Kaosun kalitelisi, betonarmenin yeşiliklisi, dev ve bir o kadar içten... Güney Amerika’nın en kalabalık metropolü 20. yy’ın ortasına kadar kahve ticareti merkeziydi. Kuzeydoğudan gelen ve hiç bitmeyen göçmen akınıyla büyüdü. Güneşi perdeleyen gökdelenlerle dolu şehri bir bakışta kavramak zor. Zenginliklerini adeta gizliyor: Dünya standartında restoranlar, kaliteli Brezilya müziği, alternatif tiyatrolardan yepyeni müzelere dinamik kültür ve sanat ortamı... Halkı içten, açıksözlü. Kentin lüks bölgeleri merkezin dışında. Merkez ise çok dinamik, kültürel açıdan canlı, bununla birlikte arka sokaklar iyi ve kötü sürprizlere açık. Bu nedenle zenginler daha yeşil ve lüks semtleri tercih ediyor.
#Sao PauloYağmur ormanları ve sonsuz sahillerin ülkesinde, umutların ve trafik sıkışıklıklarının şehri Sao Paulo. Türkiye kışa girerken yazı yaşıyor ve hava sıcaklığı 30 dereceyi buluyor. Güney Amerika’nın en büyük metropolü, pahalılık, adi suçlardaki yükseklik, yağışlı havalar gibi dezavantajları bir yana, bunları unutturacak kadar müthiş yaratıcı bir sanat ve eğlence merkezi. Kimi zaman sorunları bile avantaja dönüştürüyor. Örneğin Alameda Lorena’daki çirkin beton bina Isay Weinfeld’in elinde harika bir kitapçı olmuş. 11 milyon Sao Paulo’lu, bulaşıcı Brezilya enerjisi, yüzlerden silinmeyen tebessüm, olumlu yaklaşımlarıyla bu atmosfere önemli katkıda bulunuyor.
#SeyahatLatin Amerika ülkelerinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları ve virüse bağlı can kayıpları artmaya devam ediyor. Brezilya Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte 1997 kişinin hayatını kaybetmesiyle ölenlerin sayısı 277 bin 102’ye, 76 bin 178 yeni vakanın tespit edilmesiyle toplam vaka sayısı 11 milyon 439 bin 558’e yükseldi.
#Corona