"Zero Dark Thirty" sınırlı gösterimde
Güncelleme Tarihi:
El Kaide lideri Usame bin Ladin’in yakalama sürecini anlatan ve ünlü yönetmen Kathryn Bigelow imzasını taşıyan “Zero Dark Thirty” isimli film bugün ABD'de, sınırlı sayıda salonda gösterime girdi. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı Michael J. Morell ise yayımladığı bir mesajda filme tepkisini belirtti.
İşkence sahneleri nedeniyle olay yaratan Zero Dark Thirty, bugün New York ve Los Angeles'ta beş sinema salonunda gösterime girdi. Her salondan ortalama 82 bin dolarlık bir gişe elde eden filmin iyi bir başlangıç yaptığı belirtildi.
CIA BAŞKANI'NDAN TEPKİ MESAJI
11 Ocak'ta genel gösterime girecek olan, CIA’in El Kaide tutuklularına uyguladığı suda boğma gibi “ağırlaştırılmış sorgu” teknikleri yüzünden farklı çevrelerden olumsuz eleştiriler alan film, son olarak CIA Başkanı Michael J. Morell'ın tepkisini çekti.
CIA’in El Kaide tutuklularına uyguladığı suda boğma gibi “ağırlaştırılmış sorgu” teknikleri yüzünden farklı çevrelerden olumsuz eleştiriler alan “Zero Dark Thirty”, CIA Başkanı tarafından da tepkiyle karşılandı.
"İŞKENCENİN ROLÜ ABARTILI"
CIA Başkanı Michael J. Morell, filmde gösterilen işkencenin, Bin Ladin'in yakalanma sürecindeki rolünün abartıldığını belirtti.
Morell, Teşkilat'a yolladığı bir mesajda, filmdeki sorgulama tekniklerinin Bin Ladin'in bulunması için uygulanan programın kilit unsuru gibi gösterildiğini ama bunun doğru olmadığını ifade etti.
"FİLMDEKİ GİBİ OLSA BAŞARAMAZDIK"
Morell, tek bilgi kaynaklarının sorgulanan kişiler olmadığını "Birçok başka kaynağımız vardı" sözleriyle vurguladı ve olaylar filmde anlatıldığı gibi olsaydı, operasyonun başarıya ulaşmasının mümkün olamayacağını belirtti.
“Zero Dark Thirty”nin ilk gösterimlerini izleyen eleştirmenler, gazeteciler, aktivistler ve ABD Senatosu'nun bazı üyeleri filmin ilk 45 dakikasında yer alan işkence anları nedeniyle olumsuz eleştirilerde bulunmuştu.
Senato İstihbarat Komitesi tarafından hazırlanan, CIA sorgularıyla ilgili 6 bin sayfalık bir raporda da kötü muamelenin Bin Ladin’in bulunması için “hayati bir önemi olmadığı” ifade edilmişti.