Bu hafta sizleri her saat yoğunluk yaşanan, korunmuş eski kale bölgesi, her yerinden denize girebileceğiniz plajları ile dünyanın her yerinden turisti kendine çeken Rodos Adası’na götürüyoruz. Osmanlı dönemi izlerini de taşıyan adada, adeta film platosunu andıran eski şehir bölgesindeki sokaklarda iki gün gezseniz sıkılmazsınız.
#Uğur ÇelikkolBeyin Cerrahı Prof. Dr. Türker Kılıç, “Bağlantısal Bütünsellik” adını verdiği bilimsel yaklaşımı ile beynin nasıl düşünce ürettiğini anlamak için çalışmaya devam ederken, nöronlar arasındaki bağlantının matematiği üzerinden de yaşamın sırrına ışık tutmayı hedefliyor.
#BursaTürkçe pop ve rap ağırlıklı geniş bir repertuara sahip Z kuşağı gençlere ‘Son dönemin en büyük halk ozanları kimlerdir?’ diye sordum. Teklemeden sayabildikleri isimler arasında Âşık Veysel ve bugün ölümünün 10. yılında andığımız Neşet Ertaş vardı. Ne yalan söyleyeyim, bileceklerini pek düşünmemişim ama cevaplara çok mutlu oldum. Ne de olsa ona boşuna “Türkülerin Babası” dememişler. Gönül dağının zirvesindeki büyük ustaya duyulan hayranlığın nedenlerini en yakınındaki isme, Gazi Üniversitesi öğretim görevlisi, müzisyen, yazar, şair Bayram Bilge Tokel’e sordum.
#Neşet ErtaşTam 19 yıldır dünyanın en önemli kadın-moda dergilerinden ELLE’in genel yayın yönetmeni. Medya dünyası onu çok iyi tanıyor. Ama ünü plazaların dört duvarı arasına sıkışıp kalmış da değil. Aksine adı sokaklarda, ormanlarda... Çünkü aynı zamanda Türkiye’deki en ateşli hayvan hakları savunucularından biri. Işın Görmüş’le medyayı, modayı, tasarım dünyasını ve tabii ki Hayvan Hakları Kanunu’ndaki büyük boşlukları konuşmak için bir araya geldik...
#Işın GörmüşHalit Kıvanç, hayvan sevgimi ve kurucusu olduğum HAÇİKO Derneği’nin çabalarını bildiği için, “Gülmek Serbest Dostlar” kitabı çıktıktan sonra dört koldan gelen röportaj talepleri arasından bana öncelik verdi. Koşarak gittim yanına, uzun uzun sohbet ettik. Türk medya, spor ve sanat dünyasının tarihine ışın tutan Kıvanç, 88 yaşında olmasına rağmen öyle güçlü bir hafızaya sahip ki, ağzım açık dinledim kendisini. Siz de okurken aynı şeyi düşüneceksiniz muhtemelen...
25 Mart 2005’te Rahşan Hanım’ın Vasteras’taki evinin telefonu çalıyor. İsveçli bir şair arkadaşı, "Rahşan, hemen bir Metro Gazetesi al, babanla ilgili bir yazı var" diyor. Jonas Hallen imzasını taşıyan sözkonusu yazıda, Musa Anter’in katillerinden birinin İsveç’te oturma izni aldığı ve beş çocuğuyla birlikte Borlange yakınlarında yaşadığı belirtiliyor.