Güncelleme Tarihi:
Zeval vakti, güneş saatlerinin hesaplanmasında önemli bir faktöre sahiptir. Zeval vakti ile birlikte güneşin konumu doğru hesaplanabilir ve ona göre hangi saatte olduğu kolayca öğrenilebilir. Peki zeval vakti ne demek? Zeval vaktinde namaz kılınır mı?
Zeval kelimesi, öğle namazı vaktini belirlemek için kullanılan bir fıkıh terimidir.
Güneşin tam tepe noktasına gelip kısa bir süre için gölgelerin kısalıp uzamasının durduğu vakte, zeval vakti denir. Ayrıca gün ortası ve öğle zamanı anlamlarına da geliyor.
Güneş saatleri, saatlerin başlangıcı olan öğle ve gurup (Güneş’in batışânı) vaktine göre de öğle başlangıçlı (zevâlî) ve akşam başlangıçlı (gurûbî) olarak ikiye ayrılır.
Zeval vaktinde namaz kılınır mı?
Öğle namazı vakti, zeval vaktinin bitiminden, yani güneşin gökyüzündeki tepe noktasını geçip batıya doğru kaymasından itibaren başlar.
Bir Hadis-i şerife göre zeval vaktinde yani güneşin tam tepede olduğu zaman namaz kılınmaz. Güneş tepe noktasından doğu veya batıya geçtiğinde namaz kılınabilir.
Hangi vakitlerde kaza ve nafile namaz kılınmaz?
Bazı vakitlerde bir kısım ibadetlerin yapılması yasaklanmıştır. Bu vakitlere kerâhet vakitleri denilir. Ukbe b. Âmir el-Cühenî’den şöyle nakledilmiştir: “Resûlullah (s.a.s.) bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasakladı: Güneşin doğmasından itibaren bir veya iki mızrak boyu yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.” (Müslim, Müsâfirîn, 293; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 55; Tirmizî, Cenâiz, 41)
Bu hadiste belirtilen üç vakitte hiçbir namaz kılınamaz. Bu vakitlerin başlama ve bitiş zamanları şöyledir:
a) Güneşin doğmasından itibaren, 40-50 dakika sonrasına kadar,
b) Güneşin, tam tepede bulunduğu vakit (Öğle vaktinin girmesine yaklaşık 10 dakika kalmasından öğle vaktinin girmesine kadar),
c) Güneş batmazdan önce, gözleri kamaştırmaz hâle gelmesinden, batmasına kadar olan vakit (Güneşin batmasına 40-50 dakika kalmasından itibaren akşam namazı vakti girinceye kadar olan zaman) (Merğînânî, el-Hidâye, I, 265-269).
Bu sayılan kerâhet vakitlerinde kaza namazı, vitir gibi vacip namaz kılınamadığı gibi kerahat vaktinden önce hazırlanmış bulunan cenazenin namazı da kılınamaz. Bu vakitlerde hazırlanmış cenazenin namazı ise kılınabilir. Daha önce okunmuş bir secde ayetinden dolayı “tilâvet secdesi” yapılamaz. Ancak kerâhet vaktinde okunan secde âyetinin secdesi, daha sonraya bırakmak efdal olsa da bu vakitte yapılabilir.
Güneşin batmasından önceki kerâhet vaktinde, sadece o günün ikindi namazının farzı kılınabilir. Fakat mazeretsiz olarak ikindi namazını bu vakte kadar geciktirmek mekruhtur.
Bunların dışında şu vakitlerde de sadece nafile namaz kılmak mekruhtur:
a) Sabah namazının sünneti hariç olmak üzere imsak vakti girdikten sonra, güneş doğuncaya kadar olan sürede,
b) İkindi namazını kıldıktan sonra güneş batıncaya kadar olan sürede,
c) Akşam namazı vakti girdiğinde farz kılınmadan önce,
d) Cuma günü hatibin minbere çıkmasından sonra (Merğînânî, el-Hidâye, I, 269-271).
Ebû Saîd el-Hudrî’den şöyle nakledilmiştir: “Resûlullah’ı (s.a.s.) şöyle derken işittim: Sabah namazı kılındıktan sonra, güneş doğuncaya kadar başka namaz yoktur. İkindi namazından sonra, güneş batıncaya kadar başka namaz yoktur.” (Ebû Dâvud, Tatavvu’, 9; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, I, 271)