Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de, 1970-1980 döneminde lise-üniversite çağında olup, Siyasî Şube’de dayak yememiş yahut hapse düşmemiş olmak bir ayıptır, eksikliktir.
Bu sebeple, şimdi 40’lı, 50’li yaşlarda olanlar, mapusane kardeşliğini, dava arkadaşlığını yaşamamışlarsa, kendilerini dışlanmış hissederler; gençliklerinde “ulusal” ve “sınıfsal” sorumluluğu sırtlanıp sonuçlarına katlanmamış olmanın verdiği ezikliği ömür boyu yaşarlar.
Romanya’da, Bükreş Valisi Aleksandru Şirobasea hem bu sıkıntıya bir çare bulmuş, hem ülke turizmine katkı sağlıyor.
Tarihî Doftana Hapishanesi otele çevriliyormuş.
Nikolay Çavuşesku ve dönemin komünist parti üyeleri, iktidara gelmeden önce, bu meşhur Doftana Hapishanesi’nde yatmışlar ve işkence görmüşlerdi. Çavuşesku’nun iktidarda olduğu dönemlerdeyse, bu hapishane müzeye çevrilmişti. Öğrenciler ve işçiler - zorla getirildikleri - hapishaneyi gezerken, Çavuşesku’nun hapis günlerinde de “ne kadar büyük ve cesur bir insan olduğuna” bir kez daha ikna olurlardı.
İşte bu tarihî hapishane, Bükreş Valiliği tarafından otel haline getiriliyormuş. Ee ne var bunda, diyeceksiniz. Biz de Sultahahmet’te aynı şeyi yaptık...
Ama Doftana Oteli’nin küçük bir “artısı” var. İyi tefriş edilmiş 16 odanın yanı sıra, müşterilerin hizmetine on tane “hapishane hücresi” de sunuluyor.
Nostaljikler, mazoşistler ve sair meraklılar, yatağa zincirlenip, saman dolu şiltelerde uyuyacaklar ve geceyi, dışarıdan kitlenen demir parmakların arkasında geçirecekler.
Biz de, meselâ tarihî Ziverbey Köşkü’nü (*) pansiyon haline getirsek. Bir boya badana yeter. İki odasına Filistin askısı, elektrikli cop gibi aksesuarlar yerleştirsek... İki üç dil bilen emekli istihbaratçı albaylarımız, yerli ve yabancı turistlere işkence yapsalar...
* Yaşı genç olanlara : Ziverbey Köşkü, 12 Mart cuntacılarırın aydınları kapatıp, işkence ettiği, Erenköy’deki bir köşktür. 12 Mart darbesinin simgesi haline gelmiştir. Bilgi için : http://genclik.chp.org.tr/u-z.htm (ekrana gelen sayfanın son maddesi Ziverbey Köşkü’ne ayrılmış)