Zamanda yolculuk yapabilmek için neye ihtiyacımız var?

Zamanda geriye ya da ileriye gitme fikri hepimizin hayallerini süslemekte. Bu, tarih boyunca üstünde düşünülmüş olan konularından biri. Albert Einstein, görelilik kuramını ortaya attığında, zaman yolculuğu için de bir olasılık olduğunu göstermişti. O zamandan bu yana böyle bir yolculuğu nasıl gerçekleştirebileceğimiz üzerine bazı fikirler ortaya atıldı.

Einstein’ın kuramında ele aldığı şekliyle uzay-zaman yapısı, evrenin başka yerlerinde zamanın farklı akıyor olabileceğini gösteriyor. Ne kadar hızlı hareket edersek, zaman da o ölçüde yavaşlıyor. Işık hızına ulaşırsak zamanın akışını durdurmuş oluyoruz. Bu durum, gerekli koşullar sağlandığında zaman yolculuğu yapabileceğimizi gösteriyor. Nasıl mı yapacağız? Bunun için 5 farklı yöntem mevcut:

1. Hiçbir şey yapmanıza gerek yok!

Koltuğunuzda oturmuş bu satırları okurken bile zaman yolculuğu yapıyorsunuz. Çünkü zaman hızla akıp gidiyor.

2. Ama ben diğer insanlara kıyasla daha hızlı gitmek istiyorum, diyorsanız:

Hemen şimdi yürümeye başlayın. Böylece, görelilik kuramına göre sabit duran birine oranla zamanı kendiniz için biraz da olsa yavaşlatmış olursunuz. Tabii aradaki fark öylesine az ki bu hızı insan algılarıyla tanımlayamayız.

3. Oturmaktan vazgeçip ayağa kalkmanız da yeterli:

Böyle bir durumda yerçekimi sizin için bir parça daha güçsüzleşmiş olur ki aynı odada oturan birine oranla zamanda yolculuk etmiş sayılırsınız. Çünkü yerçekiminin artması zamanı yavaşlatır. Hatta ayakta duran birinin ayakları, kafasından daha yavaş hareket ediyor demektir.

4. Bunlar bana uygun değil çünkü daha hızlı bir zaman yolculuğu hayal ediyorum, diyorsanız:

Genel görelilik, evrenimiz kendi etrafında dönüyor olsaydı; evrende zamanın döngü halinde kendini tekrar ettiği yerler ortaya çıkacağını söyler. Böyle bir döngünün yaşandığı noktaya denk gelecek olursanız, zamanda ileriye doğru hızla yolculuk yaptığınızı ancak biraz daha ilerleyince geçmişe döndüğünüzü ve başladığınız noktaya geri geldiğinizi görürdünüz. Bu tıpkı dünyanın etrafında bir tur atmaya benzer: Önce daha önce hiç görmediğiniz yerlerden geçer, devam ederseniz yaşadığınız yere geri dönmüş olursunuz. Ama maalesef evrenimiz kendi etrafında dönmüyor. Bu yüzden başka bir yol düşünmeliyiz. Aynı etkiyi sonsuz uzunlukta, süper yoğun bir döngü makinesi yaparak oluşturmak mümkün. Böyle bir makine de aynı oranda uzay-zaman bükülmesi yaratır. Tabii boyutları sonsuzluğa uzanan bir makine yapmak da teknik açıdan mümkün değil. Hatta bir kara delik yaratmaktan daha zor.

5. Peki ya solucan delikleri?

Hepimiz evrendeki solucan deliklerini kullanarak zamanda yolculuk edebileceğimizi duymuşuzdur. Hatırlatmakta fayda var: Solucan deliklerinin varlığı ispatlanmadı. Fizik bize var olabileceklerini söylüyor söylemesine ama bu sadece bir varsayım. Yine de gerçek olduklarını düşünecek olursak; solucan delikleri uzay-zamanın farklı noktalarını birbirlerine bağlayan kestirme yollar oldukları için içlerinden geçerek geçmiş ya da geleceğe ulaşmak mümkün. Nasıl yapılacağını çözmüş olsak bir solucan deliği oluşturabilirdik. Solucan deliği açmak ve onu öylece tutabilmek için negatif enerjinin belli bir formuna ihtiyacımız var. Şu an dünya üzerinde hiç kimse böyle bir enerjiyi nasıl oluşturabileceğimizi bilmiyor.

popsci.com.tr Tarafından Hazırlanmıştır.