Vali'den 'Zülfikar'lı veda için ilk sözler: Zirvedeyken bıraktım

İçişleri Bakanlığı'na dilekçe vererek dün emekliye ayrılan Kırşehir Valisi Şentürk, Nevruz kutlamasına katıldı. Etkinliğin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Şentürk, 41 yıllık idarecilik hayatında pişmanlık duymadığını söyledi.

Şentürk, ''Ben, 41 yıl mülki idarenin her kademesinde hizmet ettim. Yaklaşık 11 yıldır valilik yapıyorum, 3,5 yıldır da Kırşehir'deyim. Her güzel şeyin bir sonu vardır. Zaten Temmuz ayında zorunlu olarak emekli olacaktım. Dolayısıyla 3 ay önce olması benim için çok önemli bir şey ifade etmedi. Bir insanın zirvedeyken bırakmasını bilmesi gerekiyor. Zirvedeyken bırakmak, belki büyük bir işaret olsa gerek. Bu memlekette 3,5 yıl vali olarak görev yaptım. Ben inanıyorum ki güzel hizmetler yaptım. Halkın hep desteğini gördüm. Hep yanımızda oldu. Biz, halkın ’Vali Baba’sı olduk. Biz, onların hizmetkarı olduk. Onlara ’Biz sizin hizmetkarınız’ dedik" diye konuştu.

''DEVLET ŞAHISLARLA BAKİ DEĞİLDİR''

Valilik görevi boyunca Kırşehir’de ilklerin hayata geçirildiğini kaydeden Şentürk, "Birtakım şeylerde Kırşehir ilkleri yaşadı. Bizim zamanımızdan önce yapılmayan birtakım şeyler benim dönemimde yapıldı. Herkes hizmet etti. Kim bu memlekete taş üstüne taş koyduysa onları minnetle yad ederiz. Tabii mahkeme kadıya mülk olmaz. Mutlaka bu işin bir sonu gelecekti. Zirvede bu işi bırakmayı da uygun gördüm. Devlet, şahıslarla baki değildir. Şahıslar, ölümlüdür, gidicidir. Allah, devletimize, milletimize zeval vermesin. Allah, devletimizi kıyamete kadar payidar etsin, mesut etsin. Allah, birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Allah, Türk düşmanlarına, bölücülere fırsat vermesin'' dedi.

''FİNAL MUHTEŞEM OLDU, VEDA KONUŞMASIYDI''

Necati Şentürk, 18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde 20 otobüsle bin 200 genci Çanakkale'ye uğurladıklarını hatırlattı. Elindeki 'Zülfikar' ile valilik binasından kalabalığa seslenirken emekliye ayrılacağı mesajını verdiğini belirten Şentürk, şunları söyledi:
"Balkon konuşmasında da söyledim. Mehmetçik, destan üzerine destan yazıyor. 'Girilmez' denilen yerlere giriyor. Dünyanın en güçlü ordularına parmak ısırtıyor. Bu bakımdan ben söylediklerimden asla pişmanlık duymam. Ne söylediysem aşikar söylerim. Ne söylediysem halkımın önünde söylerim. Gizli, kapaklı bir şey yoktur. İnanmadığımı da söylemem. Söylediğim şeyin arkasında dururum. Devletimize asla ihanetimiz olmamıştır. 41 yıl, dile kolay. Bu devlete şerefle şanla hizmet ettim, bir gün dinlenmemek kaydıyla. 3,5 yıldır Kırşehir’deyim. İzne gitmedim. Vali arkadaşlarımız, bana 'Allah senin gibi bir emeklilik nasip etsin' diyorlar. Gördüğünüz gibi final de muhteşem oldu. Son konuşmam, veda konuşmasıydı, final niteliğindeydi. Bu bakımdan, biz Türk milletinin bir ferdiyiz. Korku bilmez yaşarız. Mesele vatan, dil olunca hiçbir şey gözümüz önünüze gelmez. Hiçbir şey düşünmeyiz, geri dönmeyiz."