Zeytinburnu'ndaki o davaya devam edildi

Güncelleme Tarihi:

Zeytinburnundaki o davaya devam edildi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2018 13:52

Zeytinburnu'ndaki bir ambalaj atölyesinde meydana gelen ve 3 kişinin ölümü, 4 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayla ilgili 7 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Haberin Devamı

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Muhlis Bakırtaş, Hüseyin Şakar, Faruk Kondova ve Bülent Kalaycı ile bazı müştekiler ve avukatları katıldı. 

Mahkeme Başkanı Mustafa Kemal Kızılelma, bilirkişi raporunun dosyaya ulaştığını belirtti. Buna göre, Makine Yüksek Mühendisi Dr. Haldun Turan, Adli Tıp Uzmanı Kimya Mühendisi Abdülkadir Alkaç, İş Başmüfettişi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Ekrem Gülpınar, Kimya Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Hanzade Açma ve Kimya Yüksek Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Prof. Dr. Ulvi Avcıata tarafından oluşturan bilirkişi heyetince hazırlanan raporda, dava konusu olay hatırlatılarak, olayla ilgili tespitlere yer verildi. 

Raporda, patlama meydana gelen dükkanda ağırlıklı olarak NPE/FOAM ticari isimli polietilen köpük malzeme, poliüretan köpük, plastik esaslı ambalaj malzemeleri, karton kutu, ped tabak, tek kullanımlık tabak, çatal, kaşık, koli bandı gibi eşyaların depolandığı ve satıldığı, bunların imalatının yapılmadığı belirtildi. 

Keşif raporlarında olay yerinde bulunduğu belirtilen piknik tüpünün tam dolu olması ve tamamının boşalması durumunda bile bu büyüklükte bir patlamaya neden olamayacağı ifade edilen raporda, üretim yapılmaması nedeniyle elektrik yüklenmesi ve kontağı ya da toz birikmesi oluşamayacağı anlatıldı. 
Raporda, patlamanın, firmanın depoladığı plastik esaslı malzemelerin ortama saldıkları gazlardan kaynaklandığı vurgulandı. 

"RUHSATSIZ İŞ YERİNİN RUHSAT BAŞVURUSU DA YOK" 

Ruhsatsız olduğu dosyadaki evraklardan belirlenen iş yerinin aynı zamanda ruhsat başvurusu da bulunmadığı gibi, belediyenin ruhsatsız iş yerinde herhangi bir denetleme yapmadığı ifade edilen raporda, İş Teftiş Kurulu Müfettiş raporuna göre de, alandaki uygunsuzluklar nedeniyle yerin depolamaya uygun olmadığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından da yeterli şartları taşımadığına değinildi. 

Raporun sonuç bölümünde, olayın yasalara göre iş kazası olduğu belirtilerek, "Taksirli eylem ile meydana gelen olay, öngörülebilir-önlenebilir. Olayın meydana gelmesinde kaçınılmazlık unsuru yoktur." ifadesine yer verildi. 

"İŞ YERİ SAHİBİ ASLİ KUSURLU" 

Sanıklardan Faruk Kondova'nın iş yerinin fiiliyatta asıl sahibi olduğu ancak iş yerini, özel hayatındaki sorunlar nedeniyle sanık Bülent Kalaycı'nın üzerine açtığı hatırlatılan raporda, Kondova için "Depoda bulundurulan maddeler yönünden risk değerlendirmesi yapılmasını ve olası risklerle, alınacak tedbirlerin belirlenmesini, depoya uygun ve yeterli havalandırma tesisatının yapılmasını, depo ortamında olası gaz birikmelerini önleyecek tedbirlerin alınmasını, malzemelerin güvenlikli bir biçimde ve Malzeme Güvenlik Bilgi Formalarında belirtilen şartlara uygun olarak depolanmasını, elektrik tesisatının exproof hale getirilmesini, iş yerinin işe uygun ruhsatlandırılmasını sağlaması gerekirdi." denildi. 

Kondova'nın, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun ilgili maddeleri ile Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Yönetmeliği ile Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Yönetmeliğine riayet etmediği belirtilen raporda, sanığın olayın meydana gelmesinde asli derece kusurlu olduğu kaydedildi. 

"SANIK KALAYCI VE ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ YETKİLİSİ TALİ KUSURLU" 

Raporda, sanık Bülent Kalaycı'nın sahibi olmamasına rağmen, iş yerinin sorumluluğunu üzerine alan kişi olduğu belirtilerek, bu sanığın da Kondova gibi gerekli tedbirleri almadığı, ancak tali derecede kusurlu olduğu bildirildi. 

Hakkında dava açılmayan ve ismi bilinmeyen Zeytinburnu Belediyesi Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü yetkilisinin de, iş yerinin ruhsatsız bir şekilde çalıştırılmasına izin vermemesi, denetim ve gözetim yapılmasını sağlaması gerektiği anlatılarak, "Zeytinburnu Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü yetkilisi, kuruluş, görev ve çalışma yönetmeliğine riayet etmediğinden, bu olayın meydana gelmesinde tali derecede kusurludur." ifadesine yer verildi. 

ÖLEN İŞÇİLERE KUSUR BULUNMADI 

Zeytinburnu Belediye Başkanlığı'nda zabıta memurları sanıklar Muhlis Bakırtaş, Hüseyin Şakar ve İbrahim Çoban'ın, Asama şirketinin yetkilisi sanık İbrahim Kuranoğlu'nun ve iş yerini kiraya veren sanık Melahat Akıllı'nın görev ve sorumlulukları gereği alabilecekleri bir tedbir bulunmadığından olayın meydana gelmesinde kusurları olmadığı vurgulandı. 

Olayda yaşamını yitiren işçiler Kader Kılıç ve Uğur Çokgülenler ile iş yerine malzeme almaya gelen kazazede müteveffa Eda Can'ın, alabilecekleri bir tedbir ve aykırı davranışları olmadığından bu olayın meydana gelmesinde kusurları bulunmadığı kaydedildi.

Kondova'nın avukatı: "Kimya mühendisi bilirkişilerin rapora bir katkısı yok" 

Duruşmada, sanık Faruk Kondova'nın avukatı Aykut Bayrakçı, raporu kabul etmediklerini belirterek, "Rapor 6 günde yazıldı. Hangi gün bir araya geldiler? Bu da muammadır. Kimya mühendisi bilirkişilerin rapora bir katkısı yoktur. Dosyanın Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi'ne gönderilmesini talep ediyoruz." dedi. 
Müdahil avukatlarından Neşet Açıkgöz de, rapordaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini dile getirerek, "Belediyenin sorumlu olduğunu düşünüyoruz. İlgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması gerekir." ifadelerini kullandı.
 
Mahkeme heyeti, bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulunması için müdahil avukatı Şule Doğan'a süre vererek, duruşmayı erteledi. 

İddianameden 

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Zeytinburnu Beştelsiz Mahallesi'nde 12 Temmuz'da ambalaj atölyesinde meydana gelen patlamada işçiler Kader Kılıç ve Uğur Çokgülenler ile müşteri Eda Can'ın hayatını kaybettiği, 4 kişinin de yaralandığı hatırlatıldı. 

İddianamede, iş yerinde “Maxi Ambalaj” isimli kuruluşun faaliyet gösterdiği, ticaret sicilinde İzonak Ambalaj Tekstil Paz. Nak. İnş. San. Ticaret LTD. adıyla kayıtlı olduğu ve ruhsatsız çalışıldığı ifade edilerek, “Kayıtlarda iş yerinin şüpheli Bülent Kalaycı adına olduğu, ancak esasen firmanın Faruk Kandova'ya ait olup, fiilen de bu kişinin işlettiği anlaşılmıştır.” denildi. 

Otopsi raporuna göre Eda Can'ın ölümünün yanık ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği, Kader Kılıç ve Uğur Çokgülenler'in ise karbonmonoksit zehirlenmesi ve dumandan boğulma sonucu öldüklerinin anlatıldığı iddianamede, binanın kullanım hakkı sahibi olan şüpheli Melahat Akıllı ve patlamanın olduğu iş yerine "foam" isimli ambalaj malzemesini satan iş yeri yetkilisi şüpheli İbrahim Kuraloğlu hakkında da kamu davası açılması yoluna gidildiği kaydedildi. 

İddianamede, şüpheliler Bülent Kalaycı, Faruk Kandova, Melahat Akıllı ve İbrahim Kuraloğlu hakkında, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. 

Duruşma aşamasında hazırlanan ek iddianamede, zabıta müdürü Mühlis Bakırtaş ile zabıta memurları Hüseyin Şakar ve İbrahim Çoban hakkında, ruhsatsız iş yerinin tespit edilmediği ve iş yerini denetlemedikleri gerekçesiyle soruşturma izni verildiği belirtilerek, 3 sanığın "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!