Güncelleme Tarihi:
Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor
Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden, Topkapı Sarayı Başkanı İlber Ortaylı “Türkiye ve Yunanistan hiçbir zaman müttefik olmadı. Dolayısıyla rekabet çok kuvvetli” dedi.
Yanında Red Sox-Yankees ya da Auburn-Alabama maçlarının yastık kavgası gibi görüneceği karşılaşmadan Türkiye 76-65’lik bir zaferle ayrıldı. Takımın gardı Kerem Tunçeri, “Taraftarlarımız bugün mükemmel. Burada turnuvadan önce bu konuda çok konuştuk. Sahaya indiğimiz zaman onların desteği bizim için çok önemli, bundan faydalanmak zorundayız” dedi.
NATO müttefiki iki ülke olmalarına karşın Türkiye ve Yunanistan birbirlerine karşı yaptıkları savaşlarda aldıkları zaferleri bağımsızlık günü olarak kutluyor. İki ülke 1890’lardan bu yana dört kez savaşa girdi ancak dün akşamki maçı dışişleri bakanlarının yan yana seyretmesi, etkin bir işbirliği çabası olduğunu gösteriyor.
Türk Milli Takımı’nın koçu, Karadağlı Bogdan Tanjeviç maçı bir “centilmenler düellosu” olarak nitelendirdi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’yle ilişkilerden Sorumlu Bakanı ve Başmüzakerecisi Egeman Bağış da Yunanistan’la ilişkilerin centilmence yürütüldüğünü söyledi.
Bağış, “Bu rekabet meselesi değil, bir arada yaşama sanatı. Eğer geriye bakarsanız, son yedi-sekiz yılda Türkiye tabularını ve önündeki engelleri yıkmakta çok başarılı oldu. Dolayısıyla artık daha esneğiz ve daha aktif bir biçimde uzlaşma arayışındayız” dedi.
Yunan takımı, sahaya ilk kez, turnuva öncesi bir sergide, Sırplarla yaşanan kanlı bir sürtüşmede rol oynadıkları için uzaklaştırılan iki yıldızı Sofoklis Hortsanitis ve Antonios Fotsis’le çıktı. Ancak bu bile Milwaukee Bucks’ın yıldızı Ersan İlyasova’yı durdurmaya yetmedi.
Öte yandan Yunan milli marşı okunurken birkaç seyircinin yuhalaması dışında maçta herhangi bir gerginlik de yaşanmadı.
Daha önce Genç Milli Basketbol Takımı’nda oynayan, bugün de Türkiye Basketbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Bozer, “Yunanistan maçları eskiden bir vatanseverlik meselesiydi. Artık böyle bir durum kalmadı. Dünya değişiyor” dedi.
Bir başka eski genç milli basketbolcu, Ali Ton, “Son dönemde maçlar çok daha medeni bir düzeye geldi. Dünya değişiyor. Eskiden el bile sıkmadan soyunma odasına gittiğimiz günleri hatırlıyorum” dedi.
Yunan Milli Takımı’nın forveti Yannis Burusis ise, takımlar arasındaki rekabetle ilgili olarak, “Bu bir sorun değil. O siyasi bir konu” dedi.
Burusis’in bu ifadeleri Yunanistan-Türkiye rekabetini çok daha ilginç bir hale getiren toplumsal benzerliklere gönderme yapıyor. Türkler ve Yunanlılar dibinde telvesi, üzerinde köpüğüyle aynı kahveyi içiyor; ama sakın Atina’ya gidip Türk kahvesi ısmarlamaya kalkmayın. Her iki ülke de aynı yemekleri yiyor; yoğurtlar, kuzu ve baklava gibi tatlılar hem Türk hem Yunan mutfağında çok seviliyor.
“Yabancı Damat” dizisi gibi popüler kültür ürünleri de son yıllarda iki komşunun daha iyi geçinmeye başladığı yönünde örnekler sunuyor.
Türkiye’nin 82 kez milli olan eski basketbolcusu Aytek Gürkan, “Türk ve Yunan halkları birbirine çok benziyor. Birbirinden hoşlanmayan devletler” dedi. Gürkan sahadaki oyuncuların çoğu zaman dost olduğunu ve birbirlerine saygıyla yaklaştığını ancak taraftarların ve eski nesillerin baskısının rekabeti alevlendirdiğini belirtti.
1980’li yıllarda takımda yer alan Gürkan, “’Bizim zamanımızda sahaya çıktığımızda ‘Yunanistan’a karşı maç kazanmadan milli olunmaz’ derlerdi” dedi.
Aynı duygular dün de Ankara Arena’yı tıklım tıklım dolduran taraftarların tezahüratlarında da yankılandı. Eski bir rekabet son yıllarda daha medeni bir hale büründü ancak Türkiye kendi sahasında yenilmez bir rakip olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bu haber New York Times'da yayımlanan "On the Court, Amid a Din, Similar Cultures Clash Yet Again" başlıklı haberden derlenmiştir.