Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2003 00:00
ALMAN DOKTOR MEJER: Sayın Türkeş, sizi tebrik ederim, 20-25 yaşındaki sağlıklı bir delikanlı gibisiniz'1 GÜN ÖNCE TÜRKEŞ: Doktor, kalbimin saat gibi çalıştığını söyledi; hatta, parmaklarıyla üç kere duvara vurdu. Çok iyiyim, çok iyiyim... EVET, aradan 6 yıl geçti, 7. yılın taksimetresi çalışıyor. Geçen bu süre içerisinde, konuşulan bir soruya hálá cevap aranıyor: ‘‘Türkeş'i zehirlediler mi?’’ Biz de şimdi, bu sorunun cevabını aramaya koyulalım... Alparslan Türkeş, 24 Mart 1997 tarihinde eşi Seval Türkeş, kızı Ayyüce, oğlu Ahmet ve Özel Kalem Müdürü Sami Cezaroğlu ile birlikte Almanya'nın Hamburg kentine gittiler. Türkeş, bu seyahati sırasında, Almanya'daki ülkücü dernek yöneticileriyle görüştü, Türkiye'ye dönmeden üç gün önce de bir sağlık kontrolünden geçti. Almanya'daki Türk işadamı Saruhan Bozyakalı'nın konuğu olan MHP Genel Başkanı'nın check-up sonucu çok temiz çıktı. Hamburg'da, Neuberstrabe-6 adresindeki Dr. Şeref Yurtseven'e ait özel klinikte muayene olan Türkeş'in kan değerlerinin çok iyi olduğu, ayrıca kalp ve damarlarda hiçbir sorun bulunmadığı doktorlar tarafından açıklanıyordu. Klinikte görevli Alman doktor Mejer de, Türkeş'e, ‘‘Sayın Türkeş sizi tebrik ederim, 20-25 yaşındaki sağlıklı bir delikanlı gibisiniz’’ diyordu. Ancak, Özel Kalem Müdürü Cezaroğlu'nun sırt damarlarından ikisinde tıkanıklık tespit edilmişti.ÖKSÜRÜKTEN BOĞULACAKTIAlparslan Türkeş, 4 Nisan 1997 Cuma günü önce Amasya Belediyesi'ni ziyaret etti; burada öğle yemeğini yedi.
Yemek sırasında, Amasya'da oturan baldızının getirdiÄŸi yaprak sarmalarının tadına baktı, biraz da portakal suyu içti. MHP Lideri, daha sonra, Partisi'nin Amasya Ä°l Kongresi'nde hazır bulundu. TürkeÅŸ, kürsüde konuÅŸmasını yaparken, boÄŸazındaki bir gıcıkla çok ÅŸiddetli bir ÅŸekilde öksürmeye baÅŸladı; adeta boÄŸulacak gibi olmuÅŸtu. Bitkindi. Kürsüden inerken, Özel Kalem Müdürü'ne, ‘Yanımdan ayrılma’ uyarısında bulundu. TürkeÅŸ krizi atlatmıştı. Daha sonra, adını Ferhat ile Åžirin Efsanesi'nden alan Ferhat Suyu Tesisleri'nin açılışını yaptı; suyun vanasını çevirirken, ‘AÅŸk ile ÅŸevk ile bismillah’ diyordu. Amasya'daki Parti Kongresi ve diÄŸer etkinlikler sona ermiÅŸti; TürkeÅŸ, tekrar yola koyuldu. Seyahat boyunca makam otomobilinde, beraberindekilere maziyi anlatmaya baÅŸladı. 27 Mayıs 1960 Ä°htilali ve 21 Mayıs 1963 darbe teÅŸebbüsüyle ilgili anılarını nakletti. AkÅŸam, Ankara Hilton Oteli'ndeki bir düğün törenine katılacaktı. DOKTORU DAHA ÖNCE ÖLDÃœTürkeÅŸ, Ankara'ya ulaÅŸtı. Otelin kapısında çocukları, torunları ve düğün sahipleri tarafından karşılandı. Çok neÅŸeliydi. Geç saatlerde Hilton'dan ayrıldı, evine doÄŸru yöneldi. Otomobili Çankaya'ya tırmanırken, nefes almakta güçlük çekmeye baÅŸladı. Åžoförü Alparslan durumu fark etti ve Çankaya KliniÄŸi'ne yöneldi. Alparslan TürkeÅŸ, hastaneye ulaÅŸmıştı ama hayata veda etmiÅŸti. Üç gün önceki check-up raporları da TürkeÅŸ'i kurtarmaya yetmemiÅŸti. Özel doktoru Prof. Dr. Arif Özdemir ise çaresizdi... Kaderin cilvesine bakınız, TürkeÅŸ'i Almanya'da muayene edip ‘saÄŸlam raporu’ veren Doktor Åžeref Yurtseven de, 1 yıl sonra hayata veda edecekti...'' Rıza MüftüoÄŸlu, TürkeÅŸ'in saÄŸlığı konusunda ÅŸunları anlatıyor: ‘‘BaÅŸbuÄŸ'la, vefatından bir gün önce Ä°stanbul'da görüşürken, bana saÄŸlığı konusunda ‘Almanya'da saÄŸlık kontrolünden geçtim. Doktor, kalbimin saat gibi çalıştığını söyledi; hatta, parmaklarıyla üç kere duvara vurdu' diyordu. Genel BaÅŸkanımız, ‘Çok iyiyim, çok iyiyim' sözleriyle mutluluÄŸunu ifade ediyordu.’’CIA, kalp krizi yaratan ilaç verdiDYP Genel BaÅŸkanı ve eski BaÅŸbakan Tansu Çiller'e, 23 Nisan 1999 tarihini taşıyan ve Ä°stanbul'dan yazıldığı anlaşılan ilginç bir mektup geliyordu. Mektubu yazan kiÅŸi, kendisini ‘‘CIA'da görevli bir Türk’’ olarak tanımlamaktaydı. 37 sayfalık mektup, Çiller tarafından dikkatlice okunmuÅŸ, daha sonra dosyaya konulmuÅŸtu. Ancak, mektubun bir fotokopisi, daha sonra MHP'lilerin eline geçti. 16. SAYFA Çiller'e mektubu yazan ajan, uzun yıllar ABD'de öğrenim gördüğünü, eÄŸitimi sırasında DYP Genel BaÅŸkanı'nın kendisine yardımcı olduÄŸunu hatırlatıyor, daha sonra da CIA'da çalışmaya baÅŸladığını ifade ediyordu. CIA ajanı, mektubunun 16. sayfasında Çiller'e hitaben ÅŸunları söylüyordu: ‘‘Rahmetli TürkeÅŸ, DYP ile ANAP arasında bir nevi arabuluculuk üstlenmiÅŸti. Ä°ÅŸte sırf bu yüzden yeni bir koalisyona gidilmesini engellemek için, CIA, TürkeÅŸ'e o meÅŸhur kalp krizini yaratan ilaçtan vermiÅŸ. Bu tecrübeli devlet adamımız, bir hiç yüzünden öldürülmüş maalesef...’’Ölümde Avrupa’yı iÅŸaret eden kuÅŸkularRIZA MüftüoÄŸlu'ndan: ‘‘İnanır mısınız, BaÅŸbuÄŸ'un vefatından beri bizim camia kuÅŸku içerisinde. Herkes, her ÅŸeyi biliyor. Genel BaÅŸkanımız'ın Almanya'dan çok saÄŸlıklı bir ÅŸekilde döndüğünü herkes tespit etmiÅŸ bulunuyor. Hal böyle olunca, ‘Yoksa, Genel BaÅŸkanı zehirlediler mi' ÅŸeklinde spekülasyonlar yayılıyor. Sevilen siyasilerin ölümünde, genelde bazı kuÅŸkular aranır. Ancak, bende beliren kuÅŸku, böyle bir genel duygudan kaynaklanmıyor. BilindiÄŸi gibi, Genel BaÅŸkanımız, vefatına kadar son yıllarda sürekli gündem belirliyor; bu durumu, beni zaman zaman endiÅŸelendiriyordu. Biliyordum ki, Türkiye'de gündem belirleyenler, kendileri dışında gündem belirleyenlere pek müsaade etmiyorlardı. Ä°stihbaratı çok geniÅŸ olan bir dostum, TürkeÅŸ'in başında bulunduÄŸu MHP'nin, parlamentoda güçlü bir milletvekili sayısına sahip olmasının istenmediÄŸini ifade ediyordu. Bu arada Genel BaÅŸkanımız, hem ABD, hem Rusya Federasyonu, hem de Ä°srail ile iyi iliÅŸkiler kurmuÅŸtu. Ancak, Avrupa ülkelerinin yöneticileriyle ciddi bir teması yoktu. Ancak, Türkiye'de rejimin içine düştüğü sıkıntıyı aÅŸmak için DYP Lideri Çiller ile ANAP Lideri Yılmaz'ı barıştırma çabaları, belki dünyanın tek süper gücünü rahatsız etmiÅŸ olabilirdi. BUNLARA DÄ°KKATKısacası, BaÅŸbuÄŸ'un ölümünü araÅŸtırırken, ÅŸu hususların da göz önünde bulundurulması gerekir, diye düşünüyorum: Avrupa ülkeleri ve bunların yerli uzantılarının güç merkezlerine bakılmalıdır.PKK'nın Avrupa'daki varlığı ve etkinliÄŸi göz ardı edilmemelidir.Avrupa-Amerika rekabetinin bu olaydaki etkisi deÄŸerlendirmeye tabi tutulmalıdır.Liderimizin, Türk milliyetçiliÄŸinin önderi olduÄŸu; ‘milliyetçilik' fikrinin de Avrupa BirliÄŸi'nin felsefesine aykırı bulunduÄŸu unutulmamalıdır.’’Potasyum olabilirMüftüoÄŸlu anlatıyor: ‘‘Günümüzde, bir insana potasyum yüklenerek, onun belli bir süre sonra ölümüne yol açılabiliyor. Ancak, otopside hiçbir iz bulunamıyor. Bu konuda çok kuÅŸkuluyum. EndiÅŸem, DYP eski Genel BaÅŸkanı Sayın Tansu Çiller'e gelen bir ihbar mektubu üzerine iyice arttı. CIA'nın eski görevlilerinden olduÄŸunu ifade eden bir Türk'ün, Çiller'e yazdığı mektupta, merhum Alparslan TürkeÅŸ ve Turgut Özal'ın öldürüldüğü belirtiliyordu. Bu mektubu okuduktan sonra, parçaları bir araya getirdim. Aslında araÅŸtırılması gereken pek çok konu var ama ÅŸu andaki kanaatim şöyledir: BaÅŸbuÄŸ, büyük bir ihtimalle potasyum yüklenmesi gibi çok profesyonel bir yolla öldürülmüştür. Gerçek liderler ve hele hele milliyetçiliÄŸi savunan liderler, her zaman güç merkezleri için tehlikelidir. Dolayısıyla BaÅŸbuÄŸumuz, bu güç merkezlerinin daima hedefinde olmuÅŸtur. Son nefesine kadar sürekli aktivite sergileyen Genel BaÅŸkanımız, hayata ayakta veda etmiÅŸtir.’’OÄŸlum yerime mi geçmek istiyorsunRIZA MüftüoÄŸlu: ‘‘Genel BaÅŸkanımız'la, Türk Kurultayı organizasyonunu müzakere etmeden önce, deÄŸiÅŸik konularda sohbetimiz oldu. Bu arada, parti teÅŸkilatıyla ilgili bir sorunumuzu gündeme getirdim. ‘Kurultay Gazetesi'nde, TuÄŸrul TürkeÅŸ'in genel baÅŸkanlığı için çalışma yaptığım iddia ediliyor' dedim. Genel BaÅŸkanımız birden ciddileÅŸti ve ÅŸunları söyledi: ‘Almanya'da, bana bir heyet geldi. Genel BaÅŸkanlık'tan çekilmemi istediler. EÄŸer bu iÅŸi yaparsam, eski MHP'lilerin partiye döneceÄŸini söylediler. Yeni bir Genel Kurul'la kongre toplamamı istediler. Genel baÅŸkan adayları da TuÄŸrul TürkeÅŸ'ti. Kendilerini kovdum. Bir fitne kaynatıyorlar. Daha önce de böyle ÅŸeyler duymuÅŸtum. Hatta TuÄŸrul'u çağırdım; ‘OÄŸlum senin böyle bir niyetin var mı' dedim. TuÄŸrul da bana, ‘Hayır baba, ben sadece size yardımcı olmak istiyorum' cevabını verdi.’’- BÄ°TTÄ° -Â
button