Zonguldak biraz kül biraz duman olmasın

Güncelleme Tarihi:

Zonguldak biraz kül biraz duman olmasın
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2009 00:00

35’inci durak Zonguldak, Hürriyet Hakkımızdır Treni’ni yağmuru, tiyatro aşkı ve çevre sorunlarıyla karşıladı. Kara elmas kentinin özellikle çevreyle ilgili sıkıntılarını dinleyen Tren İnsanları karalar bağladı.

Haberin Devamı

Halka açılan proje

Hürrİyet Treni’ni Zonguldak’ta Vali Yardımcısı Fethi Özdemir, Belediye Başkanı İsmail Eşref ve beraberindekiler karşıladı. Öğretmenleri nezaretinde gara akın eden ilköğretim ve ana sınıfı öğrencileri ise treni gezerek, bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Vali Yardımcısı Özdemir ile Belediye Başkanı Eşref, Coca-Cola Mutluluk Vagonu’nda “Gözlerin doğuyor gecelerime” adlı şarkısıyla karaoke yaptı.

Vali Yardımcısı Özdemir, “Hürriyet Treni halka açılımlı, onları aydınlatan bir proje. Emeği geçenleri yürekten kutluyorum” dedi. Konferans Vagonu’nda Zonguldak’taki aile içi şiddet vakalarına karşı alınan önlemler ve çevre sorunları üzerine yapılan sohbet, trende bulunan DASK Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar’ın uyarısıyla depreme doğru kaydı. “Zonguldak, Kuzey Anadolu fay hattının risk bölgesinde” diyen Serdar, “Ancak, kentte zorunlu deprem sigortası kapsamına giren 115 bine yakın konuttan sadece 17 bini zorunlu deprem sigortası yaptırmış durumda. Yüzde 14 çok düşük bir oran. Zonguldak’ı da zorunlu deprem sigortasında lider iller arasına taşımamız gerekiyor” dedi.

Haberin Devamı

HÜRRİYET TRENİ’NDEN ADAPAZARI’NA

? YarIn Hürriyet alan tüm Adapazarlılara Hürriyet Hakkımızdır Treni kalemi ve puzzle’ı, “Davetsiz Misafir” ve “Yörüklerden Unutulmuş Masallar” dergileri ile birlikte Atatürk Posteri hediye. Ayrıca 22-28 Ekim tarihleri arasında Hürriyet’in logosunu tarihiyle birlikte kesip (7 adet) başbayiye getiren herkese Latife Hanım DVD+Kitap hediye.

TREN GÜNCESİ

Bİr tarafı Karadeniz, bir tarafı ormanlar, yerinin altı ise kara elmas kömürle kaplı Zonguldak, bütün bu zenginliği rasyonel bir şekilde bir araya getiremediği ve bugüne kadar hep günü yaşadığı için, şimdi acılar içinde.
Soluduğu havada kükürt ve kömür tozu var. Kanser vakalarının oranı 15 yıl önce yüzde 5-15 civarındayken, bugün yüzde 60’lara ulaşmış durumda. Karadeniz’in heybetli dalgaları, termik santralin kül ve cüruflarını, evlerin kanalizasyonunu, sanayinin atıklarını saklayamıyor artık. Ancak birkaç yıl sürebilecek tarım faaliyetleri için ağaçları kesilerek açılan ormanları, erozyona daha fazla dayanamıyor. Her yağmurdan sonra limanda biriken sarı sular bunun habercisi. Yazları denizdeki kolibasili oranı korkunç düzeylerde çıkıyor.
Günde 3 bin ton kül
1994’ten bu yana 400’ün üzerinde aktif gönüllüsüyle kentte faaliyet gösteren TEMA Zonguldak Temsilcisi Berran Aydan ve yardımcısı Melahat Çöğendez trenimizde; biraz kararmış ama yılmayacak yüz ifadeleriyle anlatıyorlar: “Kömürün üretimi, nakliyesi ve tüketimi kentin içinde, yerleşim yerlerinde yapılıyor. Çok güzel bir coğrafi ve ekolojik zenginliğe sahibiz ancak kıymetini bilemiyoruz. Deniz kentiyiz, denizden yararlanamıyoruz. Kanalizasyon arıtılmadan denize gidiyor, ocak suları denize boşaltılıyor, Çatalağzı Termik Santrali’nden denize bir günde dökülen kül ve cüruf miktarı üç bin ton.”
Yıllar önce dava açmış, kazanmışlar ve bu atığın çevreyi kirletmeden geri dönüşümde kullanılması için bir kül barajı yapılmaya başlanmış, “Ama bitmiyor bir türlü. Üstelik bir kül barajı daha gerektirecek şekilde santrale ek ünite yapılıyor” diyorlar.
“Ekoloji mi, ekonomi mi?” ikilemini yaşamak istemiyorlar; ikisi de olsun, ama doğru dürüst olsun, diyorlar.
Tren insanlarını en çok şaşırtan bilgi ise şu oluyor: Zonguldak’ın iyi kaliteli kömürü daha çok sanayide kullanılmak üzere dışarı gidiyor. Evlerde yakılan ise çoğunluğu kaçak ocaklardan çıkarılmış, işlenmeden ucuza satılan kömürler. Hatta şehrin biraz dışına çıkıp toprağı kazarak kendi kömürünü çıkaranlar bile varmış. Kömür böyle denetimsiz bir şekilde çıkarılıp tüketilince Zonguldak’ın en kirli şehirler listesinin başlarında yer alması normal herhalde.
Gerçi konferans vagonunda yaptığımız sohbette Vali Yardımcısı ve Belediye Başkanı önlemlerin alınması için çalıştıklarını söylüyorlar ancak Zonguldak’ın daha gidecek çok yolu var gibi görünüyor.
Maden ve tiyatro şehri
Ama tiyatroyu çok seviyor Zonguldak. Henüz Devlet ya da Şehir tiyatrosu yok ancak Belediye Kültür Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren birçok tiyatro topluluğu var.
Dört yıl önce beş çocukla faaliyete başlayan Belediye Çocuk Tiyatrosu’nun 7-12 yaş grubu oyuncularının sayısı 60’a, 13-19 yaş arası oyuncularının sayısı 30’a ulaşmış. 19 yaş üstü BKM Tiyatro Topluluğu’nu ise başta Belediyenin Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Abdullah Bakır olmak üzere, Zonguldaklı doktorlar, hemşireler, öğretmenler ve halktan insanlar oluşturuyor. Tiyatro Diva, Tiyatro Arın gibi özel tiyatroları, Kara Elmas Üniversitesi’nin tiyatro grupları da var Zonguldak’ın, ancak BKM’nin tıpkı İstanbul’daki gibi bir marka olduğunu söylüyor Abdullah Bakır.
Çevre illerde, ilçelerde, köylerde sürekli oynadıklarını anlatıyor. Dört yılda 40’a yakın oyun sahnelemişler. Resimden seramiğe, şandan piyanoya sanat kursları da çok rağbet görüyormuş; konservatuvara hazırladıkları 31 öğrenciden 27’si sınavları kazanmış.
Zonguldak son başarısı, başrol oyuncuları grevci işçiler olan “100 Bin Kişiydiler” adlı belgeselle aldığı Altın Portakal biliyorsunuz. Ne güzel işte, şöyle havayı ve denizi kirletmeyen faydalı faaliyetlerde bulunsa herkes.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!