçından 3 puanlık avantajla diğer maçlarına çıkacak Slovenya’nın diğer maçlarda işi çok zor olacak. Bir sonraki maçlarda Slovenya ile ABD karşı karşıya (18 Haziran 17.00) grubun kilit maçlarından biri olacak.

D Grubunda ilk maçta çoklarının gizli favori gibi gördüğü Sırbistan Gana karşısında 10 kişi kaldı, rakibine hediye ettiği penaltı golü ile de maçı 1-0 kaybetti. Gana maç boyunca çok daha derli topluydu. Ayew, Boateng ve golün ve direkten dönen bir topun sahibi Gyan takımlarını galibiyete sürükleyen isimlerdi. Kalede Kingson maç berabere giderken sarı hayalkırıklığı Krasic’in sert şutunu engelleyerek kader anının adamı oldu. Sırbistan’ın defansif gücünü ileride ödüllendirecek bir yapıcı forveti maalesef yok. Krasic beklentilerin çok uzağında gözüktü, İbrahim Üzülmez’in karşısında izlediğimiz fırtına adamdan eser göremedik.

Ve günün son maçında Almanya sahne aldı. Avustralya diye bir rakibi var mıydı, söylemek çok zor. Almanya bol gollü galibiyeti ile 2006’daki Dünya Kupası’nda yaptığı başlangıcın bir benzerini yaptı. Kosta Rika maçında 4-2’lik galibiyetle başladıkları turnuvada yarı finalde İtalya’ya elenmişlerdi.

Tek kelime büyüleyici bir performanstı. Tüm takım iyiydi, ama Mesut daha bir göze battı sanki. Orta alanda sürekli baskılı oynayıp çok hızlı adam eksilterek dalga dalga Avustralya kalesine indiler maç boyunca. Almanya ne kadar günündeyse Avustralya da o kadar çaresiz gözüktü. İlk dakikalarda girdikleri bir pozisyon dışında Almanlara antreman vermekten öteye gidemediler. Bu grupta Almanya’nın üstünlüğü zaten açık. İkincilik için Gana ve bugün yenilmesine rağmen az da olsa Sırbistan’ın şansı var. Avustralya’nın diğer maçlarında rakiplerine puan kaybettirebileceğini düşünüyorum.