İnsanların hayatını kolaylaştırmak, bir türlü bulunamayanı gökte ararken internette bulmak, güzel fikirlere destek sağlamak, yardım çağrısında bulunmak, sesini duyurmak ve tanımadığın kişilere hoşluklar armağan etmek, sosyal medya marifetiyle artık çok kolay.
#Barış Gençer BaykanBelki de işe en baştan, tanımlardan başlamak gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği, farklı cinsiyetlere sahip bireylerin eşit haklara sahip olması anlamına geliyor. Anayasa ve pek çok uluslararası sözleşme ile garanti altına alınmış olsa da, ne Türkiye’de ne de dünyanın herhangi bir yerinde tam bir kadın-erkek eşitliğinden söz etmek mümkün. Kâğıt üzerinde eşit olsak da pratikte bir karşılığı yok. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 raporuna göre Türkiye, cinsiyet eşitsizliği uçurumunda 140 ülke arasında 131’inci sırada. İlk ve orta öğretimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından UNESCO’nun ‘Herkes İçin Eğitim’ 2015 hedefini gerçekleştirmekte riskli bulduğu 24 ülkeden biriyiz. Gerçek bir eşitlik için yapılması gerekenleri, farklı alanlardan uzmanlara sorduk.
#8 Mart2015’ten bu yana kadınların olmadığı etkinlikleri, “Tebrikler! Tüm konuşmacıların erkek olduğu bir toplantı’ düzenlediniz” başlığı altında blog’unda ifşa eden Finlandiyalı akademisyen Dr. Saara Särmä, Türkiye’den bir meslektaşına ilham verdi. Yeditepe Üniversitesi Kamu Yönetimi öğretim üyesi ve çevre aktivisti Barış Gencer Baykan, kadınların davet edilmediği toplantıları derliyor, sosyal medya hesabıyla yeşilgazete.org’da duyuruyor ve bu organizasyonları düzenleyenlere soruyor: Neden kadınlar yok?◊
#Dr. Saara Särmä