TL son bir haftadır değer kaybediyor. Ocak ortasından beri süren değer kaybı süreci devam ediyor. Döviz kuru sepeti üzerinden bakılırsa tarihi zirveye yakınız. Bunun en başta gelen nedeni, ‘hikâyeyi’ kaybetmiş olmamız. Artık ‘petrol fiyatı düşük gidiyor, enflasyon düşecek, faiz düşecek, TL cinsi varlıklar değerlenecek’ senaryosu da kalmadı; bunu berbat eden bir Ankara siyasetinin ekonomi politikası da. Politik alandaki gelişmelerle de; seçimlere giden yolda, çatışmacı bir kutuplaştırma siyasetinin de ipuçları ortaya çıkmaya başladı.
#DolarPİYASA uzmanları Merkez Bankası’nın 0.25 puanlık indirimlerine bu ay da devam edeceğini, çünkü TL’nin değerli kaldığını söylüyorlar. Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında yüzde 4.75’e indirilen gecelik borçlanma faiz oranının, yüzde 4.50’ye çekileceği tahmin ediliyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2013 yılına ilişkin hem vatandaşı hem de piyasayı uyardı: “Kimse, ‘Merkez Bankası dalga boyunu azaltacakmış, ben de risk alayım’ demesin. Dünyada ne olacağı hiç belli olmaz. Herkes kendi döviz riskini iyi yönetsin. 2013 yılı kur açısından oynaklığın düşük ama riskin piyasa üzerinde olduğu bir yıl olacak.”
Merkez Bankası’nın 2002 yılından itibaren toplam 76.2 milyar dolarlık net döviz alımı yaptığını belirten Başkan Erdem Başçı, “Döviz rezervleri aynı dönemde 73.3 milyar dolar artış göstererek 93.2 milyar dolara yükseldi. Güçlü döviz rezervi iç ve dış şokların olumsuz etkilerinin giderilmesine katkı sağladı” dedi.
Parasından sıfır atan diğer ülke örneklerine bakıldığında, bugünlerde çok tartışılan yuvarlama sonucu enlasyon etkisinin en fazla 1 yıl sürdüğü görülüyor. Uzmanlar, sıfır atmanın Türkiye'nin mekroekonomik göstergelerinde önemli bir değişikliğe neden olmayacağı görüşündeler.