‘Yüzük’teki tılsım solcuları böldü

Güncelleme Tarihi:

‘Yüzük’teki tılsım solcuları böldü
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 28, 2002 00:00

Nedendir bilinmez, cilt cilt kitaplar yayımlandığı sırada gündeme bile gelmeyen bir tartışma, Yüzüklerin Efendisi filminin vizyona girmesiyle patladı. Siyasi içerik kazanan tartışmaya taraf olanlar, ‘Yüzük KardeÅŸliÄŸi’nin hayli uzağında görünüyorlar.‘Yüzük KardeÅŸliÄŸi'nden daha baÄŸlayıcı, daha masonik birÅŸey varsa o da herhalde ‘Yüzüklerin Efendisi hayranları kardeÅŸliÄŸi'dir. Romandan hazzetmeyenlerin bu ezici çoÄŸunluk karşısında yapabileceÄŸi en iyi ÅŸey, susup oturmaktır. Zira kardeÅŸlik herÅŸeye kádirdir, kolu her yere uzar. Peki ama yeniden keÅŸfedilen bu efsane edebiyatından, Gotik-Keltik-FRP'matik kahramanların kol gezdiÄŸi film ve romanlardan sıkılan yok mu?’Çoklarının utana-sıkıla da olsa kenarında-kıyısında gezindiÄŸi düşünceleri, denemeci-çevirmen Fatih Özgüven, Radikal’de yazdığı bu satırlarla ortaya koydu. MECBUREN TARTIÅžMAHemen arkasından da Ãœmit Kıvanç'ın Medyakronik'te 'mecburen' ‘Yüzüklerin Efendisi tartışması’ adını verdiÄŸi tartışma baÅŸlamış oldu. Ne var ki tartışma, Türkiye'de ádet olduÄŸu üzre, sataÅŸmalarla ilerledi. Öyle ki, Kıvanç, anılan yazısında ‘‘Sefa Kaplan imzalı bir ‘Yüzük yüzünden aydınlar kapıştı' haberi Hürriyet'e yakışırdı doÄŸrusu...’’ demekten alamadı kendisini. Oysa, Özgüven’e yanıt veren, yine Radikal'den sinema eleÅŸtirmeni Tuna Erdem'di. Erdem'in asıl üzerinde durduÄŸu nokta, Özgüven'in, kendisi gibi sıkıldığını sandıklarını ‘azınlık’ olarak nitelemesiydi. Erdem buna itiraz ediyor ve ‘‘Fantezi edebiyatı her daim ‘ana akımın' dışındaki türlerin başında gelmiÅŸ, asla çoÄŸunluÄŸa ‘tat vermemiÅŸ' ne de olsa’’ diyordu.Ancak, asıl sert tartışma Yüzüklerin Efendisi dizisinin editörleri arasında yer alan Bülent Somay ile gazeteci Ãœmit Kıvanç arasındaydı. Kıvanç, filmin giÅŸe kaygısından baÅŸka bir amaç taşımadığını söylüyor, Tolkien'e ve filme deÄŸer veren aydınlara getiriyordu sözü:KOLTUK KABARTMA‘‘OlabildiÄŸince fazla sayıda insan gidip bu özel kültürden nasibini alırsa, kendilerinin herkesten önce aslında ne kadar deÄŸerli ve zengin bir ilgi alanıyla haşır neÅŸir olduÄŸu anlaşılacak, onların da azıcık koltukları kabaracak, anlaşılan.’’ Bülent Somay ise Kıvanç'a verdiÄŸi yanıtta, sinemanın da bu tür kavramlarla deÄŸerlendirilemeyeceÄŸini vurguluyordu. Somay'ın asıl altını çizdiÄŸi husus ise çok daha önemliydi: ‘‘Bu tür ayrımlara inanan ve bu inançlarını üst perdeden, alaycı bir tavırla ortaya saçanların da görünürdeki söylemleri ne kadar 'demokrat' ve 'özgürlükçü' olursa olsun, bir gün gelip bana neyi seyredip neyi seyredemeyeceÄŸimi dikte edecek kültür ve sanat komiseri adayları olduklarına inanmaktan da asla vazgeçmeyeceÄŸim.’’ Bu tür filmlerden sıkılan yok muFATÄ°H ÖZGÃœVENYüzük KardeÅŸliÄŸi, onun uzantısı olduÄŸu ileri sürülebilecek FRP (Fantazy Role Play) kült(ür)ü ve türevleri yeni mitolojiler öneriyor. Bunlar yeni gibi görünen ama epeski mitolojiler. Ä°skeletlerini en eski mitolojilerden alıyorlar, eti-siniri-yağı da 'tanrının ölümü' ile 'insanın can çekiÅŸmesi' arasında keÅŸfedilen 'kült'ler, ağırlıklı olarak teknoloji ve onun ıvır zıvırı saÄŸlıyor (...) Peki ama yeniden keÅŸfedilen bu efsane edebiyatından, Gotik-Keltik-FRP'matik kahramanların kol gezdiÄŸi film ve romanlardan ölesiye sıkılanlar yok mu? Ä°yiyle kötünün bu bitmez tükenmez, mitik çarpışması yetti diyenler? Adlarını aklımda tutamadığım cin-peri taifesi, birbirine benzeyen iblisler bana bir tat vermiyor, diyenler? Bir adım ileri çıksınlar lütfen. Onlar adına-korka korka da olsa-sesimi yükseltmek istiyorum.Mitolojinin yenisi olmazTUNA ERDEMÖzgüven, fantezinin yeni gibi görünen eski mitolojiler olduÄŸunu belirtip ‘Kolaysa yenisini bulun' demeye getiriyor. Ãœstelik bu iddiayı, yenisi eskisi, DoÄŸulusu-Batılısıyla tüm mitlerin temelde aynı olduÄŸunu kanıtlamaya hayatını adamış Campbell'den alıntılarla beziyor. Fantezi denilen tür, gerçekten de günümüzde kaleme alınan mitolojilere verilen isim. Fantezide yeni olan tek ÅŸey, yazılma tarihi. Yani Özgüven'in ‘Bakın nasıl da foyasını ortaya çıkardım' edasıyla söylediÄŸi, türün tanımı zaten. Mitolojinin ise yenisi olmaz, çünkü mitoloji arkaik bir kalıptır, içini istediÄŸiniz zaman, istediÄŸiniz ÅŸeyle doldurabilirsiniz. Mitolojinin yenisini talep etmek, yeni harfler talep etmeye benzer. Oysa Özgüven'in benimsediÄŸi sinik tutum da en az mitolojiler kadar eski. Onun derdi cinle periyle deÄŸil, yazısında sık sık kullandığı ‘hissiyat' ve ‘kardeÅŸlik' kavramlarıyla.Bütün bunlar tesadüf müÜMÄ°T KIVANÇBir: 'Evil'. Bir 'kötülük' var. 'Åžer'. Yani 'evil'. ABD baÅŸkanının yeni savaÅŸtaki düşmanı tarif ederken kullandığı anlamıyla. Bu 'evil', vaktiyle kısmen alt edilmiÅŸ. Ama yakın zamanda yeniden başını kaldırmış. Ve gelip bize bulaşıyor. Bizim ondan niha; olarak kurtulabilmek için bizzat onun inine girmemiz gerekiyor. Ä°ki: DaÄŸlar. Bu ÅŸer odağı, aşılmaz daÄŸların ardında. Oraya gitmek çok zor. Girince çıkmak çok zor. Üç: MaÄŸaralar. Kötülüğün hizmetkárları, yeraltında, maÄŸaralarda kendilerine savaşçılar yetiÅŸtiriyor. Bunları anlatan kiÅŸinin neden söz ettiÄŸini düşünürsünüz?Tolkien káhin miydiBÃœLENT SOMAYÃœmit yazılmış olana deÄŸil, bunun 'tam da, her ne tesadüfse bugün' filme çekilmiÅŸ olmasına dokunduruyor. O zaman da ÅŸunu ekleyeyim: Yazı belkemiÄŸinden yazılabilir pekala. Bir refleks olarak, sermayeden. Ama gene de bu tür iddialar ortaya atılmadan yapılması gereken bir tür ev ödevi vardır. Mesela Ãœmit bir zahmet ev ödevini yapmış olsaydı, Peter Jackson'ın Amerikalı deÄŸil Yeni Zelandalı olduÄŸunu, New Line'ın bir Hollywood ÅŸirketi deÄŸil bağımsız olduÄŸunu ve (ki bunun için ödev yapmaya da gerek yoktu) filmin hazırlıklarına tam 7 yıl önce (yani Taliban ABD'nin gözdesiyken) baÅŸlanmış olduÄŸunu bilebilirdi. Bunun adı komplo teorisi deÄŸilse, paranoya deÄŸilse, nedir merak ediyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!