Üsküdar iskelesinin yerini iki cami belli eder: 16. asır yapısı Mihrimah Sultan Cami ile 18. yüzyıl eseri Yeni Valide Cami. Klasik Osmanlı mimarisinin sonu yeni sanatsal anlayışın başlangıcı olarak kabul olarak kabul edilen Valide-i Cedid Külliyesi’ni adımlayalım mı?
#ÜsküdarBugün dilimize dolanan bazı yerlerin öyküsünü biz ulaştıranlar, oralarla ilgili hem kişisel hem de toplumsal hafızaya not düşen isimlerdir. Binaların banileri kadar, mekânların bir şarkı ya da şiirle zihnimize işleyenler de asar-ı atikanın (eski yapıtlar) sahipleridir desek yanlış bir hükümde bulunmuş olmayız. Bu peşrevden sonra gelelim belleğimizde en az Sinan’ın resmi kadar yer etmiş Yahya Kemal’in sesine. Eski şiirin rüzgârını elinde tutan adam Yahya Kemal, bir Ramazan günü, iftar vaktinin yaklaştığı demlerde Üsküdar’ın Valide-i Atik semtindedir. Etraftaki tatlı telaşa şahitlik ederek yolu adımlıyordur. İftarın dudaklarda bir su hasretine dönüştüğü anları yaşayamamak, şairde bir kalp sızısına neden olur ve evine gittiğinde, ‘Atik Valde’den İnen Sokakta’yı kaleme alır. Şiirinin sonundaki ifadeler, ruhunu temize çekmesinin yanı sıra semtin şaire verdiği ilham kanatlanır mısralarında: “Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür/Mademki böyle duygularım kaldı, çok şükür.”
#Üsküdar