Zirve Yayınevi davasına İstanbul'dan yanıt

Bugün sabah erken saatlerde tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Hamit Çeker, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım ve Cuma Özdemir Adliye'ye sıkı güvenlik önlemleri altında getirildi. Olayın azmettiricisi olarak tutuklandıktan sonra tahliye edilen Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki de Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 23'üncü duruşmada hazır bulundu.

Mahkeme Heyeti, daha önceki duruşmalarda Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Zirve Yayınevi cinayetlerinin, bu soruşturmayla bağlantısının olup olmadığıyla ilgili yazıya gelen yanıtı okudu. Gelen yazıda, Ümraniye'de ele geçirilen bombalarla, cinayetler arasında bağlantı olmadığının belirtildiği ifade edildi. Yazıda, “Yapılan araştırma sonucu dosyamız sanıklarının, dosyanız sanıklarını azmettirdiklerine dair yazılı ve sözlü herhangi bir talimata rastlanmamıştır, ancak dava dosyanızla ilgisi olabilecek sanık Serhan Bolluk'a ait ajanda içinde el yazısı ile yazılmış bir sayfa yazı, tarafınıza gönderilmiştir” denildi.

Bunun üzerine söz alan müdahil avukatlardan Erdal Doğan, yanıtın İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nden geldiğine işaret ederek, “Talebimiz soruşturmayı sürdüren İstanbul Başsavcılığı özel yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın yürütmüş olduğu soruşturmayla ilgili bağlantısının olup olmadığı yönündeydi. Ancak yanıt mahkemeden geldi. Oysa İstanbul'da özel yetkili savcı tarafından yürütülmekte olan bir soruşturma var (Ergenekon). Bizler savcılığa yeniden yazı yazılıp devam eden soruşturma ile ilgili bağlantısının olup olmadığını talep ediyoruz” dedi.

Basına sızan ‘Kafes Eylem Planı’nın ortaya çıktığını, soruşturmanın devam ettiğini, bununla ilgili bir takım insanların tutuklandığını hatırlatan avukat Doğan, “Bahsi geçen planda Malatya katliamından da söz edilmektedir. Dolayısıyla bu soruşturma ile ilgili olarak da bağlantı olup olmadığı önemlidir. Yüce mahkemenin kararından önce bu soruşturmanın sonucunu beklemesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Yayınevindeki cinayetleri soruşturan savcı da ‘Kafes Eylem Planı’ ile ilgili olarak bir bağlantı olup olmadığını sorulmasını talep etti.
Müdahil avukatlar da Zirve Yayınevi olayının bununla ilgisinin olup olmadığını araştırılmasını istedi. Mahkeme ise bu isteği reddetti.

‘KAFES EYLEM PLANI'NIN MERKEZİ MALATYA'DIR’
Duruşmada söz alan sanık Varol Bülent Aral, İstanbul'da özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ile 1 saat görüştüğünü öne sürdü. Aral, “Bunların içeriğiğiyle ilgili bilgi vermem doğru değil. Ancak şunu söyleyeyim; Minderden kaçmanın gereği yok. Bir operasyon yapılıyor ve bunun merkezi de Malatya'daydı. Bunu bekleyip göreceğiz” iddiasında bulundu.

Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin'in, “Bunları neye dayanarak söylüyorsun?” sorusuna Aral, “Bazı yerlerle bazı görüşmeler yaptım. Bunun gerçek olduğunu göreceğiz” yanıtını verdi.

Bu sırada Aral'la tutuklu sanıklardan Emre Günaydın'ın avukatı Niyazi Tokmak arasında tartışma yaşandı. Aral, Tokmak'a dönerek “Terbiyesizlik yapıyorsun, sana çay içireceğim” dedi. Bunun üzerine avukat Niyazi Tokmak ise “Terbiyemi bozmak istemiyorum” dedi.

Tokmak, itiraz ederek, Mahkeme Heyeti'ne, “Bir meczubun söylediklerini zapta alıyorsunuz. Ben bunun söylediği hiçbir şeyin dikkate alınmamasını talep ediyorum” dedi.

Tutuklu sanık Emre Günaydın da Aral'ı kast ederek, “Bu adamın bildiği her şey, internetteki yazılardan ibarettir. Yatacak yeri olmadığı için kendisine iftira etmiştim. Ancak elimi verdim, kolumu kaptırdım. Benim ve bu ülkenin, bu adamdan kurtarılmasını istiyorum” dedi.

Oturduğu yerden konuşan Varol Bülent Aral, Emre Günaydın'a, “Soytarı, sen Genelkurmay'da mı görevlisin?” dedi. Karşılıklı atışmaların yaşandığı duruşmada Emre Günaydın ise Aral'a, “Seni başımıza bela ettik pis adam. Nedir senden çektiğimiz?” dedi. Mahkeme Başkanı'nın her iki tarafı da uyarmasıyla tartışma sona erdi.
Mahkeme Heyeti, duruşmayı 19 Şubat Cuma gününe erteledi.