İstanbul Boğazı'nın farklı noktalarında artış gösteren denizanalarına dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, "Denizanasını yoğun olarak gördüğümüz yerlerin, organik kirlilik açısından kirli olduğunu ifade edebiliriz. Denizanaları artışı sonrasında müsilaj olayını görebiliriz" dedi. "Şu anda bizim kıyı sularımızda öldürücü denizanaları yok" diyen Okyar, "Dünyada var. En tehlikeli deniz canlısı Avustralya sahillerinde bulunan bir denizanası türü. Köpek balığından bile tehlikeli. Saniyeler içinde insan öldürebiliyor. Marmara Denizi'nde mor, büyük olan türler var. Bunlar sizi rahatsız edebilir, yakabilir. Özellikle göz, burun, ağız gibi hassas mukozaların olduğu bölgelere değdiğinde size oldukça rahatsız edebilir" diye konuştu. Okyar, denizanası ile temas edilmesi halinde ne yapılması gerektiğini de açıkladı. Bu arada Beylikdüzü'nde kıyıya yakın noktalarda müsilaj benzeri kirlilik dikkat çekti.
#Denizanasıİstanbul Boğazı'nın farklı noktalarında artış gösteren denizanalarına dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, "Denizanasını yoğun olarak gördüğümüz yerlerin, organik kirlilik açısından kirli olduğunu ifade edebiliriz. Denizanaları artışı sonrasında müsilaj olayını görebiliriz" dedi. "Şu anda bizim kıyı sularımızda öldürücü denizanaları yok" diyen Okyar, "Dünyada var. En tehlikeli deniz canlısı Avustralya sahillerinde bulunan bir denizanası türü. Köpek balığından bile tehlikeli. Saniyeler içinde insan öldürebiliyor. Marmara Denizi'nde mor, büyük olan türler var. Bunlar sizi rahatsız edebilir, yakabilir. Özellikle göz, burun, ağız gibi hassas mukozaların olduğu bölgelere değdiğinde size oldukça rahatsız edebilir" diye konuştu. Okyar, denizanası ile temas edilmesi halinde ne yapılması gerektiğini de açıkladı. Bu arada Beylikdüzü'nde kıyıya yakın noktalarda müsilaj benzeri kirlilik dikkat çekti.
#İstanbulMersin’in 321 kilometrelik kıyı şeridinin neredeyse her noktasında görülen denizanalarının sayıları, günden güne azalıyor. 15-20 gün önce bütün sahil şeridinde gözüken denizanaları, artık birkaç noktada ve çok az sayıda görünüyor. Prof. Dr. Deniz Ayas, şu anda denizanalarının yoğunluğunda ciddi bir düşüş olduğunu belirterek, "Birkaç nokta hariç denizanaları körfezde bulunmuyor. Denize girilebilecek kısımlarda herhangi bir denizanası popülasyonu yok" dedi.
#MersinMersin’in 321 kilometrelik kıyı şeridinin neredeyse her noktasında görülen denizanalarının sayıları, günden güne azalıyor. 15-20 gün önce bütün sahil şeridinde gözüken denizanaları, artık birkaç noktada ve çok az sayıda görünüyor. Prof. Dr. Deniz Ayas, şu anda denizanalarının yoğunluğunda ciddi bir düşüş olduğunu belirterek, "Birkaç nokta hariç denizanaları körfezde bulunmuyor. Denize girilebilecek kısımlarda herhangi bir denizanası popülasyonu yok" dedi.
#MersinTürk Deniz Araştırmaları Vakfı’ndan (TÜDAV), özellikle son günlerde sahile vuran ve görüntüleri ile endişe yaratan denizanaları konusunda uyarılarda bulunularak ‘Ya Yakarsa Projesi'ni hatırlatılıp denizanası türlerine dikkat çekildi. Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Marmara'da kayıtlara geçen 18 türün olduğu, bazılarının zehirli, bazılarınsa balıkçılık ve deniz ekosistemi açısından büyük tehlike taşıdığı belirtildi.
#AntalyaDoğu Akdeniz kıyılarında yoğun şekilde görülmeye başlanan denizanaları tedirgin etmeye başlarken, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, iklim değişikliği ve aşırı balıkçılık nedeniyle Akdeniz'de balık popülasyonunun azaldığını, bu nedenle artan besinlerin denizanaları tarafından tüketilmesi sonucu yoğunluğun yaşandığını söyledi. Prof. Dr. Ayas, "Üzerinde batıcı, yakıcı hücreler var. Bu hücreler elinize değdiğinde yakıcı bir etki yaratabilir. Kesinlikle dokunmamak gerekir. Bu yıl önceki senelere göre çok daha fazla denizanası sahillerde görülmeye başlandı" dedi.
#AkdenizDoğu Akdeniz kıyılarında yoğun şekilde görülmeye başlanan denizanaları tedirgin etmeye başlarken, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, iklim değişikliği ve aşırı balıkçılık nedeniyle Akdeniz'de balık popülasyonunun azaldığını, bu nedenle artan besinlerin denizanaları tarafından tüketilmesi sonucu yoğunluğun yaşandığını söyledi. Prof. Dr. Ayas, "Üzerinde batıcı, yakıcı hücreler var. Bu hücreler elinize değdiğinde yakıcı bir etki yaratabilir. Kesinlikle dokunmamak gerekir. Bu yıl önceki senelere göre çok daha fazla denizanası sahillerde görülmeye başlandı" dedi. Hatay'ın Dörtyol ilçesi sahiline vuran yüzlerce denizanası da çevredekileri tedirgin etti.
#AkdenizHatay'ın Samandağ ilçesi açıklarında balıkçıların ağlarına çok sayıda denizanası takıldı. İskenderun Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Özcan, normalde mart ayında ortaya çıkan denizanalarının erken görülmesiyle ilgili inceleme başlattıklarını belirterek, "Denizanaları zehirli olduğu için dokunulmaması gerekiyor" dedi.
#HatayHatay'ın Samandağ ilçesi açıklarında balıkçıların ağlarına çok sayıda denizanası takıldı. İskenderun Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Özcan, normalde mart ayında ortaya çıkan denizanalarının erken görülmesiyle ilgili inceleme başlattıklarını belirterek, "Denizanaları zehirli olduğu için dokunulmaması gerekiyor" dedi.
#HatayTürkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) Çevre Kurulu Başkanı ve su altı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, insan tenine dokunduğunda yakıcı etkiye sahip İndo-pasifik kökenli Cassiopea andromeda (Ters-düz denizanası) türü denizanalarının Kaş'ta özellikle kumlu zeminleri istila ettiğini belirledi. Ceylan, "Nematosit adı verilen yakıcı kapsüllere sahiptir. Dokunmamak en doğru tercihtir. Dokunduğunuz zaman hastanelik olabilirsiniz" dedi.
#Yakıcı DenizanasıTürkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) Çevre Kurulu Başkanı ve su altı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, insan tenine dokunduğunda yakıcı etkiye sahip İndo-pasifik kökenli Cassiopea andromeda (Ters-düz denizanası) türü denizanalarının Kaş'ta özellikle kumlu zeminleri istila ettiğini belirledi. Ceylan, "Nematosit adı verilen yakıcı kapsüllere sahiptir. Dokunmamak en doğru tercihtir. Dokunduğunuz zaman hastanelik olabilirsiniz" dedi.
#Yakıcı DenizanasıTürkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) Çevre Kurulu Başkanı ve su altı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, Antalya'nın Kaş ilçesinde geçen hafta yaptığı dalışta, insan tenine dokunduğunda yakıcı etkiye sahip İndo-pasifik kökenli Cassiopea andromeda (Ters-düz denizanası) türü denizanalarının, özellikle kumlu zeminleri istila ettiğini belirledi.
#Yakıcı DenizaltıYunanistan'ın Halkidiki sahilleri ve çevresinin başı şu sıralar zehirli denizanaları ile dertte. Komşu'da onlarca kişi cilt yaralanması nedeniyle hastanelere müracaat etti. Peki Türkiye kıyıları da risk altında mı? Uzmanlar Hurriyet.com.tr'ye anlattı.
#Zehirli DenizanalarıProf. Dr. Adnan Ayaz, deniz suyu sıcaklığının çok uzun süre 14-16 santigrat derecede sabit kalması nedeniyle Marmara Denizi’nin müsilajla kaplandığını söyledi. Son günlerde deniz suyu sıcaklıklarının 24 santigrat derecenin üzerine çıkmasıyla müsilaj üretiminin durduğunu belirten Ayaz, “Şu anda sular çok bulanmış durumda. Bu görüntü, müsilajın suda çözündüğünü, bakteriler tarafından parçalandığını gösteriyor" dedi. Öte yandan alınan son verilere göre, Marmara'nın güneyinde yer alan Bursa'da 166, Balıkesir'de 811, Çanakkale'de 919, Yalova'da 2 bin 118 bin olmak üzere 4 bin 14 metreküp müsilaj toplanarak denizin yüzeyi temizlendi.
#ÇANAKKALEGünlerdir Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununu konuşuyoruz, peş peşe gelen felaket fotoğrafları ile iyice endişelenmeye başladık. Ancak İstanbul Boğazı için bir başka tehdit de denizanası istilası. Bizi bekleyen tehlikeler neler? Konunun uzmanları hurriyet.com.tr’ye anlattı.
#DenizanasıDünyanın her yerinde birçok hayvan türü vardır. Bu hayvan türleri içerisinde zararsız olanları olsa da zararlı olan türlerde oldukça fazladır. Zararlı olan hayvanlar tehlikeli türler olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Sizler için Dünyanın en tehlikeli hayvanı hangisidir? Dünyanın en tehlikeli hayvanları ve özellikleri nelerdir? İşte, merak edilen tüm detaylar.
Denizanası ve çarpan balık alerjilerine karşı tatilcileri uyaran Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, "Denizanaları, çarpan balık türleri ile temas sonrasında oluşabilecek alerjilere karşı önlem alınmadığında, deniz canlıları tatilinize kabusa dönüştürebilir" dedi.
#Seyahat SağlığıMUĞLA Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Su Ürünleri Fakültesi tarafından, Muğla’nın Ortaca İlçesi’nde, denizle bağlantısı sığ olan Sülüngür Gölü’nde yapılan incelemede, bölgede yeni bir tür olan 'Avustralya beneklisi' cinsi denizanası belirlendi. Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taçnur Baygar, Avustralya beneklisi türü denizanasının ilk kez 2010 yılında İskenderun Körfezi’nde tespit edildiğini, göldeki artan popülasyonun diğer canlı yaşamı için tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.
#Denizanası TürüKızıldeniz orijinli çapı 50-60 cm, ağırlıkları ise 30-40 kilo olan ’başıboş’ ya da ’göçmen’ denilen denizanası türü, Antalya kıyılarında. Uzmanlar denizanalarına kesinlikle temas edilmemesi, temas edilmesi halinde ise cildin amonyakla temizlenmesi gerektiğini vurguluyor.
#ANTALYATürk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), 6 Ağustos'ta açılışı yapılacak Yeni Süveyş Kanalı projesinin Akdeniz ve Karadeniz'deki canlı yaşamını tehdit ettiğini bildirdi. Söz konusu projenin başta zehirli denizanaları olmak üzere zararlı deniz canlılarını Akdeniz ve Karadeniz'e getireceği belirtildi. Öte yandan, birkaç yıl önce Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Ahmet Tarkan'ın Türkiye sularına yaklaştığını vurguladığı 'kutu denizanası', Tayland'da can aldı.
#Mısır“Dünyada ulaşılması en zor, en uzak bölge neresidir” diye sorsalardı, düşünmeden “Antarktika” derdim. Hem yaşadığım ülkeye uzaklığı hem de çok farklı ve zorlu bir çevreye sahip olması beni haklı çıkarırdı. Özellikle biz dalgıçların içinde olan ve önüne geçemediğimiz, uzaklara, derinlere ulaşma tutkusu, bize uzakları yakın, hedefleri ulaşılır kılar. Bu, şartları zorlamak mı, yoksa maceraperestlik mi, orasını bilemiyorum. Ama böylece, dünyayı daha iyi tanıyor ve diğer canlılarla daha da yakınlaşıyoruz. O zaman, Antarktika’da dalışa gitmek... Neden olmasın?
Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, vatandaşları balon balığı tehlikesine karşı uyararak, “Balon balığı üreme zamanlarında tetrodoksin denilen bir zehir salgılıyor. Bu siyanürden 50 kat daha tehlikeli bir zehir” dedi. Ayrıca Sülüngür Gölü'nde yapılan incelemelerde yeni bir denizanası türü buldu.