‘Zamk hastalığı’ limonu vurdu
Güncelleme Tarihi:
Süleyman İLTER/ORTACA (Muğla), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2008 11:32
MUĞLA'nın Ortaca ve Dalaman ilçeleri ile beldelerinde limon ağaçlarında sıkça rastlanmaya başlanan ‘Zamk hastalığı’ ağaçların kurumasına, limonların bozulmasına neden oluyor.
Ziraat Mühendisi Şahin Acar, “Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde bulaşıcı olan bu hastalık bazı ağaçlar için ciddi bir sorun” derken, Ortaca İlçe Tarım Müdürü Şaban Sarıkaya, “ilgili arkadaşlarımız yerinde inceleme yapıyor” diye konuştu.
Bahçeden bahçeye geçen ve özellikle de genç ağaçlara zarar veren ‘Zamk hastalığı’ limon üreticisinin korkulu rüyası olmayı sürdürüyor. Akasya, kitre, sütleğen, kiraz ve limon gibi ağaçların kabuklarından sızarak donan, eriyiği yapıştırıcı olarak kullanılan, renksiz ya da sarı, kırmızımtırak renkte biçimsiz madde olarak nitelendirilen bu hastalıkla mücadelenin de zor olduğuna dikkat çekiliyor. Bu madde ağacın tamamen kurumasına neden oluyor. Toprakta yaşayan bir mantar, ağaca bulaştığında köklerde, kök boğazında ve ağaç gövdesinde hastalık oluşturuyor. Başlangıçta hastalığın meydana geleceği yerde bir koyulaşma ve kabuklarda çatlamalar oluşuyor, ardından zamk akıntısı meydana geliyor. İlkbaharda ve sonbaharda görülen bu zamk akıntısı önce hastalığın meydana geldiği kabuk kısmını ardından da ağacı tamamen kurutuyor. ;
YAĞMUR SUYUNDAN GEÇEBİLİYOR
Ortacalı Ziraat Mühendisi Şahin Acar, tabanaban suyunun yüksek olduğu yerlerde bu hastalığa rastlandığını belirterek şunları söyledi:
“İnsandan insana geçer gibi bahçeden bahçeye geçen bir tür mantar hastalığı. Bundan korunmak için çanak usulü ve vahşi sulama yerine damla sulama tercih edilmelidir. Genelde yağmur suları ile bulaşıyor. Alt dallardaki toprağa yakın meyvelere yağışlı günlerde topraktan sıçrayarak bulaşabiliyor. Bununla mücadelede sadece tarla sahibinin uğraşması yeterli olmuyor. Hastalığın olduğu bölgede topyekün mücadele şart. Taban suyu yüksek olan yerlerde drenaj yapılmalı. Ağaçlara derin dikim yapılmamalı ve mutlaka ağacın aşı yeri topraktan yüksekte olmalıdır.”
Ortaca İlçe Tarım Müdürü Şaban Sarıkaya da, “Bize intikal eden konularda ilgili arkadaşlarımız giderek yerinde inceliyorlar ve ne şekilde müdahale edilmesi gerektiğini üreticiye anlatıyorlar. Bizi aşan bir durum olduğunda işbirliği içinde olduğumuz İzmir Zirai Mücadele Enstitüsü'nden destek istiyoruz” diye konuştu.
200 AĞACI HASTALANDI
Üretici Okan Kocaöz ise, arazisindeki 200 limon ağacının aynı anda hastalandığını belirterek, şunları söyledi:
“8 yıldan bu yana ilk kez bu hastalıkla karşılaştım. Bu seneye kadar potasyum sülfatlı gübre kullanıyorduk. Şimdi o da kar etmiyor. Mayıs ayından bu yana zamklanan yerleri ıspatula yardımıyla gövdeden kazıyıp açıkta kalan yerlere, kireç ve hayvan gübresini karıştırarak elde ettiğimiz ilacı sürüyorum. Aynı zamanda tarımcılardan aldığımız diğer kimyasal ilaçlarlarla hastalığı kurutmaya çalışıyoruz. Damlama sulama öneriliyor ama bu işin projesi 2 bin YTL. Ayrıca sistem de arazi büyüklüğüne göre değişiyor. Hangi üretici bunu karşılayabilir ki?”
Bahçeden bahçeye geçen ve özellikle de genç ağaçlara zarar veren ‘Zamk hastalığı’ limon üreticisinin korkulu rüyası olmayı sürdürüyor. Akasya, kitre, sütleğen, kiraz ve limon gibi ağaçların kabuklarından sızarak donan, eriyiği yapıştırıcı olarak kullanılan, renksiz ya da sarı, kırmızımtırak renkte biçimsiz madde olarak nitelendirilen bu hastalıkla mücadelenin de zor olduğuna dikkat çekiliyor. Bu madde ağacın tamamen kurumasına neden oluyor. Toprakta yaşayan bir mantar, ağaca bulaştığında köklerde, kök boğazında ve ağaç gövdesinde hastalık oluşturuyor. Başlangıçta hastalığın meydana geleceği yerde bir koyulaşma ve kabuklarda çatlamalar oluşuyor, ardından zamk akıntısı meydana geliyor. İlkbaharda ve sonbaharda görülen bu zamk akıntısı önce hastalığın meydana geldiği kabuk kısmını ardından da ağacı tamamen kurutuyor. ;
YAĞMUR SUYUNDAN GEÇEBİLİYOR
Ortacalı Ziraat Mühendisi Şahin Acar, tabanaban suyunun yüksek olduğu yerlerde bu hastalığa rastlandığını belirterek şunları söyledi:
“İnsandan insana geçer gibi bahçeden bahçeye geçen bir tür mantar hastalığı. Bundan korunmak için çanak usulü ve vahşi sulama yerine damla sulama tercih edilmelidir. Genelde yağmur suları ile bulaşıyor. Alt dallardaki toprağa yakın meyvelere yağışlı günlerde topraktan sıçrayarak bulaşabiliyor. Bununla mücadelede sadece tarla sahibinin uğraşması yeterli olmuyor. Hastalığın olduğu bölgede topyekün mücadele şart. Taban suyu yüksek olan yerlerde drenaj yapılmalı. Ağaçlara derin dikim yapılmamalı ve mutlaka ağacın aşı yeri topraktan yüksekte olmalıdır.”
Ortaca İlçe Tarım Müdürü Şaban Sarıkaya da, “Bize intikal eden konularda ilgili arkadaşlarımız giderek yerinde inceliyorlar ve ne şekilde müdahale edilmesi gerektiğini üreticiye anlatıyorlar. Bizi aşan bir durum olduğunda işbirliği içinde olduğumuz İzmir Zirai Mücadele Enstitüsü'nden destek istiyoruz” diye konuştu.
200 AĞACI HASTALANDI
Üretici Okan Kocaöz ise, arazisindeki 200 limon ağacının aynı anda hastalandığını belirterek, şunları söyledi:
“8 yıldan bu yana ilk kez bu hastalıkla karşılaştım. Bu seneye kadar potasyum sülfatlı gübre kullanıyorduk. Şimdi o da kar etmiyor. Mayıs ayından bu yana zamklanan yerleri ıspatula yardımıyla gövdeden kazıyıp açıkta kalan yerlere, kireç ve hayvan gübresini karıştırarak elde ettiğimiz ilacı sürüyorum. Aynı zamanda tarımcılardan aldığımız diğer kimyasal ilaçlarlarla hastalığı kurutmaya çalışıyoruz. Damlama sulama öneriliyor ama bu işin projesi 2 bin YTL. Ayrıca sistem de arazi büyüklüğüne göre değişiyor. Hangi üretici bunu karşılayabilir ki?”