Dünyada ve ülkemizde farklı dönemlerde farklı edebi akımlar yaşanmaktadır. Her bir akımın kendine özgü bir yapısı bulunmaktadır. Bu akımların temsilcileri ise eserleriyle ön palan çıkmaktadır. Modernizm akımı dünyada farklı yankılar yaratmış ve etki bırakmış bir akımdır. Bu akım ile ilgili pek çok bilgi bulunmaktadır. Bu akımın yazarlarının eserlerini inceleyerek te fikir sahibi olmak imkanı vardır. İşte, merak edilen tüm detayları derledik.
#EğitimEserlerinin odağına kadını alan, toplumcu bir bakışla yazan Erendiz Atasü, edebiyattaki 40’ıncı senesinde Adalet Ağaoğlu’nun 42 sene önce yayımlanan kült eseri ‘Bir Düğün Gecesi’ne gönderme yapıyor. Atasü’nün ‘Bir Başka Düğün Gecesi’ adlı romanı, Menekşe adlı genç bir kadının yaşadıkları üzerinden 21’inci yüzyıl Türkiye’sini anlatıyor.
#Bir Başka Düğün GecesiTürkiye onları ‘üç Doğanlar’ olarak biliyor: Doğan Kuban, Doğan Tekeli ve Doğan Hasol... Doğan Kuban’ı önceki gün kaybettik. Türkiye’nin kültür ve mimarlık hayatını uzun yıllara yayılan üretimleri ve benzersiz katkıları ile zenginleştiren bu isimlerden merhum Doğan Kuban’ı bize en çok tanıtan ve sevdiren de Orhan Bursalı oldu. (‘Mimar Doğan’lar-Üç Doğan - Doğan Kuban, Doğan Tekeli, Doğan Hasol’ kitabı Doğan Kuban tarafından kaleme alınarak, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayımlandı.)
#Doğan Kuban‘Dar Zamanlar Üçlemesi’nin son kitabı ‘Hayır’ın kahramanı Aysel Dereli, askeri darbeden sonra kaleme aldığı yazısını şöyle bitirir: “Her durumda özgür kimliğimizi koruyabilmek ancak edimle söylenebilecek şu iki sözcüğe bağlı: Yinelemeye hayır. Aynılaşmaya hayır, aynılığa hayır.” Bu cümleler aslında 91 yaşında hayata veda eden Adalet Ağaoğlu’nun edebiyat anlayışının ve dünya görüşünün ifadesidir. Böyle bir fikriyattan hareketle Ağaoğlu, uzun ve parlak yazarlık kariyerinde farklı konulara değinmiş, farklı anlatım olanaklarını denemiş ve romanımıza farklı bir boyut kazandırmıştır.
#Adalet AğaoğluÇağdaş Türk romanında bir “zaman ustası” olarak değerlendirilen, ardında "Ölmeye Yatmak", "Bir Düğün Gecesi" ve "Fikrimin İnce Gülü"nün de bulunduğu çok sayıda unutulmaz eseri miras bırakan Adalet Ağaoğlu, 91 yaşında vefat etti
#Adalet AğaoğluNicedir merak ettiğiniz eserleri okumak, kitaplığınızda hep gözünüze çarpan ama bir türlü okumaya vakit bulamadığınız kitapları elinize almak, yeni yazarlar keşfetmek, yarım kalan klasikleri bitirmek için bundan daha iyi bir zaman olabilir mi? Jürimize danıştık, evde geçirdiğimiz zamanı daha anlamlı kılacak önerilerini sorduk. İster zamana direnen bir kitabın kapağını aralayın, ister çağdaş edebiyatın parlayan yıldızlarının izini sürün...
#KitapAldatıldım, tuzağa düştüm ve kendimi 33’üncü Çanakkale Boğazı Yüzme Yarışı’nda buldum. 7 kilometrelik Boğaz’ı zamanında geçemezsem akıntı yüzünden Bozcaada’dan çıkabilirim. Başarmak zorundayım. Tamam, bir Hektor, Akhilleus ya da Büyük İskender değilim. Ama ben de Makedon kökenliyim. İlber Hoca’nın deyimiyle “Atatürk’ün Rumeli inadı” bende de var. Bakalım bu inat beni kurtaracak mı...
#Çanakkale Boğazı Yüzme YarışıRoman, Türk edebiyatına Fransızcadan yapılan basit çevirilerle girdi. Yıl 1862’ydi, Fénelon’un romanı Türkçeye Yusuf Kâmil Paşa’nın çevirisiyle ‘Terceme-i Telemak’ olarak çevrildi. Sonra Victor Hugo geldi... İlk Türk romanıysa bundan 10 yıl sonra yayımlanacaktı. Şemseddin Sami’nin ‘Talat ile Fitnat’ın Aşkı’ adlı eseri, ana-babasının zorlamaları sonucu istemediği biriyle evlendirilen ve sonunda kendini öldüren genç bir kızı anlatıyordu. Sonra Ahmet Midhat Efendi’ler, Recaizade Mahmut Ekrem’ler geldi. Türk edebiyatı akımlardan etkilendi ve yazıldığı döneme ışık tutan eserler üretildi. Kimi yazar insanı öne çıkardı, kimi tarihi, siyasi tutumunu, kimi cinselliği... Hepsi biricikti, hepsi bize masa başında yazılmış gibi görünen ‘gerçek hayatlar’ı anlattı. Okuyana ‘hayatın anlamı’nı sorgulattı. Bir liste yapıp romanlara gömülsek insanların, ülkelerin, psikolojinin, siyasetin nasıl değiştiğine dair tarih dersi almamız da kaçınılmaz. İşte biz de bu büyük fotoğrafa bakalım istedik. Hürriyet Pazar olarak ‘sinema’ ve ‘müzik’ soruşturmalarının ardından eleştirmenler, yazarlar, akademisyenler, edebiyat öğretmenleri ve yayıncılardan oluşan 100 kişilik bir jüriyle ‘Türk Edebiyatının Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı’nı çalıştık. Tavsiyemiz bu listeyi alın ve onun izinden bir kütüphane oluşturun.
#Türk Edebiyatının En İyi 100 EseriBazı emareler gösteriyor ki şimdi askeri okullar, Harp Akademileri’nin alanı, Metris gibi yerler pekâlâ devletin elinde müze ve kültürel faaliyet alanı olarak kullanılabilecekken inşaat şirketlerinin hedefi konumunda. İstanbul’un zenginlikleri nasıl ve ne zaman teşhir edilecek? Daha hâlâ bir şehir müzemiz yok. Yedikule gaz fabrikasının alanı niçin bir ‘Şehir Müzesi’ için düşünülmüyor?
#İlber Ortaylı