Paris’te sokaklara erkek ismi verilmesini protesto eden ve sokak tabelalarını kadın isimleriyle değiştiren feministlerin eyleminden ilham alan Ankaralı kadınlar, benzerini Başkent’te yaptı. Gece yarısı sokağa çıkan kadınlar, yol ve yön tabelalarına, öldürülen ve mağdur edilen kadınların isimlerini yapıştırdı.
İsrail ile diplomatik krize neden olan Ayrılık dizisinin Danışmanı Yaşar Seyman, Hürriyet İnternet’e konuştu: “Diplomaside bahane bulmak istenirse diplomatın kravat rengi bile krize neden olabilir. İki ülke arasındaki tatbikat krizi de bizim dizinin şansızlığı oldu.”
İsrail istihbaratının hedef aldığı Filistin vatandaşı ve Hamas bağlantılı kişilere ilişkin ele geçirdikleri gizli bilgileri İsrail İstihbarat Servisi Çevrimiçi Operasyon Merkezi (İÇOM) paylaştıkları iddia edilen 20 sanığın yargılanmasına başlandı.
#CasusHürriyet Kitap Sanat’ın gelenekselleşen ‘Yılın En İyi Kitapları’ seçkisi için kitap ekleri editörleri ve eleştirmenlerden oluşan 20 kişilik jürimiz bu sene yayımlanan kitapları, kurgu ve kurgu dışı olarak ayrı ayrı değerlendirdi. Hürriyet Kitap Sanat yazı işleri ekibi olarak biz de bir seçki hazırlayarak jürinin ‘+1’i olduk. Jürinin sıralamasına göre yaptığımız puanlama sonucunda, Pınar Öğünç'ün ‘Pandemi Zaiyatı' adlı çalışması kurgu dışı kategorisinde birinci oldu. İşte jürimizin seçkisiyle, 2021’in kurgu dışı kategorisindeki en iyi 50 kitabı.
#Kurgu DışıYavuz Turgul imzalı ‘Yol Ayrımı’, Mazhar adlı bir işadamının geçirdiği kazanın ardından acımasız yanlarını bırakarak iyi bir insana dönüşmesini anlatıyor. Öykü bir büyük burjuvanın portresini çizerken gündelik hırslar içinde kaçıp giden anlara ve mutluluklara vurgu yapıyor. Film, Şener Şen’in kariyerinde ilk kez ‘biber gazı’ yediği yapım olarak tarihe geçecek.
#Yol AyrımıRoman, Türk edebiyatına Fransızcadan yapılan basit çevirilerle girdi. Yıl 1862’ydi, Fénelon’un romanı Türkçeye Yusuf Kâmil Paşa’nın çevirisiyle ‘Terceme-i Telemak’ olarak çevrildi. Sonra Victor Hugo geldi... İlk Türk romanıysa bundan 10 yıl sonra yayımlanacaktı. Şemseddin Sami’nin ‘Talat ile Fitnat’ın Aşkı’ adlı eseri, ana-babasının zorlamaları sonucu istemediği biriyle evlendirilen ve sonunda kendini öldüren genç bir kızı anlatıyordu. Sonra Ahmet Midhat Efendi’ler, Recaizade Mahmut Ekrem’ler geldi. Türk edebiyatı akımlardan etkilendi ve yazıldığı döneme ışık tutan eserler üretildi. Kimi yazar insanı öne çıkardı, kimi tarihi, siyasi tutumunu, kimi cinselliği... Hepsi biricikti, hepsi bize masa başında yazılmış gibi görünen ‘gerçek hayatlar’ı anlattı. Okuyana ‘hayatın anlamı’nı sorgulattı. Bir liste yapıp romanlara gömülsek insanların, ülkelerin, psikolojinin, siyasetin nasıl değiştiğine dair tarih dersi almamız da kaçınılmaz. İşte biz de bu büyük fotoğrafa bakalım istedik. Hürriyet Pazar olarak ‘sinema’ ve ‘müzik’ soruşturmalarının ardından eleştirmenler, yazarlar, akademisyenler, edebiyat öğretmenleri ve yayıncılardan oluşan 100 kişilik bir jüriyle ‘Türk Edebiyatının Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı’nı çalıştık. Tavsiyemiz bu listeyi alın ve onun izinden bir kütüphane oluşturun.
#Türk Edebiyatının En İyi 100 EseriTaksi şoförü öfkeli, “Bayramda tatil de ne demek? Ailenle ol. Büyüklerine git.” Gelenek dediniz, bayramda bir yere gitmediniz. Paranız çıkışmadı, gidemediniz. Yollarda helak oluyoruz! Tatilden sonra tatile ihtiyacımız oluyor dediniz. Evde kaldınız. Sizi kendi şehrinizde yavaş turizme davet ediyorum. Ailenizle. Sevgilinizle. Tek başınıza. Kendi rehberiniz olun. Kredi kartınızı evde bırakın. Akbilinizle şehrinizi keşfe çıkın. Bayramda yavaş turizm adresim Bakırköy...
#BakırköyTemaslarda bulunmak üzere Ankara'ya gelen Barzani, "Türkiye'deki çözüm sürecinin devam etmesi için gerekli fırsat veya imkanlar üzerinde duruldu. Süreç keşke bu noktaya gelmeseydi" dedi. Barzani, Türk askerinin Musul'daki nöbet değişimi meselesinin ise 'abartıldığını' söyledi.
#Barzani2002’de “sandık patlayınca” tanıştık AK Parti iktidarıyla. Sistemle sorunu olduğunu açıkça beyan eden bir siyasi irade, gücünü her seçimde artırarak ülkenin 10 yılına adını kazıdı. Ekonomide tanıdık bir reçete ile devam edip, toplumsal kesimlerin lehine sosyal politikalarla oy pastasını büyüttü. Bu başarının altında, kapı kapı dolaşan örgüt ve yerel yönetim deneyimiyle zirveye tırmanan Başbakan Erdoğan’ın çok büyük payı var.
Ne Osmanlı-Türk romancılığı ne de reyting rekorları kıran diziler üzerinde yeterli özgün çalışma yapılıyor. Aşk-ı Memnu dizisinin neden bu kadar seyredildiğini nedense kimse tahlil etmedi. Keza dizi gibi, Eren Talu-Defne Samyeli ilişkisinin de gündem yaratması üzerinde duruldu. Oysa bunlar yapılmadan ne Aşk-ı Memnu romanının yazıldığı ve çok beğenildiği II. Abdulhamid’in baskıcı rejimi, ne de Aşk-ı Memnu dizisinin çok seyredildiği Ergenekon’un yarattığı korku toplumu analiz edilebilir. Kafanız mı karıştı; halbuki tüm bunların basit bir yanıtı var.