Yüzgörümlüğü kolisi: Pekmez
Güncelleme Tarihi:
Oktay ENSARİ - Demet ÖZTÜRK, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2002 01:56
Hükümeti kurmakla görevlendirilen Abdullah Gül'ün yüzgörümlüğü, babasıyla birlikte kaynattıkları pekmez oldu. Gazetelerde çıkan fotoğraftan sonra herkesin bu pekmezden istediğini söyleyen Ahmet Hamdi Gül, ‘‘Ama bu önce Abdullah'ın hakkı’’ dedi.
AHMET Hamdi Gül, hükümeti kurmakla görevlendirilen oğlu Abdullah Gül'e, kendi elleriyle hazırladığı bir koli gönderdi. Koliye, bir ay önce kendisini ziyarete gelen oğlu ile birlikte kaynattığı pekmezden, hevenk üzümünden, kışlık elmadan koydu. Oğluna bu koliyi ‘gözaydınlığı’ olarak gönderdiğini söyleyen Ahmet Hamdi Gül, ‘‘Abdullah'a bir ay önce birlikte kaynattığımız pekmezden gönderdim. Gazetelerde fotoğrafımız çıkınca tanıdıklar da ‘O pekmezden isteriz' diyor. Ama önce Abdullah'ın hakkı. Abdullah, bizim bağın hevenk üzüm dediğimiz, kışın da kalabilen üzümünü ve elmasını çok sever. Gelinimiz Hayrünissa, ona annesi Adeviye'nin yaptığı mantıyı, su böreğini, yaprak sarmasını ve yağlamayı aratmaz’’ dedi.
DİĞER ADI: CUMHUR
Öte yandan, Abdullah Gül’ün bir adının da ‘Cumhur’ olduğu ortaya çıktı. 1950 yılında Cumhuriyet Bayramı'nda doğduğu için ailesi ona hep ‘Abdullah Cumhur’ dedi. Ancak nüfusa kaydettirilmeyen ‘Cumhur’ adı, Gül'ün çocukluk fotoğraflarının arkasındaki el yazılarında kaldı. Kayseri'de orta halli ailelerin oturduğu Hasbekiççi Mahalesi'nde yaşayan Adeviye ve Ahmet Hamdi Gül çiftinin ilk çocukları, 29 Ekim 1950'de evlerinde dünyaya geldi. Şimdi adı 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi olan o zamanki Tayyare Fabrikası'nda askerlik dönüşü tornacı olarak çalışan Ahmet Hamdi Gül, ilk çocuğu olan oğluna babası Hayrullah'ın isim koymasını istedi. Dede Hayrullah Gül de torununun kulağına ezan okuyup, kendi babasının adı olan Abdullah adını koydu. Minik Abdullah, Cumhuriyet Bayramı'nda doğduğu için aile içinde ve yakın çevrede hep ‘Abdullah Cumhur’ diye çağrıldı. Ancak nüfus kaydına sadece Abdullah adı yazıldı. Ailenin 2 yıl sonra kızları Hatice, 8 yıl sonra da küçük oğlu Macit dünyaya geldi.
‘ABDULLAH’ KAZANDI
Adeviye ve Ahmet Hamdi Gül çifti, büyük oğullarının sanki gelecekte başbakan olacağını biliyorlarmış gibi, her yaşgününde fotoğrafçıya gidip objektiflere poz verdi. Abdullah Cumhur'un 1952 yılında çekilen ve tüm yakınlara dağıtılan çizgili kazaklı ve siyah pantolonlu fotoğrafının arkasına Ahmet Hamdi Gül, ‘‘29.10.1952 yılı hatırası. Yaş (2). Abdullah Cumhur Gül’’ diye yazdı. Ancak geçen süre içinde dedenin koyduğu ve nüfus kaydına geçen Abdullah adı kalıcı olurken, ‘Cumhur’ adını söyleyen kalmadı.
Birlikte kaynattılar
Abdullah Gül, Kayseri'ye 8 Ekim günü milletvekili adaylarının partililere ve basına tanıtıldığı toplantı için geldiğinde, annesinin ve babasının kentin Melikgazi İlçesi'ndeki Kergah Bağları'ndaki bağevinde olduğunu öğrendi. Yoğun işi arasında vakit ayırıp ziyarete giden Abdullah Gül, babası Ahmet Hamdi ve annesi Adeviye'yi pekmez ocağı başında buldu. Abdullah Gül, yarım gün kaldığı bağda, babasıyla birlikte kazanların başına geçip geleneksel usullerle pekmez yaptı. Ahmet Hamdi Gül, bu işin püf noktalarını bir kez daha hatırlattığı oğluna, kıvamını bulan kazandaki pekmezden bir kaşık vererek, tadına baktırdı.
Oğlu yanında
Abdullah Gül, dün akşam partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı için genel merkeze oğlu Mehmet Gül ile birlikte geldi. Gül, Meclis Başkanlığı konusunda bir sıkıntı olup olmadığı sorusuna ‘‘Hayır, bunların hepsini rahat bir şekilde çözeriz arkadaşlarla’’ yanıtını verdi. Mehmet, babasını meraklı gözlerle izledi.
DİĞER ADI: CUMHUR
Öte yandan, Abdullah Gül’ün bir adının da ‘Cumhur’ olduğu ortaya çıktı. 1950 yılında Cumhuriyet Bayramı'nda doğduğu için ailesi ona hep ‘Abdullah Cumhur’ dedi. Ancak nüfusa kaydettirilmeyen ‘Cumhur’ adı, Gül'ün çocukluk fotoğraflarının arkasındaki el yazılarında kaldı. Kayseri'de orta halli ailelerin oturduğu Hasbekiççi Mahalesi'nde yaşayan Adeviye ve Ahmet Hamdi Gül çiftinin ilk çocukları, 29 Ekim 1950'de evlerinde dünyaya geldi. Şimdi adı 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi olan o zamanki Tayyare Fabrikası'nda askerlik dönüşü tornacı olarak çalışan Ahmet Hamdi Gül, ilk çocuğu olan oğluna babası Hayrullah'ın isim koymasını istedi. Dede Hayrullah Gül de torununun kulağına ezan okuyup, kendi babasının adı olan Abdullah adını koydu. Minik Abdullah, Cumhuriyet Bayramı'nda doğduğu için aile içinde ve yakın çevrede hep ‘Abdullah Cumhur’ diye çağrıldı. Ancak nüfus kaydına sadece Abdullah adı yazıldı. Ailenin 2 yıl sonra kızları Hatice, 8 yıl sonra da küçük oğlu Macit dünyaya geldi.
‘ABDULLAH’ KAZANDI
Adeviye ve Ahmet Hamdi Gül çifti, büyük oğullarının sanki gelecekte başbakan olacağını biliyorlarmış gibi, her yaşgününde fotoğrafçıya gidip objektiflere poz verdi. Abdullah Cumhur'un 1952 yılında çekilen ve tüm yakınlara dağıtılan çizgili kazaklı ve siyah pantolonlu fotoğrafının arkasına Ahmet Hamdi Gül, ‘‘29.10.1952 yılı hatırası. Yaş (2). Abdullah Cumhur Gül’’ diye yazdı. Ancak geçen süre içinde dedenin koyduğu ve nüfus kaydına geçen Abdullah adı kalıcı olurken, ‘Cumhur’ adını söyleyen kalmadı.
Birlikte kaynattılar
Abdullah Gül, Kayseri'ye 8 Ekim günü milletvekili adaylarının partililere ve basına tanıtıldığı toplantı için geldiğinde, annesinin ve babasının kentin Melikgazi İlçesi'ndeki Kergah Bağları'ndaki bağevinde olduğunu öğrendi. Yoğun işi arasında vakit ayırıp ziyarete giden Abdullah Gül, babası Ahmet Hamdi ve annesi Adeviye'yi pekmez ocağı başında buldu. Abdullah Gül, yarım gün kaldığı bağda, babasıyla birlikte kazanların başına geçip geleneksel usullerle pekmez yaptı. Ahmet Hamdi Gül, bu işin püf noktalarını bir kez daha hatırlattığı oğluna, kıvamını bulan kazandaki pekmezden bir kaşık vererek, tadına baktırdı.
Oğlu yanında
Abdullah Gül, dün akşam partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı için genel merkeze oğlu Mehmet Gül ile birlikte geldi. Gül, Meclis Başkanlığı konusunda bir sıkıntı olup olmadığı sorusuna ‘‘Hayır, bunların hepsini rahat bir şekilde çözeriz arkadaşlarla’’ yanıtını verdi. Mehmet, babasını meraklı gözlerle izledi.