Günümüzde hiç olmadığı kadar metin okuyoruz ve bu metinlerin çok büyük bir bölümü bize sosyal medya aracılığıyla ulaşıyor. Oysa sosyal medya bize eksik bilgi veriyor ve öncesini sonrasını bilmediğimiz konularda konuşurken gülünç duruma düşmemize sebep oluyor. Oysa bilgi, emek gerektirir ve hızlandırılmış bilgi de ‘bilgi’ olmaktan çıkar. Bu konu üzerine kafa yoran Alper Karaağaç, ‘Bir Tatlı Su Cumhuriyetçi’ adlı ilk romanında, erken Cumhuriyet dönemine uzanıyor ve Atatürk ve Cumhuriyet hayranı birinin, bu hayranlığını ‘bilmeden’ yaşamasına odaklanıyor. Alper Karaağaç ile romanın geçtiği Dolmabahçe Sarayı’nın bahçesinde buluştuk ve bugünden tarihe doğru bir yolculuğa çıktık.
#Alper Karaağaçİlk romanı ‘Bir Tatlı Su Cumhuriyetçisi’nde ‘demokrat’ kimliğini klavye başında sosyal medyada sergileyen Tufan’ı zamanda yolculuğa çıkarıp 1938’e ışınlayan Alper Karaağaç, “Cumhuriyet değerlerini anlamadan ne Atatürk’ü ne de Cumhuriyet’i savunabilirsiniz” diyor.
#Bir Tatlı Su Cumhuriyetçisi