6 Şubat depremleri nedeniyle bu yıl ülkece yastaydık. Yaza doğru canlanmaya başlayan kültür-sanat ve spor etkinliklerinde bir arada olmak bir nebze de olsa iyi geldi. Sinemaya gittik; ‘Hayat’, ‘Tanrının Unuttuğu Yer’ gibi başyapıtları izledik. Konserlere, festivallere katıldık; Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için özel bir şov hazırlayan Edis’le coştuk. Tiyatroyu da ihmal etmedik, Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay’ın 20 yıl sonra ‘Kel Diva’da buluşmasına tanık olduk. Brieflyart’taki sergisini gezerken değerli sanatçı Şenol Yorozlu’nun kısa bir süre sonra aramızdan ayrılacağı aklımıza bile gelmedi. Canımız evde oturmak istedi, açtık Murathan Mungan’ın ‘995 km’sini okuduk, Mert Demir’in ‘Ateşe Düştüm’ şarkısıyla hüzünlendik. Akşam olunca Gallada’da güzel bir yemek yiyip arkasından Frankie’de müzik dinledik. İstanbul Modern’in önünden geçerken Renzo Piano imzalı binasını hayranlıkla inceledik. Bu arada spordaki başarılarımız bizi mutluluktan ağlattı. Antalya yine tatil için ilk tercihimiz oldu. Barbie çılgınlığı modayı esir alırken herkesin dilinde iklim değişikliği vardı… Ve elbette bir de şu soru: “Yapay zekâ dost musun, düşman mısın?”
#Melis YılmazTürkiye Cumhuriyeti bugün 91’inci yaşını kutluyor. Bu kutlu günde tarihte iz bırakan ‘Cumhuriyet kadınları’nı hatırlıyoruz. Sanatta, sporda, siyasette hep öncü oldular. Kimi bilimde çığır açtı, kimi söylediği şarkıyla gönlümüzde taht kurdu. Ülkemizi ileriye taşıdılar. İşte Cumhuriyet’in sembolü 91 kadın...