Güncelleme Tarihi:
Zebra midyeleri, Karadeniz, Hazar Denizi ve Aral Gölü’nün yerlisi. Tuna havzasından Avrupa’ya, oradan da Kuzey Amerika’ya yayılan bu midye türü, adını sarı ve kahverengi çizgili kabuğundan alıyor. Türkiye’de ilk olarak 1897 yılında Hatay’ın Asi Irmağın'da görüldü. Ancak son 10 yılda kontrolsüz bir şekilde yayılıyor. Boyları 1 ile 5 santimetre arası olan bu midyeler, üzerlerindeki iplikçilerle tutunabildikleri canlı-cansız her şeye yapışıyor ve kendi türleriyle birlikte koloni halinde yaşıyor. Dünyanın en istilacı midyeleri arasında gösterilen zebra midyelerinin dişileri yılda 1 milyon, hayatı boyunca da 5 milyonun üzerinde yumurta bırakıyor. Suyun geçtiği her sızıntıya ulaşıyor.
Doğal ekosistemde sorun yaratmayan bu midyeler, içme suyu tesisleri, hidroelektrik santralları ve baraj göllerinde büyük sorun yaratıyor. Uzmanlar, Türkiye’nin dört bir yanındaki içme-sulama kaynaklarına yayılmış bu midyelere karşı sistematik önlemler alınmazsa, bazı şehirlerin susuz kalma riski altında olduğunu söylüyor.
2005’TEN BERİ SORUN BÜYÜYOR
Devlet Su İşleri’nin (DSİ) 2005 yılında hazırladığı rapora göre, zebra midyelerinin toplam 27 doğal göl, HES ve baraj gölüne yayıldığı tespit edildi. Eski DSİ yöneticisi ve Hidropolitik Akademi Başkanı Dursun Yıldız, Türkiye’de baraj gölü ve HES’lerin yapımına hızla devam edildiğine dikkat çekti ve uyardı: “Zebra midye tehdidi hızla artacak ve yayıldıktan sonra önlem alınması zor ve ekonomik olarak çok pahalı olacak.” Amerika, bu midyelerle savaşmak için yılda neredeyse 5 milyar dolar harcıyor.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Naime Arslan, bu midye türünün özellikle HES’lere ve baraj göllerine çok büyük zararlar verdiğini söyledi. “Bir barajın ömrü 150 yıldır, örneğin, zebra midyesi bulaştığında ömrü yarı yarıya düşer” diyen Arslan, larvaları büyümeden sudan toplanmasının popülasyonu yarı yarıya azaltabileceğini belirtti.
Diğer canlıların yaşam alanını daraltan ve besinlerini tüketen zebra midyeleri, yavru balıkların hayatta kalma şansını düşürerek, balık çeşitliliğini de azaltıyor.
2011’de Şanlıurfa’da arıtma tesisleri ile su tünelleri arasındaki 1.5 kilometrelik boru hattında görev yapan eski DSİ Genel Müdürlüğü İşletme ve Bakım Daire Başkan Yardımcısı Seyit Aksu “Pompa istasyonu tanklarını açtığımız zaman yarısına kadar zebra midyesiyle dolmuştu” dedi.
BAŞKENT TEHLİKEDE
Ankara’nın suyunu sağlayan en önemli kaynaklardan Kesikköprü Barajı’nın midye istilası altında olduğunu belirten Aksu “O boruların içinin tamamen tıkanma riski de var. Komple tıkanırsa Ankara’ya su alamazlar” dedi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertan Ercan, bazı balık türlerinin bu midyeleri yediğini, fakat bunların midyeleri yok etmenin yanı sıra ekonomik değeri olan başka canlılara da zarar verebileceğini belirtti. Ercan’a göre en ideal yöntemin ozon gazının yakıcı özelliği kullanılarak bu midyeleri temizlemek.
BARAJLARIN BAŞ BELASI
Türkiye’de zebra midyesi kaynaklı sorunlar 1964 yılında Kovada I ve II HES’lerinde başladı. Midyeler, burada tünel ve boruları kaplayarak su akış hızını düşürdü.1997 yılında, Atatürk Barajı ve HES’inde bu midyelere tekrar rastlandı. Birecik Barajı, açıldıktan 2 ay sonra zebra midyeleri yüzünden neredeyse devre dışı kalacaktı.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR