Güncelleme Tarihi:
Öz, savcılığa verdiği dilekçesinde kendisi hakkındaki gerçekdışı iddiaları haberleştirdiğini iddia ettiği Sabah Gazetesi'nin nüshalarının yanı sıra Başbakan Erdoğan'ın miting alanlarında sarf ettiği sözleri delil olarak gösterdi. Kendisine yönelik suçlamaların asılsız olduğunu belirten Öz, "Görevi kötüye kullanma”, “İftira”, “Hakaret”, “Hedef gösterme” ve “Kişisel bilgileri yasa dışı yollarla elde etme ve yayınlama” suçlamalarından işlem yapılmasını istedi.
Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde gazetecilerle yaptığı toplantıda “Operasyonun başındaki savcı operasyondan önce tam 22 kez yurtdışına çıktı ve bu ziyaretlerinin çoğu Dubai'ye” demişti. Başbakan’ın bahsettiği savcının 17 Aralık Operasyonu’nun koordinatör başsavcı vekillerinden olan ve geçici olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekilliği ile görevlendirilen Zekeriya Öz olduğu iddia edilmişti.
“TEHDİT EDİLDİM”
Başbakanın bu sözlerinin ardından bir gazetede Öz’ün Ekim 2013’de yaptığı Dubai seyahatinin masraflarının bir inşaat firması tarafından karşılandığı iddiaları ortaya atılmıştı. İddiaları yalanlayan ve seyahat ücretini kendisinin karşıladığını belirten Başsavcı vekili Öz yazılı olarak yaptığı açıklamada, Başbakan’ın yüksek yargıda görev yapan iki kişiyi gönderdiğini, kendisini tehdit eden bu kişilerin “Başbakan’dan özür dileyen bir mektup yaz” dediğini öne sürmüştü. Öz, “22 kez yurt dışına çıktığım ispat edilirse aynı gün mesleğimden istifa edeceğimi ilan ediyorum” demişti.
“O SAVCI DÜRÜST DEĞİL”
Öz’ün açıklaması üzerine Başbakan Erdoğan da "O savcı dürüst değil. Kalkıp benim kendisine yüksek yargıdan birilerini gönderdiğimi söylüyor. Dürüst değil. Bir kere ben böyle bir şey yapmam. Buna gerek olsa ben konuyu Adalet Bakanımla ya da müsteşarıyla konuşurum. Yurt dışı seyahatlerine ilişkin kayıtların hepsi ortada. Kurcaladıkça başka şeyler de ortaya çıkabilir. Yargı önce kendi içinde temizlik yapmalı, kendini temizlemeli" diye konuşmuştu.