Güncelleme Tarihi:
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Deprem Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Tezcan, İstanbul'un birçok bölgesinde yapılar için zemin etüdüne gerek olmadığını söyledi. Prof. Tezcan, bunun büyük maddi yük tutacağını belirterek, binalara deprem güvencesi saptamasının yeterli olacağını savundu.
TÜRKİYE Deprem Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Tezcan, Marmara Bölgesi'nde yaşanan 2 büyük deprem ile olası depremlerin bilimsel rant için kullanıldığını öne sürdü. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan, İstanbul'un birçok bölgesinde, yapılar için zemin etüdüne gerek olmadığını, binalarda uzman kişi veya kuruluşlarca yapılacak deprem güvencesi saptamasının yeterli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Semih Tezcan, deprem öncesinde temel sorunları veya çatlakları olmayan binalar için zemin etüdü yapılmasının gereksiz bir maddi yük olduğunu savundu. Prof. Tezcan, özel sektör binalarının deprem güvencelerinin uzman kuruluşlar tarafından saptanması gerektiğini, 2 yıl içinde ise İstanbul'daki 1 milyon konutun incelenebileceğini söyledi.
VALİ'Yİ YANILTILAR
Prof. Tezcan, bu iş için 50 yıla ihtiyaç olduğunu söyleyen İstanbul Valisi Erol Çakır'ın yanlış bilgilendirildiğini de ileri sürdü. Prof. Tezcan, Erzincan'da sadece 1 müşavir bürosunun 6 ayda 5 bin konutun güçlendirme projesini hazırladığına dikkat çekti. Prof. Tezcan, İstanbul'da birinci derece döprem bölgesinde bulunan 250 bin konutun güvence saptaması için 100 milyon dolara, (53 trilyon lira) güçlendirilmeleri için de bunun 4-5 katı finansmana ihtiyaç olduğunu belirterek, hükümetin bu konuda uzun vadeli kredi açması gerektiğini söyledi. Bölgedeki 10 bin kamu binasının güvence saptaması için 40 milyon dolara (21 trilyon lira) ihtiyaç olduğunu belirten Prof. Dr. Tezcan, bu yapılan güçlendirilmelerin de 400 milyon dolara (212 trilyon lira) malolacağını belirtti. Prof. Tezcan, bu harcamaların geri dönüşümlü olduğunu, gelecekteki şiddetli bir depremde zararların anormal boyutlara ulaşmasını önleyeceğini söyledi.
SADECE BİRKAÇ BÖLGE
Prof. Dr. Semih Tezcan, sağlam zeminde oturan, depremden önce herhangi bir oturma veya kayma sorunu bulunmayan binalarda muayene çukuru veya sondaj uygulamasıyla zemin etüdüne gerek olmadığını belirterek şunları söyledi: ‘‘Sıvılaşma, kayma veya sismik büyültme riski bulunan yöreler ve binalar için jeolojik ve jeofizik verilere dayanan zemin etüdlerine ihtiyaç vardır. Yerel yönetimlerin sorumluluğu altında bulunan bu tip zemin etüdlerinin parsel bazında inşaat sahiplerinden talep edilmesi hem gayri ekonomik, hem de büyük bir haksızlıktır.’’ Prof. Tezcan, İstanbul'da sıvılaşma riskinin sadece Ortaköy Deresi ve Haliç kıyılarında, sismik büyültme riskinin de Bakırköy, Avcılar ve Çekmece'de bulunduğunu, bu bölgelerin zemin etüdlerinin yerel yönetimlerce yapılması gerektiğini söyledi.
10 yıl içinde 3 tane 7.5'luk deprem gerek
Prof. Dr. Semih Tezcan, Erzincan'dan Saros Körfezi'ne kadar uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda son yüzyılda 24 büyük depremin olduğunu belirterek, ‘‘100 yıllık ortalama enerji ve deşarj eğrisini yakalayabilmek için 2 ila 10 yıl içinde 3 adet 7-7.5 büyüklüğünde veya 4 adet 6-6.5 büyüklüğünde depreme ihtiyaç vardır. Bu depremlerin öncelikle sismik yönden nispeten suskun olan yörelerde, mesela Erzincan, Refahiye, Reşadiye, Niksar, Çorum, Amasya, Merzifon, Havza, Kastamonu ve Marmara Denizi gibi yerlerde oluşması beklenir’’ dedi. Yeni bir depremin eski yırtılma düzlemini takip etme gibi bir kuralı olmadığını belirten Prof. Tezcan, bu konuda kişisel veya toplumsal beklentilere göre ‘müjde’ vermenin yanlış olduğunu söyledi. Prof. Tezcan, ‘‘Önemli olan ‘muhtemel bir depremin odak noktası epey uzağımızda' diyerek umursamazlık içine düşmek yerine ‘gelecekteki depremin odak noktası bize en yakın bir yerde olabilir' diyerek binalarımızın hazır olup olmadığını belirlemek ve güçlendirmelerini yapmaktır ’’ dedi.
İSKİ: Suların ısındığı yalan
İSKİ, son günlerde İstanbul'da yeraltı sularının ısındığı, bunun da depremin habercisi olduğu şeklinde yayılan haberleri yalanladı. İSKİ'den yapılan yazılı açıklamada, son günlerde, ‘‘Yeraltı su sıcaklıklarının arttığı, bunun da depremin habercisi olduğu’’ yolunda halkı tedirgin eden söylentilerin yayıldığına dikkat çekildi. İSKİ'nin düzenli olarak derinsu sondaj kuyularında, su sıcaklıklarının ölçümlerini yaptığı belirtilen açıklamada, ''Bugün itibariyle su sıcaklığı normal seviyede ve endişe edilecek bir durum bulunmamaktadır'' denildi.
Marmara fayları kırılmadı
İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Aral Okay, İngiliz-Hollanda ortak çalışmasıyla elde edilen uzay haritalarında Marmara'daki fayların kırılmadığının gözlendiğini söyledi. Prof. Okay, ‘‘Haritada, fayların İzmit Körfezi'nin dışına kadar kırıldığı gözleniyor. Başka bir deyişle Tuzla'nın güneyinden çekilecek bir hattan sonra kırılma gözükmüyor’’ dedi. Haritada Marmara Denizi içindeki fayların net olarak gözükmediğini, ancak İzmit Körfezi dışında sonlanan kırılmanın belirgin olduğunu anlatan Prof. Okay, bu verilerin, Marmara Denizi'nde enerji boşalımı olmadığını gösterdiğini anlattı.
Artçılar sürüyor
önceki gün saat 18.21'de merkez üssü Bolu olan 3.3 büyüklüğünde artçı şok, saat 23.25'te de merkez üssü Bursa Mudanya olan 2.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
İstanbul için 50 bin kurtarıcı hazırlanacak
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Karacaköy, Silivri, Terkos, Beylikdüzü, Maslak, Beykoz, Tuzla ve Darlık gibi 8 ayrı noktada kurulan istasyonlardaki hassas cihazlarla yeraltındaki hareketliliğin sürekli izlendiğini belirtti. Gürtuna, belediye olarak alınan önlemleri de şöyle sıraladı: ‘‘Alternatif yollar, deniz ulaşımı artırılıyor. Parklara helikopter pistleri yapılıyor. İlk etapda 500 kişilik 1 kurtarma birliğini oluşturduk. Bu sayıyı 2 bin 500'e çıkaracağız. Ayrıca, oluşturduğumuz eğitim merkezinde sivil ve kamu yöneticilerini eğitmeye başladık. Her ilçede 400 kişiyi eğitiyoruz. Böylece ilk anda İstanbul'da 12 bin kişiyi eğitmiş olacağız. Hedefimiz ikinci etapta 50 bin kişiye ulaşmak. ’’
Işıkara: Acil uyarı için kaynak bulundu
BOĞAZİÇİ Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, ‘İstanbul için acil müdahale ve erken uyarı sistemi projesi’nin finans kaynağının bulunduğunu söyledi. Projenin ihale şartnamesinin hazırlanmakta olduğunu belirten Prof. Dr. Işıkara, ‘‘Sistem önümüzdeki yıl faaliyete geçecektir’’ dedi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen ‘Kriz yönetimi ve turizm’ konulu panelde konuşan Prof. Dr. Işıkara, acil müdahele ve erken uyarı siteminin faaliyete geçmesiyle afet anında arama kurtarma ekiplerinin en fazla hasar gören bölgeye kısa sürede gönderileceğini söyledi. Prof. Dr. Işıkara, erken uyarı sistemi sayesinde ise yüksek gerilim hatları, doğalgaz şebekeleri, kimyasal fabrikalar gibi yapıların kontrol altına alınabileceğini anlattı.
O bir Ruszede
Fotoğrafa bakıp da sakın yanılmayın... Orası ne Düzce, ne Bolu, ne de Gölcük... Çadırlar da ne Mehmetçik çadırı, ne de Kızılay... Çünkü orası bir deprem bölgesi değil... O da depremzede... Ama o bir Ruszede... O masum, o talihsiz, o çaresiz... Çeçenistan'daki savaştan kaçan bir mülteci ailesinin evladı. Sınırın hemen yanıbaşındaki Karabulak'taki çadırlarda yaşam savaşı veriyorlar. Açlık, soğuk, barınak, herşey ama herşey sorun. Belki acıktı, belki karnı ağrıyor. Elinde bir odun var, belki de üşüdü... Hain, koca dünyada kimsesiz kalıvermiş gibi. O ağlamasın da kim ağlasın... Cepheden ise çelişkili haberler geliyor. Rus güçlerinin saldırısı, zırhlı araç takviyesi sürüyor ve Moskova'nın ağır kayıplar verdiği belirtiliyor. Grozni'yi savunan 8 bin Çeçen militanı var güçleriyle direniyor. En az 240 bin Çeçen'in ise yerlerini, yurtlarını terkettiği bildiriliyor.