115 ülkenin odalarını bir çatı altında birleştiren Dünya Odalar Federasyonu’nun Başkanlığı’na TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu seçildi. Altı aday arasında en yüksek oyu alan Hisarcıklıoğlu, “TOBB olarak tüm bölgesel, küresel kurum ve kuruluşların yönetimine seçiliyor, ülkemizi ve iş dünyamızı temsil etme onurunu yaşıyoruz. Başarımızın yurtdışında da görülüyor ve takdir ediliyor olması beni bir Türk olarak çok mutlu etti. Beni bu göreve layık gören, oy veren uluslararası iş dünyası temsilcilerine teşekkür ederim” dedi.
#Rifat HisarcıklıoğluTOBB Başkanı ve ICCIA Başkan Yardımcısı Rifat Hisarcıklıoğlu "TOBB ve ICCIA iş birliğinde çalışma başlattığımız, İslam Odası Tahkim Merkezi, İstanbul’da faaliyete başlıyor. Merkeze ilişkin anlaşma, Ticaret Bakanlığımız ve ICCIA arasında imzalanacak. İnşallah bu sayede, aramızdaki ticareti ve yatırımları cazip hale getirip, artıracağız" dedi.
#Rifat HisarcıklıoğluRıfat Hisarcıklıoğlu, uzun zamandır yönetimini sürdürdüğü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile özdeşleşmiştir. Aslen Kayserili olan ancak Ankara'da dünyaya gelen Rıfat Hisarcıklıoğlu, 2002 yılından bu yana TOBB başkanlığını üstlenmektedir. Peki, Rıfat Hisarcıklıoğlu kimdir? İşte, o isim hakkında detaylı bilgiler
#Rıfat HisarcıklıoğluTOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun 3 kişilik heyet ile yaptığı Mısır ziyareti, “2 yıl aradan sonra Mısır’ı ilk kez üst düzey bir heyet ziyaret ediyor” şeklinde yorumlandı. Mısır medyasında geniş yer bulan ziyaret, iki ülke arasındaki ticari ilişkiler adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ziyaretin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yapıldığı iddia ediliyor.
#Mısır- Bakan Işık: "Yeni bir fırsatı da kaçırmak istemiyoruz. O da elektrikli hibrit araç. İnşallah yerli bir Türk markasını 2020'den önce yola çıkaracağız. Bu nerede üretilecek? Bunu devlet olarak biz üretmeyeceğiz. Bunu babayiğitlerin bir araya geldiği konsorsiyum üretecek"
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı ilk 2001 yılı haziran ayında üstlenen Rifat Hisarcıklıoğlu, 2002 yılında Brüksel’de katıldığı bir zirvede dönemin NATO Genel Sekreteri George Robertson’un şu sözlerini beynine kazıdı: