Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Ek ders ücreti karşılığında çalışan ve usta öğreticilik yapanlara müjde veren Erdoğan, "Saatlik ücrette yüzde 25 artışa gidiyoruz. Aylık ücrette 2023'te yüzde 91 artış yapmış olacağız." dedi. CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun sözlerine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir tane sözde vekil benim Mehmetçiğime saldırıyor. Mensubu olduğu ana muhalefet partisi bu vekil müsveddesine en ufak bir söz söylemiyor, bir müeyyide uygulamıyor." ifadelerini kullandı.
#Recep Tayyip ErdoğanTürkiye, deprem felaketinin yaralarını sarmak için kenetlendi. 213 televizyon ile 562 radyonun canlı olarak yayınladığı “Türkiye Tek Yürek” programında afet bölgesi için rekor bağış toplandı. Ünlü isimlerin telefonla bağışçılarla görüştüğü yayında toplanan miktar; 115 milyar 597 milyon 28 bin TL olarak açıklandı.
#Türkiye Tek YürekCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "7. Anadolu Medya Ödülleri" programında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen son 20 yılda basın ahlakı ve hürriyetinde seviye atlamıştır. Objektif muhasebe yapan herkes medyamızın daha bağımsız olduğunu kabul edecektir" dedi.
#Recep Tayyip ErdoğanOkullar 11 Nisan’da eğitime kısa bir mola veriyor. Bir sonraki pazartesine kadar sürecek bu bir haftalık ara hem öğrencilere hem de velilere seyahat fırsatı sunuyor. İlkbaharın en güzel zamanlarına denk gelecek tatil için biz de jürimize “Nereye gitmeli, ne yapmalı” diye sorduk. Kamp, müze, yürüyüş, eğlence... Birbirinden güzel ve öğretici, yurtiçi ve yurtdışından 10 rotayı anlattılar.
#Geziİsrail'in Doğu Kudüs'teki Filistinlilere yönelik saldırıları ve Filistinlilerin Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde evlerinden zorla çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kalması, İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi.
#Istanbulİzmir, Manisa, Denizli, Aydın, Uşak, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Konya, Afyonkarahisar, Karaman, Aksaray, Trabzon, Rize, Giresun, Ordu, Gümüşhane, Artvin, Van, Bitlis, Muş, Hakkari, Erzurum, Erzincan, Tunceli, Ağrı ve Ardahan'da kadın sivil toplum örgütleri ile sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri, evlatlarını terör örgütünün elinden kurtarabilmek için nöbet tutan Diyarbakır annelerine destek amacıyla basın açıklaması yaptı.
#Esra Garagon EtlikTürkiye’nin en eski sivil girişimlerinden biriydi Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği ve ‘Umut Otobüsü’. Kayıp insanların fotoğraflarıyla Türkiye’yi turlayan otobüs basının da, halkın da ilgi odağıydı. Yüzlerce kişinin bulunmasına vesile oldu, ödüller aldı. Oğlu 1992’de kaybolan bir babanın kurduğu dernek, maddi sıkıntılar nedeniyle çalışamaz halde. ‘Umut Otobüsü’ kontak kapatınca, onun yerine yola eski minibüsle devam ettiler. Ancak şimdi o minibüse de yakıt bile bulunamıyor. Kayıp yakınları otobüsün yeniden yollara çıkmasını ve umut olmaya devam etmesini istiyor.
#GazetehaberleriArtık devir değişti. Tabii Çeşme-Alaçatı da... Sezonu tam yarıladığımız şu günlerde gelin, bu değişimin notlarına bakalım. Gün geçtikçe Bodrum’a daha da benzemek iyi mi oldu? Çeşme Bodrum’laştıkça... İyot kokusuna kebap kokuları karıştıkça... Bizim de, Çeşme’nin de, Alaçatı’nın da tadı kaçtı.
#Çeşmeİskenderun'da 2,5 yaşındayken kaçırılan oğlu Gürsel Selam'ı bulmak için Türkiye'nin dört bir yanında çalmadık kapı bırakmayan İbrahim Selam'ın hasreti, 21 yıl sonra sona erdi. İbrahim Selman, mucize gibi kavuşmayı şu sözlerle anlattı: "17 Temmuz'da benim sosyal medya hesabıma bir mesaj düştü. İşlerimin yoğunluğundan geç baktım. 'İbrahim Bey acil sizinle konuşmam gerekiyor, bir konu hakkında. Lütfen dönüş yapın' diye mesaj gelmiş. Ben de kendisine 'Benim bir tek önemli konum var, o da kayıp oğlum Gürsel. Başka hiçbir konu önemli değildir' dedim. Gürsel bunun üzerine bana çocukluk fotoğrafını attı. 'Bu ben miyim? Sen benim babam mısın?' deyince, dünya tersine döndü."
#YAKADBaşkentliler Afrin’de Zeytin Dalı Harekâtı’na katılan vatan evlatlarını unutmadı. Ankaralı anneler, ördükleri bere ve atkılarla, sardıkları dolmalarla, yazdıkları mektuplarla Mehmetçik’e ‘Hep birlikte yanınızdayız’ mesajı gönderecek. Belediyeler de bölgedeki halk için yardım çalışmaları yapacak.
#AfrinKadıköy’de sokaklar kalabalık ama insanlar sakin. Herkesin keyfi yerinde... Kimseyi geri çevirmiyor Kadıköy... Cebinde herkes için bir şeyler var: İsteyene deniz, isteyene İstanbul’un en güzel günbatımı, isteyene sereserpe uzanabilecekleri çayır çimen, isteyene Yeldeğirmeni ve Moda’nın yeni dalga kafelerinde dertsiz tasasız muhabbet... Çocuklar için koşup oynayacak alan, gençler için özgürlük, yaşlılar için rahatsız edilmeden nefes alma imkânı... Kadıköy’ün gündüzü böyle yaşanıyor. Bir de gecesi var. Yepyeni barlarından kimisi gizli hazine değerinde restoranlarına, açık hava meyhanelerinden İstanbul’un yeni ve dinamik sound’unun üretilip sergilendiği konser salonlarına, giderek daha büyük bir kitleyi kendine çeken Kadıköy gecesi... İlçenin, İstanbul’un cazibe merkezi haline gelmesinde bir sır var muhakkak. Beyoğlu’nun sönükleşmesi mi, Gezi olaylarından sonra kültür-sanat ekseninin yer değiştirmesi mi, başka türlü bir şehir anlayışının giderek yerleşmesi mi? İşte bir cevap... Kadıköy merkezli dergi Bant Mag.’ın kurucularından James Hakan Dedeoğlu ve Aylin Güngör, “Burada bu kadar yoğun bir kültür-sanat üretiminin ve tüketiminin olması ne anlama geliyor” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Şehrin diğer semtlerinde bir şeylerin yanlış gittiği anlamına...”Peki Kadıköy’de doğru giden ne? Ya da tam aksine, bu yükseliş bazı Kadıköylülerin artık orada barınamamasına, örneğin Fikirtepe’de olduğu gibi kenara itilmesine mi neden oluyor? Sokakları dolaştık, ilçenin sakinleriyle ve onu çekim merkezi haline getiren aktörlerle konuştuk, geniş bir dosya hazırladık.
#KadıköyHayatta en sevdiğim yer hep İstiklal Caddesi oldu. Taksim’den aşağı kaptırdım mı, içimi heyecan kaplar, o hava, o renk cümbüşü kalp atışlarımı hızlandırırdı. Beyoğlu’nun karnavalımsı ortamında, insanlar kaybolur, eşitlenir ve her seferinde yeni bir maceraya atılırdı. Biliyorum, pek çoğunuz için de öyle, Beyoğlu canımızı yakan, kişisel bir mesele. 2000’lerin ortasındaki ‘altın yıllar’da burası Avrupa’nın en gözde semtlerinden biriydi. Newsweek dergisi “Cool İstanbul: Avrupa’nın en havalı kenti” kapağıyla çıktığında, kimsenin umurunda olmamıştı. Bundan şüphemiz yoktu ki... Ve başrolde Beyoğlu vardı. Peki sonra ne oldu? Sert bir düşüşe geçti. Sokaktaki masaların kaldırılması, sembol mekânların kapanması, Gezi olayları ve terör saldırılarından sonra bir süre hayalet şehre dönüştü. Batılı turist kayboldu, boşluğu Arap turist ve mülteciler doldurdu. Meyhaneler kebapçı, barlar nargileci oldu. Sokakta Türkçeden çok Arapça duyulmaya başladı. Ve ayağını kesen kesim, “Beyoğlu bitti, Ortadoğululaştı” noktasına geldi. Bu doğru mu? Yaşanan dönüşüm ne ve arkasında ne var? Açık bir kafayla gittik, haftalarca çalıştık... Esnafla, tarihçilerle, mimarlarla, sanatçılarla konuştuk. Ara Güler’e de kulak verdik, İranlı sokak müzisyenlerine de... Beyoğlu Belediye Başkanı’yla Tarlabaşı’ndaki lüks inşaatları da gezdik, tam dibindeki mültecilerin gecekondularına da konuk olduk...En önemli şey kulak vermek, anlamak ve şehir hakkına sahip çıkmak... Beyoğlu’nun kaderi Türkiye’nin de kaderi. Dört gün sürecek yazı dizimiz hafta içi Hürriyet’te devam edecek. Haydi, hep beraber Taksim’den aşağıya bir süzülelim...
#Beyoğlu