Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2008 01:19
Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, İslam alimi İskilipli Atıf Efendi’nin kitabından kadınlara örtünme tarifleri verdi. Rengarenk, vücut hatlarını belli eden tesettürlere karşı çıkan, "Peygamberimiz, ’Saçlarını deve hörgücü gibi yapan kadınlar Cennet’in kokusunu alamayacak’ buyuruyor" diyen Eygi, insan içine çıkacaklara da, ’Mutlaka şık kapanın’ tavsiyesinde bulundu.
TÜRBANIN Türkiye’de ilk kez ortaya çıktığı 1970’li yıllarda kapı kapı dolaşarak kadınlara ’türban kullanın’ çağrısı yapan ilk isimlerden İslamcı Yazar Mehmet Şevket Eygi, önceki günkü yazısında, İslam’a uygun tesettür biçimlerinin tarifini verdi. Mehmet Şevket Eygi, 4 Şubat 2008 tarihinde Milli Gazete’deki, ’Kaç türlü tesettür var?’ başlıklı köşe yazısında, "Müslümanların da kafası karışık. Tesettür diyoruz ama, nasıl bir tesettür, hangi tesettür?" diyerek, İslam’a uygun olmayan tesettür biçimlerini, İslam alimlerinden İskilipli Atıf Efendi’nin ’Tesettür-i Şer’iyye’ adlı kitabına dayanarak şöyle tarif etti:
Gökkuşağı zilli tesettür. Rengarenk elbiseler giyinir. Kimisi daracıktır, vücut hatlarını belli eder, kimisinin etekleri yırtmaçlıdır, takmış takıştırmış, sürmüş sürüştürmüş her tarafta fink atıyor.
Deve hörgücü tesettürü. Peygamberimiz (salat ve selam olsun ona), "Saçlarını deve hörgücü gibi yapan kadınlar Cennet’in kokusunu alamayacaklar" buyuruyor. (Bu hadisin kaynağını bundan önce iki kere verdim.)
Námahrem erkeklerle tokalaşmakta beis görmeyenlerin tesettürü.
Başı açık kadınlardan daha fazla erkeklerin dikkatlerini çeken sözde tesettür.
Bazı şazz (kural dışı) görüşlülere göre tesettürden maksat kadınların başlarını örtmeleri değil, geniş elbise ve örtülerle göğüslerini kapatmalarıdır. Başları açık olabilir.
Bazı oryantalist-iláhiyatçılara göre tesettür İslám’a Yahudilikten geçmiştir. Daha neler neler. Zırvalar, hezeyanlar...
Bir de şer’i olmayan, sosyolojik/kültürel tesettür var.
Tesettürlü Müslüman hanımlar doktorluk, eczacılık, mühendislik, avukatlık, gazetecilik yapacaklarsa mutlaka zarif, seksi olmamak şartıyla şık, açıklardan daha vasıflı elbiselere ve başörtülerine bürünmek mecburiyetindedir. Ya evlerinde otursunlar, oturmayacak, hayata atılacaklarsa zarif olsunlar.
Kesinlikle rüküş olmasınlar...
Düttürü Leyla kıyafetli olmasınlar...
Bayan Gökkuşağı olmasınlar...
İslám’da din ile hayat iç içedir, birbirinden ayrılmaz. Tesettür, hayatın bir parçasıdır."