Biz 1947’liler dünyanın dört bir yanında aynı yılda doğduk. Aynı yıllarda toprak sahalarda top koşturduk. Aynı müzikleri dinledik. Sonra öyle bir yıl geldi ki, hepimiz aynı Tanrı’dan inmiş bir ilahi emirle yollara düştük. Yürüdük, yolların yürümekle aşınmayacağını öğrendik. Kimimiz dağlarda kaybolduk, kimimiz kendi bataklığımızda boğulduk...