Zehirsiz biber ürettiler ama yüzüne bakan yok

Güncelleme Tarihi:

Zehirsiz biber ürettiler ama yüzüne bakan yok
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2003 00:00

KahramanmaraşAntep ve Maraş. Komşu, dost ve rakip iki kentin hikayesi.Antep yerelden küresele uzanan parkurda hep önde koştu, yorulmadı. Maraş geç başladı ama arayı kapattı. 1995 yılında Milano'daki tekstil makineleri fuarı için yola çıkan Maraş ve Antepli işadamları heyetine dört büyük bankanın şube müdürleri de eşlik etti. İşadamları makine seçti, bankacılar yan masada kredi anlaşmasını imzaladı. Avrupa ile Gümrük Birliği yakın, sanayici sabırsızdı. Asırlarca kızgın güneşte kavrulan pamuk ekili Maraş ovasında yükselen iplik ve dokuma fabrikaları bu sayede kuruldu. Maraşlı toprak ağaları ya tekstilci oldu veya kaybolup gitti.ZEHİRLİ BİBER KANUNEN YASAKAma Maraş'ın belki de en doğal ve eski ürünü, biberi tam o günlerde Avrupa'dan veto yedi. Oysa Maraş biberi daha genç cumhuriyetin ilk yıllarında bile üç kıtanın gözdesiydi. Suriye üzerinden Arap ülkelerine, Bulgaristan aracılığıyla Avrupa sofralarına açılırdı.Türk kamuoyu Almanya'dan geri dönen biberlerle birlikte gündelik hayata belki de çaya bulaşan radyasyon kadar girecek tehlikenin adını ilk kez duydu: Aflatoksin. Biberde ürün tarladan ağustos ortasında toplanır. Güneşte kurumaya bırakılır. İşte tam bu aşamada toprakla temas eden ürüne bulaşan küf mantarı biberi kansorejen zehir deposuna dönüştürür. Sadece Türkiye'de değil benzer üretim yöntemini kullanan tüm ülkelerde aflatoksin sorunu ortaktır.Maraş pul biberinin Avrupa'da para etmemesi bu yüzdendi.1994 yılında Almanya'ya aflatoksinli biber ihraç eden Türk şirketine 194 bin DM ceza verildi. Türkiye'de Tarım Bakanlığı uyandı, önce kararname ardından gıda kodeksi çıktı.Kanunen hem bize, hem de Avrupa'ya Maraş biberi yasaklandı. Maraş'ta 200'e yakın üreticiyi temsil eden Biberciler Derneği'nin o dönemdeki Başkanı Erkan Şerbetçi ürünü aflatoksin belasından kurtaracak kahraman aradı. Maraşlı mühendis hemşerisi Azmi Biçkes'in kapısını çaldı. Bugün 65 yaşında olan mühendis Biçkes'in mazisinde bine yakın makine dizaynı vardı...Maraş dondurmasını taşınırken erimekten koruyan kuru buzu üreten makine gibi, sis havanları gibi veya vakumlu yol süpürme aracı gibi.ZEHİRSİZ BİBER AVRUPA İÇİN Mİ?Kaşif mühendis Biçkes biberci hemşerilerinin derdini çözmek için 8 ay AR-GE çalışması yaptı. Ardından mikrodalgalı kurutma sistemini üretti. Amaç biberin yerlerde sürünüp mantar ve toz-toprak kapmasını önlemek, kurutma süresini sıcak havayla yapılana göre azaltmaktı.Biraz keşif, çokça emek ve 1.5 milyon dolarlık yatırımla alınan sonuç çarpıcıydı: Neredeyse hiç aflatoksinsiz temiz biber üretimi.Şimdi sanacaksınız ki, bu başarı üzerine Maraş'ta 40 pare top atıldı, tüm biberci esnafı Biçkes'in peşine takılıp zehirsiz biber üretimine koyuldu... Ne gezer. Osmanlının fermanı misali biber yasağı da unutuldu.Bugün herkes Türkiye'de sadece Müsan'ın (Biçkes'in markası) biberinin aflatoksinsiz olduğunu kabul ediyor ama herkes zehirli biberleri alıp-satıyor, afiyetle tüketiyor.Müsan elinde ihracat lisansı, daha doğrusu tekeli ile Avrupa kapısını zorluyor. Kırk bin Euro'luk ilk bağlantıyı kurdu bile. Ve Maraş pratiği hepimizi biberi kadar acı bir soruyla başbaşa bırakıyor: Avrupa standardı başkası istediği için mi, yoksa bizim iyiliğimiz için mi?Tasarımcı İstanbul’da makastar makine Maraş’taİkitelli'deki Bozkurt tesisi dört yıl önce Maraş'a taşındı. Aynı zamanda KİPAŞ'ın da sahibi Hanefi Öksüz bir dizi ünlü marka için üretim yapıyor. Tesisi gezerken gözümüze çarpan bir makastar küreselleşme ile yerel gücün buluşmasına işaretti. Gerbercutter marka otomatik makastarın programını İstanbul'daki tasarımcı özel data kablosuyla yüklüyor. Makine örneğin pantolon kumaşını bu programa uygun şekilde otomatik kesiyor. Patron memnun, İstanbul'dan ayrılmayan tasarımcı memnun, istihdam kapısı açılan Maraşlı memnun. Biber çekirdeğine sığan zor soruMaraş'ta İstanbul ağız tadı pek revaçta değil. Maraşlı, daha yağlı ve tuzlu pul biberi tercih eden İstanbullu gurmeleri biraz hor görüyor. Çünkü yağ ve tuz biberin katkı maddesi. Maraşlı bir biberci İstanbullu paradigmasını darmadağın eden bir soru yöneltiyor... ‘‘Marketlerde toz biberin kilo fiyatı, pul bibere göre daha düşük...’’ ‘‘Öyle mi?’’ diyoruz cahilce, ‘‘Ama siz de gördünüz toz biber üretimi daha uzun sürüyor, yani daha pahalı’’ diye üsteliyor ve bombayı patlatıyor: ‘‘O zaman toz biber diye satılan gerçekten biber mi sizce?’’ Ya sizce?Tatlıses’in İsot’u aslında Maraş’ın siyah biberi miİbrahim Tatlıses'in meşhur ettiği Urfa'nın İsot (Maraş'a göre isli ot) biberi rivayete göre Maraş asıllı. Çünkü Urfa'da biber üretimi yok denecek kadar az. Maraş biberi fermante edilerek, yani kendi kendine yanmaya bırakılarak karartılıyor. Rengi siyaha yaklaştığında adına isot deniliyor. Ayrıca rakam meraklıları için: Türkiye'de 90-100 bin ton yaş biber yetişir. Kurutulunca 18-20 bin ton pul veya toz biber elde edilir. 15 bin üreticinin tek geçim kaynağı, en kötü yılında bile 15 milyon dolar döviz kazandıran Maraş biberinin eşkaline gelince: 497 ayrı cinsi vardır, boyu 5-12 cm arasındadır, tek bitkide 20-30 adet meyve verir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!