Güncelleme Tarihi:
ZEYTİN YAŞAMDIR
Bahariye Caddesi’ndeki Süreyya Operası önünde toplanan yaklaşık 70 çevreci, “Ali ve Aysin Büyüknohutçu’nun katillerini tanıyoruz, doğa ve yaşam için mücadeleden vazgeçmiyoruz” yazılı pankart açıp, “Zeytin yaşamdır, yaşamı savun” , “Sermayeye değil zeytine sahip çık” , “Zeytinlikler, meralar halkındır satılamaz” şeklinde sloganlar attı. “Zeytine, ormana, kıyılara, meralara dokunma” , “Koylar yaşamdır yaşamı savun” ve “Anadolu’nun tarihi, kültürü, doğası zeytindir” yazılı dövizler taşıdılar.
“NE ZEYTİN TESLİM OLACAK NE DENİZ”
Grup adına Selma Kambur tarafından okunan basın açıklamasında, “Çıkardığınız her yasa yeni suçlar yaratıyor. Onayladığınız her kanun yeni suçlular doğuruyor. Taş ocaklarıyla dağları, mermer ocaklarıyla ormanları, kömür madenleriyle zeytinlikleri, santrallerle ovaları ve vadileri yok ettiniz. Şimdi de zeytine göz diktiniz. Şimdi de denizlere, kıyılara, koylara, meralara göz diktiniz. Bu ülkenin, Anadolu’nun, binlerce yıllık tarihine, kültürüne ve doğasına göz diktiniz. Zeytinin, kıyıların, meraların kaderi iki dudağınız arasında olsun diye yeni bir yasa getirdiniz ve adına da, ‘Üretim Reformu Yasası’ dediniz. Binlerce yıllık ağaçları, uçsuz bucaksız çayırları, dev ormanları sanayiye, büyüme hırsına kurban etmeye çalışıyorsunuz. Bir gecede binlerce ağacı, kilometrelerce kıyıyı ve merayı yok etmeye hazırlanıyorsunuz. Başaramayacaksınız. Ne zeytin teslim olacak, ne deniz. Ne meralar teslim olacak, ne ormanlar. Ne yoksulluğa sürüklenen çiftçiler teslim olacak, ne yaşamı savunanlar. Meşru olmayan bu yasalar, doğa, kültür, tarih ve insanlığın kaderi üzerindeki tüm yetkileri bir kaç devlet yetkilisinin iki dudağı arasına veren bu kanunlar kabul edilmeyecek, kabul etmeyeceğiz! Zeytin için, kıyılar için, ormanlar için, meralar için yaşamı savunmaya devam edeceğiz” denildi.
Grup açıklamanın ardından, yanlarında getirdikleri ve küçük poşetlere koydukları zeytinleri, vatandaşlara dağıttı.