Zeytin ormanları kuruluyor

Güncelleme Tarihi:

Zeytin ormanları kuruluyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2001 01:57

Antik dönemden 20. yüzyılın başına kadar dünyanın en verimli zeytin ülkesi olan Türkiye; İspanya, İtalya ve Yunanistan'a kaptırdığı zeytincilikteki birinciliği yeniden yakalamak için harekete geçti. Ege, Akdeniz ve Marmara bölgesindeki tarıma elverişli tüm kamu arazilerinde zeytin ormanları kurulacak.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birliği'nin girişimiyle başlatılan çalışmaya Orman, Maliye, Kültür ve Sanayi Bakanlığı destek verdi. İhracatçı Birliği ile Orman ve Maliye Bakanlıkları bir protokol yaparak çalışmaları resmen başlattı. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birliği Başkanı Şevket Aksoy, Orman Bakanlığı'nın ve Hazine'nin kendilerine tahsis edecekleri arazilerdeki ilk fidanların 2002 Mart'ına kadar dikileceğini söylüyor. İhracatçı Birliği'nin ikinci hedefi, bünyesinde degüstasyon eğitiminin de verileceği, sertifika ve master programlarının da yer alacağı bir zeytincilik okulu. Üçüncü hedef ise, zeytincilik konusunda tüm kaynakların arşivlendiği, tarihi ve teknolojik objelerin toplandığı hacimli bir zeytincilik müzesi.

Çağlar boyunca zeytin ve üzümün en önemli merkezi olan Türkiye, bu üstünlüğünü geçen yüzyıl elinden kaptırmıştı. Üzüm bağlarına yapılanın aynısı zeytine de reva görülmüş, asırlık ağaçlar topraktan sökülüp atılarak yerine tütün, pamuk gibi teşvikli ürünler ekilmişti. 600-700 yıllık zeytinyağı ve sabun fabrikaları kaderine terkedilmiş, bin yıllık granit değirmen taşları kırılıp kırılıp ev yapımında kullanılmıştı. Özellikle Ege'nin gözde tatil bölgesine dönüşmesiyle zeytinlikler sökülüp, yerine yazlık siteler inşa edilmişti. Yüzyıllarca gümrüklerinden uzak limanlara yağ ihraç eden zeytinciler, aynı gümrüklerden yabancı ambalajlı zeytinyağı girişine şahit olmuştu.

Ama bu karanlık tabloya rağmen, yüzbinlerce insanın geçim kaynağı olan, Türkiye'ye en büyük döviz girdisi sağlayan bu alanda özellikle son 10 yılda büyük bir atılım yaşandı. Yanlışlığın nerede olduğunu doğru tespit eden, hatalardan ders alan, çalışkan ve bilgili genç kuşak zeytincilerin önderliğinde bu sektör, yeni ufuklara doğru yelken açtı.

VİTRİN YENİLENDİ

Eski kuşak sanayicilerle el ele veren, dünyadaki örnekleri çok iyi inceleyen, hemen tamamı Türkiye'de ve dünyanın seçkin üniversitelerinde eğitim gören yeni kuşak sanayiciler, sektörün köklü ve isimsiz kahramanlarıyla birleşerek değişimi başlattı.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birliği Başkanı Şevket Aksoy'un başını çektiği bu yeni kuşak işe, teknolojiyi yenileyerek başladı. Buldukları her toprak parçasına zeytin dikilmesini teşvik etti. Türkiye'ye has endemik zeytin ağaçlarının yurdışına taşınmasını önledi. Projeler üretti, bu projeleri hızla hayata geçirdi.

Estetik beğeni düzeyi yüksek bu kuşak sayesinde ambalajlar yenilendi, dizaynlar modernleşti, cazibe arttı. Bu isimsiz kahramanların başlattığı değişim hamlesiyle, dışarıdan zeytinyağı alan Türkiye şimdi dünyanın 52 ülkesine mal satmaya başladı.

Zeytin İhracatçıları Birliği, özellikle yeni zeytin plantasyonları önerisine çok önem veriyor. Bunun için de devletin desteği gerekiyor. Şevket Aksoy, son yıllarda, başta Orman ve Maliye Bakanlıkları olmak üzere devletten büyük bir destek almaya başladıklarını söyledi. Hedeflerinin, devletin vereceği atıl durumdaki 500 bin dönümlük yeni araziye dönüm başına 30 ağaç olmak üzere toplam 15 milyon ağaç dikmek. Dikilecek olan yeni nesil ağaçlarla üretim kapasitesini iki katına çıkarmayı amaçlıyorlar. Bu artış, Türkiye'nin her yıl 1.5 milyar dolarlık bir döviz kazanması anlamına geliyor. Zeytinciler ve onlara destek veren bakanlıklar ilk ormanı önümüzdeki Mart ayında kurmak için harıl harıl çalışıyor.


22 YILLIK ZEYTİNCİ ŞEVKET AKSOY


İspanya iki misli ağaçla bizim 7.5 mislimiz üretiyor


Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Şevket Aksoy'un Ragıp Arsan'la birlikte sahibi olduğu Lio Yağ Sanayi, Türkiye'nin en büyük zeytinyağı ihracatçısı. Eski bir Tariş yöneticisi. Dünyada zeytin ve zeytinyağı üretimini en çok arttıran, bu ürüne en çok önem veren ülkelerin başında İspanya geliyor diyor ve İspanya ile Türkiye'yi karşılaştırıyor: ‘‘Avrupa Birliği’nin sağladığı parasal desteklerle İspanya'da son 10 yıl içinde üretim alanları üç kat artırılmış, üretim ise bu orandan daha da fazla bir artış göstermiştir. Sektörün İspanya ekonomisi içindeki payı yıllık 3 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmıştır. İspanya 185 milyon ağaca sahip. Yani yaklaşık Türkiye'nin iki katı. Ama onlar tam 900 bin ton zeytinyağı üretirken biz sadece 120 bin ton üretebiliyoruz. Oysa bu sayıyla bizim 450 bin tonluk üretim yapmamız gerekiyor. Komşumuz Yunanistan, 120 milyon ağaca sahipken bile 350 bin ton üretim yapıyor.’’ Aksoy'a göre acilen yapılması gerekenler var: Miras paylaşımı yerine ABD'deki gibi 'havuz sistemi’ne geçip toprakların bölünmesinin ekonomiye zarar vermesi önlenmeli. Sırıkla toplama tekniğine son verilmeli. Sulama olanakları artırılmalı.

Yeni ve büyük ölçekli topraklar zeytin tarımına açılmalı, buralarda modern zeytin plantasyonları kurmalı. Türkiye'de kişi başına yıllık zeytinyağı tüketiminin bir litreyle sınırlı olduğunu söyleyen Aksoy, bunun AB standartlarının çok altında olduğunu hatırlatıyor:‘‘Türk tüketicisinin 'altın sıvı'nın kıymeti konusunda bilgilendirilmesi gelecek nesillerin daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır’’.


Devlet Bakanı Şükrü Sina GÜREL


Ticari tarıma konu olan ilk üründür zeytin


Zeytin ağacı geçmişle geleceği birbirine bağlayan bir simgedir. Zeytin ve zeytin ağacı hem gelenektir, hem gelecektir. İnsanlık tarihinde ticari tarıma konu olan ilk ürün zeytinyağı ve onun ardından da şaraptır. Unutmayalım ki, şimdi bu konuda bizden daha ileri olan ülkeler, bizim yaşadığımız bu topraklardan çok daha sonra zeytin üreten, üzüm üreten ülkeler. Zeytinciliği ve şarapçılığı ancak insanların o yöreleri birer zeytin ve şarap kolonisi olarak geliştirmeye başlamasıyla gerçekleştiren bölgeler. Onun için bizim bu konudaki geleneğimiz, bu topraklardan aldığımız güç çok daha önemli ve köklü. Biz, yakın gelecekte çok daha verimli zeytin ve zeytinyağı üretimi gerçekleştireceğiz.

10 Kasım 2001 Ayvalık Cunda Adası, 2. Zeytincilik Söyleşileri'nde yaptıkları konuşmalardan.

insanların o yöreleri birer zeytin ve şarap kolonisi olarak geliştirmeye başlamasıyla gerçekleştiren bölgeler. Onun için bizim bu konudaki geleneğimiz, bu topraklardan aldığımız güç çok daha önemli ve köklü. Biz, yakın gelecekte çok daha verimli zeytin ve zeytinyağı üretimi gerçekleştireceğiz.

10 Kasım 2001 Ayvalık Cunda Adası, 2. Zeytincilik Söyleşileri'nde yaptıkları konuşmalardan


Prof. Kenan Mortan

Zeytin Hundington'a karşı

Zeytin ağacı 39 bin yaşındadır. Zeytin ağacından tüm kutsal kitaplar söz eder. Tevrat ve İncil'de zeytin sözcüğü 140 kez geçiyor. Kuran'da ise 6 sure zeytin ve nimetlerinden bahseder. Kısacası, kutsal kitapların ağacı bereket, barış, akıl ve olgunlukta buluşmaktadır. Uygarlıkların çatışmasından sözeden Prof. Hundington'un anti tezidir Zeytin. Atina'yı koruyacak kutsal ağacın ve yine Roma'yı ve tanrıça Minerva'yı da koruyan ağacın zeytin olduğunu biliyoruz. Ama bunu yeni dünyadan gelme biri olan Hundington bilmiyor.


Okul kurulacak


Zeytinciler çalışanların eğitimden geçirilmesi için bir okul kurmayı ve başta Türkiye olma üzere tüm dünya tüketicilerinin Türk zeytinciliği konusunda bilgilendirilmesini hedefliyor. Ege'nin merkezi bir noktasında kurulması planlanan bu okulda sektördeki çalışanlar eğitilecek. Böylece önümüzdeki on yıl içinde zeytin tarımında sertifikasız eleman kalmayacak. Aynı zamanda okulda tadımcıya büyük ihtiyaç duyulduğu için degüstasyon eğitimi verilecek, zeytinyağı degüstatörleri yetiştirilecek.


Ziraat Mühendisi Emin Demirci Türkiye'nin en eski zeytincilerinden. Yaklaşık 250 yıldır zeytin işiyle uğraşan bir ailenin çocuğu. İşlediği ürünlerin yüzde 95'ini ihraç ediyor. Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği'nin yönetim kurulu üyesi olan Demirci'nin girişimleriyle, Zeytinliva beldesindeki tüm arazilere yüzbinlerce zeytin ağacı dikildi. Ama ağaç sayısındaki artışa rağmen toplama tekniğindeki yanlışlar, teknolojik geri kalmışlık, miras yoluyla toprakların paylaşımından ötürü üretim artışında özlenen düzeye ulaşılamadı.


Müze açılacak


İstanbul'da tarihi yarımada içinde hacimli bir 'zeytin ve zeytincilik müzesi' kurulması gündemde. Anadolu ve Trakya'da binlerce yıl içinde birikmiş olan zeytincilikle ilgili tüm tarihi objeler bu müzede toplanacak. Endüstriyel ve el yapımı tüm zeytinyağı ve kozmetikleri sergilenecek. Aynı zamanda zeytincilik hakkındaki tüm bilgiler dijital ortamda toplanıp tüm dünyadaki meraklıların görüşüne açılacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!