Güncelleme Tarihi:
MECLİS’te dün basın toplantısı düzenleyen CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), 24-30 Nisan tarihlerini Dünya Aşı Haftası olarak belirlediğini anımsatırken, yapılan tüm çalışmalara rağmen dünyada her yıl 2 milyon insanın önlenebilecek hastalıklar sonucu yaşamını yitirdiğini söyledi. Taşcıer, özetle şöyle konuştu:
2.7 MİLYON ÖLÜM RİSKİ
“Dünya tarihi boyunca, bulaşıcı hastalıklar insanlığın en önemli sorunlarından biri olmuştur. Bilimin gelişimiyle bu hastalıklarla mücadelede bilinen en etkili yolun başında da aşılama gelmektedir. UNICEF’in yayınladığı istatistiklere göre önlenebilir altı hastalık, boğmaca, difteri, tetanos, kızamık, çocuk felci ve verem sebebiyle tüm dünyada gerçekleşen çocuk ölümleri 1989 yılında 5 milyon civarında iken gelişen aşılama uygulamaları sayesinde bu oran günümüzde 100 bin dolaylarına geriledi. DSÖ, kızamık aşısı yapılmadığında yılda 2.7 milyon çocuğun kızamık yan etkileri nedeniyle öleceğini öngördü. Son yıllarda aşı karşıtlığının bir salgın gibi artış gösterdiğini endişeyle takip ediyoruz.
YASAL DÜZENLEME ŞART
Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre 2011 yılında ailelerin aşıyı reddetmesi nedeniyle aşı olmayan çocukların sayısı sadece 183’tü. Ama bu sayı 2017’ye gelindiğinde 23 bine çıkmış durumda. İki yıl daha geçti ve bu sayı çok daha arttı. Bu yanlış bilinç salgını, açıkça halk sağlığını tehdit ediyor. Aşı karşıtları birçok argüman ortaya atıyor ama hiçbirinin bilimsel gerçekliği bulunmuyor. Örneğin aşıların otizme yol açtığı gibi hiçbir kanıtı olmayan düşünceler, insan vücuduna zararlı maddelerin olduğu gibi yanlış bilgiler var. Toplumda küçük de olsa böyle bir kesimin bulunması zaman içinde salgın hastalıkların baş göstermesine neden olacak. Aşı karşıtları, yalnızca kendilerinin ve çocuklarının sağlıklarını değil tüm çocukları ve tüm toplumun sağlığını tehdit ediyor. Bu nedenle bu sorun, kişilerin tercih hakkına bırakılmayacak kadar önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Bu soruna karşı gerek Anayasa gerekse uluslararası hukuk metinleri devletlere görevler yüklemiştir. Dolayısıyla günden güne artan aşı karşıtlığının önlenmesi için eğitimin yanında yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğu açıktır.”