Güncelleme Tarihi:
Ekonomi Muhabirleri Derneği ile sohbet toplantısı düzenleyen Çağlayan, Türkiye'nin son dönemde yabancı yatırımlardan aldığı payda bir gerileme olduğunu belirterek, daha fazla yatırım çekilmesi için yerli ve yabancı yatırımcılar lehine düzenlemelerin yer aldığı bir paket hazırlığına başladıklarını açıkladı.
ÇED RAPORU 9 AY YERİNE 2 AYDA ÇIKACAK!
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu alma sürecini kısaltmayı planladıklarını anlatan Çağlayan, bunun çevre aleyhine bir düzenleme anlamına gelmediğini vurguladı. ÇED sürecinin 6 ila 9 ay sürdüğünü, bunun da yatırımları geciktirdiğini ifade eden Çağlayan, "Bunun yerine bir ön izin mekanizması düşünülebilir. Çevreyle ilgili temel kriterleri yerine getiren yatırımcı ÇED raporunun sonucunu beklemeden işlemlerine devam edebilmesi adına bir değişiklik planlıyoruz" dedi.
Pakette ar-ge teşviklerinin tek bir kurum tarafından verilmesi ve takip edilmesi, KOBİ'lerin banka kredisi alırken yaşadığı teminat sorunun aşılması, KDV ve Harçlar Kanunu'nda değişiklik yapılması, kaçak ve sahte ürünler konusunda mevzuat eksikliğinin giderilmesi, gibi konuların da yer alacağını bildirdi. Torba yasa tasarısı olarak gelecek düzenlemenin yıl sonuna kadar yasalaşmasını planladıklarını söyledi.
"Peki ama yatırımcı ÇED raporunu beklemeden süreci devam ettirirken, rapor olumsuz gelecekse ne olacak" sorusuna Çağlayan, "Bu ÇED'deki hassasiyetten taviz vereceğimiz anlamına gelmiyor. Temel bazı kriterleri yerine getiren yatırımcıya ön izin vereceğiz. Bütün problem şu; çok ciddi yatırımlar yapılmak isteniyor. Ama mevcut ÇED süreci çok ciddi engel oluşturuyor. Biz şimdi sürecin basitleştirilmesini ve kısaltılmasını sağlayacak bir değişiklik planlıyoruz. Yoksa yatırım uğruna, çevreyi göz ardı etmeyiz" yanıtını verdi. Çağlayan yapılacak değişikliklerle ÇED raporu alma sürecinin 6 ila 9 ay yerine birkaç aya düşürülmesini; ÇED gerekli değildir raporu alma süresinin 2-2,5 ay yerine birkaç haftada alınmasını sağlayacak bir düzenleme yapılacağını ifade etti.
BAKKAL AHMET GİBİ DENETLENİYOR
Gezi Parkı eylemlerindeki tavrı nedeniyle Koç Grubu'nun Maliye tarafından kalabalık bir denetim elemanı tarafından incelenmesine ilişkin ne düşündüğünün sorulması üzerine ise Çağlayan, "Benim şirketim de çeşitli defalar incelemeye tabi oldu. Ortada bir ihbar varken; ilgili ilgili bakanlığın inceleme yapmasından daha doğal ne olabilir? Ortada tamamen bir dezenformasyon olduğunu söylemem lazım. Ana muhalefet partisinin lideri, Maliye'nin 500 kişiyle Koç Grubunda inceleme yaptığını söylüyor. Maliye işi gücü bırakacak, oraya gidecek? Olacak şey mi? Bakkal Ahmet nasıl denetleniyorsa, sanayici Mehmet nasıl denetleniyorsa Koç Grubu da Sabancılar da denetime açıktır" dedi.
GÜLEN İLE YEMEK YEDİM
ABD ile Türkiye arasında yapılması planlanan ortak ticaret anlaşması için ABD'ye yaptığı ziyarette Fethullah Gülen ile görüşüp görüşmediği sorusuna ise Çağlayan, "Evet Fethullah Gülen'le bir yemek yedim. Görüş alışverişinde bulunduk. Benim hiçbir yere bağlantım yoktur. Kendisi sevdiğim, saydığım birisidir. 14 yıldır görmemiştim. Bir akşam yemeği yedim ve Washington'a geri döndüm" yanıtını verdi. Çağlayan, yemekteki sohbet konusunda ise bilgi veremeyeceğini söyledi.
"GÜZİN ABLA BİLE YANIT VEREMEZ"
Türkiye'nin daha fazla büyüyebilmesi için gaza basılması gerektiği görüşünü tekrarlayan Çağlayan, ancak bunun kontrollü şekilde olması gerektiğini vurguladı. Merkez Bankası'nın doların 2014 yılında 1.82 seviyesinde olacağı tahmininin anımsatılması üzerine Çağlayan şöyle konuştu:
"Merkez Bankası'nın kur konusunda hedef açıklamasını doğru bulmadığımı söylemiştim. Hem dalgalı kur, deyip hem de hedef belirtmek, rakam vermek doğru değil. Kendisini bağladığı için kendi itibarı açısından doğru değil. Merkez Bankası'nın bir saygınlığı var. Başkanını zaman zaman eleştirsem de çalışkan bir insandır. Keşke bir rakam vermese, bilek güreşine girmeseydi. MB'nin dövizin yükselmesiyle ilgili pozisyonunu da doğru bulmadığımı da ifade etmiştim. İnsanlar, 2.5 liraya döviz almak istiyorsa bırakın alsınlar.
6 milyar dolar para harcamış, sadece 1 kuruş inmiş. Bu kalp grafiği gibi inip çıkacak. Bazı insanlar dolarize olacak, diye onlara ucuz döviz aldırma telaşında olmamalıyız. Niye birileri Türkiye'den çıkarken daha ucuz döviz almasını sağlayayım? Özel sektörün borcu başım gözüm üstüne, onu kendi düşünecek. Sizin geliriniz TL ama borcunuz dövizse Allah Kolaylık versin. TL ile iş yapıp döviz borcu alıyorsan, valla buna Güzin Abla bile yanıt veremez."
"DAHA FAZLA CEZA ALMADIKLARINA ŞÜKRETSİNLER"
Galatasaraylı Bakan Çağlayan'a son derbide çıkan olaylar anımsatılarak, 'siz ne düşünüyorsunuz, cezaları nasıl buldunuz' sorusu soruldu. Çağlayan, "Bir Galatasaraylı olarak yapılanları çok çirkin buluyorum. Bu bütün kulüplere ders olmalı. Ortaya çıkan sonuçta iki tarafın da kaybı var. Daha fazla ceza verilebilirdi. Hem Beşiktaş'a hem de Melo'ya. Ama sanırım kulübün hassasiyetleri dikkate alınarak ceza verilmiş. Daha fazla ceza almadıklarına şükretsinler.