Güncelleme Tarihi:
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, sanık Halit Kıvrıl, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, Kıvrıl'ın avukatları da hazır bulundu.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Mütalaada, sanık Kıvrıl'ın, Adalet Bakanlığı ile HSYK'de müfettişlik ve başmüfettişlik görevlerinde bulunduğu anımsatıldı.
Terör örgütü mensuplarının 2010'da HSYK'de çoğunluğu ele geçirmelerinin ardından yapılan toplantılarda, sanığın Yargıtay üyeliğine seçilmesine karar verilen isimler arasında yer aldığı vurgulanan mütalaada, Kıvrıl'ın üye seçildikten sonra da FETÖ üyeleriyle hareket etmeyi sürdürdüğü ifade edildi.
Kıvrıl'ın, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğuna işaret edilen mütalaada, sanığın uygulamaya 5 bin 279 kez giriş yaptığı bildirildi.
FETÖ'nün sivil ve yargı kanadındaki üyelerinin ByLock görüşmelerinde sanığın da adının geçtiğine dikkati çekilen mütalaada, örgüt tarafından, dava takibi konularında müfettişlikten gelmesi nedeniyle Kıvrıl'dan görüş alındığı anlatıldı.
Mütalaada, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in Bank Asyaya destek verilmesine yönelik talimatının ardından Kıvrıl'ın, kardeşinin söz konusu bankadaki hesabına 20 bin lira para transferi yaptığı vurgulandı.
FETÖ'nün eğitim birimi tarafından ilgilenilen Kıvrıl'ın oğlunun askeri liseyi kazandığının ifade edildiği mütalaada, sanığın örgüt tarafından iletişimde kullanılan 7 ayrı ankesörlü telefondan 10 kez arandığı, bu hatlar üzerinden başka FETÖ mensuplarıyla da görüşme yapıldığı kaydedildi.
Mütalaada, tutuklu sanık Kıvrıl'ın, örgütün Yargıtay hücre yapılanmasında yer aldığı belirtildi.
Esas hakkındaki mütalaada, Kıvrıl'ın, böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi olmak" suçunu işlediği sonucuna varıldığı ifade edildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyo-kültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, Kıvrıl hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmaması istendi.
15 yıla kadar hapis istemi
Mütalaada, sanığın, TCK'nin 314/2. ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddeleri uyarınca "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulunuldu.
Sanığın, Yargıtay'da görevlendirilmesi, Adalet Bakanlığı ile HSYK'de müfettişlik, başmüfettişlik yapması, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatları, esas hakkındaki savunmayı hazırlamak için süre verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, karar için 16 Mayıs'a bırakıldı.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR