Zehra’nın savaşı

Güncelleme Tarihi:

Zehra’nın savaşı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 1998 00:00

Haberin Devamı

İranlı Zehra, dedektif gibi çalışarak kocasının katili polisi yakalattı. Zehra şimdi, mirastan hak isteyen kocasının İsveçli sevgilisiyle mücadele ediyor.

İRANLI işadamı Firuz Gurbanzade Mukaddem, 18 yıl önce Türkiye'ye yerleşti. Aksaray'da bir otel satın alarak işletmeye başladı. Türkiye'ye ziyaret için gelen İranlı Zehra ile de konuk ettiği otelinde tanıştı. Zehra, bu gezinin ardından Almanya'ya gitti. Ancak F.G. Mukaddem, Zehra'dan o kadar etkilendi ki hemen peşinden Almanya'ya uçtu. Zehra'ya, imam nikâhıyla birlikte yaşadığı İsveçli Perry Arria'dan bahsetti. Ona duyduğu büyük aşkı da dile getirdi. Zehra, Firuz'u öylesine sevmişti ki, aldırmadı bu birlikteliğe. 1992 yılında Almanya'da imam nikâhıyla evlenip Türkiye'ye yerleştiler. 1994 yılında da oğulları Kevin doğunca resmi nikâh kıydılar.

Polisler biner dolar istedi

Mukaddem ailesinin başında, 14 Mart 1997 akşamı kara bulutlar dolaşmaya başladı. Gurbanzade Mukaddem'in Türkiye'de oturma izni bitmişti. O akşam, arkadaşıyla gittiği Kumkapı'da 4 Yunus tarafından çevrildi. Polislere, 'Üzerimde bin dolar var, vereyim beni bırakın' dedi. Polisler, kişi başına biner dolar istedi. 'Bankadan para çekebilmem için eşimin de imzasına ihtiyacımız var' dedi Mukaddem. Hep birlikte Bahçeşehir'deki eve gittiler. Eşini de yanına alan Mukaddem, bankadan 5 bin dolar çekti. Polislere parayı verdi. Zehra Hanım'ın iddiasına göre, polislerden Birol Özder, eşinden 4-5 defa daha para sızdırdı. Firuz Gurbanzade Mukaddem, 8 Ağustos sabahı yurtdışından gelen misafirleriyle birlikte dışarı çıktı. Yolda Birol Özder'den bir telefon geldi. Misafirlerini bir lokontaya bırakıp, 'Bir iş var. Bekleyin, yarım saat sonra geliyorum' diyerek ayrıldı. Marmaris'e yapacakları tatil için hazırlık yapan Zehra, eşi eve dönmeyince paniğe kapıldı. Cep telefonunu aradı. Cevap alamadı. Gayrettepe'deki Cinayet Büro Amirliği'ne giden Zehra, eşinin öldürülmüş olabileceğini, polis Özder'den şüphelendiğini söyledi. 'Sevgilinle bir olup sen öldürtmüşsündür' yanıtını alınca yıkıldı. Zincirlikuyu'daki Yunus Eğitim Merkezi'ne giden Zehra, eşinin Yunuslar tarafından çevrildikten sonra kâbus dolu günler yaşadığını, polis Birol'un kendilerinden devamlı para aldığını söyledi. Özder'in tayininin Şırnak'a çıktığını öğrenince bir kez daha dünyası karardı. Eşinin telefon kayıtlarından katili bulacağını düşünen Zehra, şansını bir kere de Jandarma Karakolu'nda denedi. Karakol Komutanı birkaç gün içinde telefon kayıtlarını çıkardı. Eşi, kaybolduğu gün Şehremini'ndeki bir bakkâl dükkanından aranmıştı. Bakkal, ‘‘O gün ben yoktum. Tezgâha oğlum bakıyordu’’ deyince oğlunu buldu. Çocuk, polis Özder'in konuşmalarını bir bir anlattı. Bunun üzerine yeniden Cinayet Masası'na giden Zehra, telefon konuşmalarının dökümünü ve tanığı gösterdi. Polis, önce Mukaddem'in otomobilini, ardından Birol Özder'in suç ortağı taksici arkadaşını buldu. Buradan Eskişehir'e giden polis, Özder'i saklandığı evde yakaladı. Evde yapılan aramada Özder'in Mukaddem'in pasaportuna kendi fotoğrafını yapıştırdığı ortaya çıktı. Ağır Ceza'da Birol Özder, suç ortakları Mehmet Fidan ve Ramazan Zeren hakkında, 'Bir suçu gizlemek, delil ve emarelerini ortadan kaldırmak için beylik tabancasıyla adam öldürmek, pasaportta sahtecilik yapmak' suçlarından dava açıldı. Özder'in idamı istendi. İddianamede, Birol Özder'in Mukaddem'den olay günü 10 bin dolar istediği, ancak ‘‘Kirli işlere karıştın. Benim kadar suçlusun. Bana gebesin’’ cevabıyla karsılaşınca cinayeti işlediği belirtildi. Savcı, Birol Özder'in cinayeti hafif tahrik altında işlediğini belirterek 24 yıldan 30 yıla kadar hapsini talep etti. Özder'le birlikte şantaj yoluyla para aldıkları iddiasıyla yargılanan polis memurlarının da 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Ayrıca Birol Özder'in, Mukaddem'e ait pasaporta kendi fotoğrafını yapıştırarak sahtecilik suçunu işlediğini belirterek 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını da istedi.

Amerika’ya yerleşecek

FİRUZ Gurbanzade Mukaddem'in İsveçli sevgilisi Perry Arria, cenaze töreni sonrası mirasın peşine düştü. Çocuğunun Mukaddem'den olduğunu ispat edip mirastan pay kapmak için canını dişine takan Perry Aria ile yeni bir savaş başlatan Zehra Gurbanzade Mukaddem, ‘‘Bu miras, dört yaşındaki oğlumun geleceğinin garantisi. Türkiye benim için çok kötü anılarla dolu. Dava sonuçlanır sonuçlanmaz oğlumu da yanıma alarak yurtdışına gideceğim. Zaten Firuz'la da tek hayalimiz Amerika'ya yerleşmekti. Onunla yapamadığımızı oğlumla yapmak istiyorum’’ diyor.

Bıçak çekti öldürdüm

Birol Özder, işlediği cinayeti, duruşmada büyük bir soğukkanlılıkla anlattı. Özder'in ifadesi şöyle: ‘‘Kontroller sırasında maktul ve arkadaşı Nasır'ın içinde bulunduğu otomobilde birden fazla sahte pasaport bulduk. Israrla bize 4 bin markı harçlık olarak verdi. Daha sonra telefon görüşmelerimiz oldu. Arkadaş olduk. Şırnak'a tayinim çıkmıştı. Mesleği bırakmam halinde iş kuracağını söyledi. Olay günü Şato Bar'da içtikten sonra evime gittik. Sebebini hatırlayamadığım bir tartışmaya girdik. Hakaret edip ekmek bıçağına sarıldı. Tabancamla ateş ettim. Daha sonra Nazilli'ye gidip geldim. 4 gün boyunca evde kalan cesedi brandaya sardım, kiraladığım bir arabayla Bilecik yolu üzerine bıraktım. Maktulün cep telefonunu ve pasapor-tunu aldım. Pasaporta kendi fotoğrafımı yapıştırdım, fakat kullanmadım.’’ Sanık Mehmet Fidan ise ‘‘Bana araba kiraladığını, fakat kullanmayı bilmediğini belirterek kendisini Eski-şehir'e götürmemi istedi. Olayla ilgim yok’’ dedi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!