Geçtiğimiz yıl Bursa’da bir çöp evde 1 yıl boyunca kilitli tutulan 9 yaşındaki M. Can’ı konuşmuştuk, bu yıl maalesef Konya’dan geldi benzer bir haber. 15 aylık Asel bebek tek başına, yarı çıplak halde bir çöp evde bulundu. Baba ortada yok! Annenin profili ise hoş, duyarlı, ‘normal’ biri gibi. Ama durum ortada. Daha bizim duymadığımız bu ve benzeri başka vakalar olduğunu tahmin etmek güç değil ama şunu anlamakta güçlük çekiyorum; örnekler bu kadar çok iken, ki aile içi cinsel istismar-taciz vakaları da düşünülürse, çocuklarımızı neden koruyamıyoruz. Araba sürmek için ehliyet, iş için diploma-yetkinlik belgesi sorulurken anne-babalık için neden bir şeye gerek yok?
#BursaBu haftanın öne çıkan manşetlerinden biri 8-9 yaşlarındaki oğlunu ‘alternatif tıp’ tedavisi adı altında 15 günde bir 36 saat aç bırakan ve çocuğun açlık sebebi ile yaşadığı sağlık sorunlarını da sosyal medyadan yayınlayan anne idi. Konu daha çok, ‘Tıbbın alternatifi olmaz’ çerçevesinde tartışıldı. Ama bence sorulması gereken önemli bir soru daha var: “Anne-baba olmak çocuk üzerinde her tür hakka sahip olduğumuz, tahakküm uygulayabileceğimiz anlamına gelir mi?’ Hele de çocukların yetişkinlerce “kamu malıymışçasına” izin alınmadan öpüldüğü, kucağa alındığı, sosyal medya anneliği kavramının iyice yayıldığı toplumumuzda durum ne?
#Mersin ÜniversitesiDaha yeni İstanbul Bağcılar’da yaşanan anne vahşeti ile sarsılmışken başka bir vahşet haberi de Gaziantep’ten geldi. 3 yaşındaki bir çocuğun aç bırakılıp işkence edilerek öldürüldüğü ve cesedinin de aylardır derindondurucuda saklandığı ortaya çıktı. Bakın! ‘Öldürüldü, gömüldü’ demiyorum... Derindondurucudan bir çocuk cesedi çıkarmaktan bahsediyorum. Tacize uğrayan, vahşice katledilen, çöp evlere bırakılan, işe giderken yalnız bırakılıp kusmuğunda ölen çocuklar... Her yeni gün farklı bir vahşete uyanıyor, ‘Kıyamet kopsun artık’ diyoruz ama kıyamet kopmadan da tüm bu cinayetlerin önüne geçilemez mi? Çocuklarımızı, kadınları korumanın bir yolu yok mu?
#Lina NazlıŞIRNAK’ın Cizre İlçesi’nde geçen yıl Ocak ayında 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın ölümüyle ilgili 1’i tutuklu 5 polisin yargılandığı davada bugün karar çıktı. Cizre 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu yargılanan özel harekat polise N.G.’ye 13 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, tutuksuz yargılanan 3 polise suçu bildirmeme nedeniyle 5’er ay hapis cezası verirken, 1 polis ise beraat etti.
#Nihat KazanhanHrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili olarak 7 Temmuz 2009 tarihinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Dink'in kardeşi müdahil Hasrof Dink'e başını sallayarak "5 yıl kaldı görüşürüz" diyerek tehdit ettiği iddiasıyla yargılanan Ogün Samast 30 gün Adli Para Cezası karşılığı olan 600 lira ödemeye mahkum oldu.
Engin Çeber'in, Metris Cezaevinde işkence ile öldürüldüğü iddiasına ilişkin görülen davada kız kardeşi Şerife Tekin'i elle taciz ettiği öne sürülen sanıklardan infaz koruma memuru S.G'nin midesine yumruk attığı gerekçesiyle yargılanan avukat Nazan Yaman, ilk duruşmada beraat etti.