Doğum parası ne zaman yatar sorusu, pek çok ebeveynin gündeminde yer alıyor. Yeni doğum yapan anneler, doğum parası nasıl alınır, ne kadar sorularına yanıt arıyor. Devletin sosyal yardım desteği olarak sağladığı doğum parası, geri ödemesiz olarak veriliyor. Bu destekten faydalanmak isteyenler de neler yapılması gerektiğini merak ediyor. Peki 2022 doğum parası nasıl alınır, ne kadar? Doğum parası başvurusu ve sorgulama
#Doğum ParasıŞanlıurfa’nın Hilvan ilçesine bağlı Şahbeli köyünde okuma-yazması olmayan bir çobanın dokuz çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Çocukluğu yoksulluk içinde, köylerdeki adaletsiz ağa-maraba sistemine isyan ederek geçti. Ortaokul yıllarından itibaren İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirene kadar işportacılık yaptı… CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile eski albümleri karıştırdık.
#Mahmut TanalVar ya Okan Ali bebek tam yemelik!!! Allah nazarlardan saklasın. Pek huzurlu, pek güzel bir bebek. Ceyda Düvenci ve Bülent Şakrak’ın minik bebekleri. Amerika’da doğdu, çünkü serebral palsili ablası Melisa’nın yıllık sağlık kontrolü vardı, şimdi de bahçesinde yavru kedilerin oynaştığı bir evde yaşamını sürdürüyor...
#YazarlarZaman ve uzaklığın asit gibi aşındırdığı taşlara benzermiş anılar. O yüzden günleri değil anları anımsarız. Hayatımızda iz bırakmış olan o anları... Arif Keskiner’in son kitabı “Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal’li Anılar”ı okuyup onunla söyleşiye giderken, bir insanın bunca yıllık bunca hatırayı nasıl dün yaşanmış gibi aktardığına akıl erdirmeye çalışıyordum. Dile kolay bu, dördüncü anı kitabı Keskiner’in... Komünist Arif ya da nam-ı diğer Çiçek Arif’in tüm yaşamı Çukurova’dan İstanbul’a gelen bir erkek külkedisinin hikayesini andırıyor. Konuştukça anlıyorum ki onun camdan ayakkabısı ise biriktirdiği dostluklar olmuş. Arif’i tarifsiz zamanlardan tanıyan Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Sezen Aksu, Abidin Dino ve daha niceleri ile paylaştığı, insanın kafasına balyoz gibi vuran anıları beni de şaşkına çevirdi doğrusunu isterseniz. Buyrun bir yaşam ustasının hatıralar sofrasına...
Ben kediden hoşlanmam. Nankör derler ama... Kimbilir, insana eyvallah demediğinden midir, başına buyruk oluşundan, küstah tavrından mı... (Ben köpek severim, ama öyle her köpeği de değil, birini, köpeklerin hasını, Zoro’mu... Anlatırım size.) Hani kedi sevmem demek de yanlış belki, meraklısı değilimdir. Ama, kediler beni çok sever nedense... Misafir gittiğim evde bir kedi varsa, beş dakikayı geçmez benim kucağıma tırmanır, şaşmaz. Sevenler, “Demek ki sevmem diyorsun ama seviyorsun, kediler de bunu hissediyor” diye yorumlar.