Güncelleme Tarihi:
Sigortacı Kübra Durma (26) ve eşi polis memuru Sergen Durma (30), geçen yıl 24 Haziran’da tatildeydiler. Muğla Köyceğiz’de Yuvarlakçay akarsuyunun kenarındaki bir restorana gittiler. Çayın üzerinde müşteriler için kurulmuş derme çatma bir havuz vardı. Sergen Durma iki metre derinliğindeki bu havuza girdi. Bir süre yüzdü daha sonra da kaydıraktan havuza atladı. Yüzmeye devam ederken birdenbire gözden kayboldu. Yakınlarından biri hemen suya atladı. Havuzu oluşturan setin dibinde Sergen’e ulaştı ama çıkaramadı. Sergen kuvvetle suyun dibine çekiliyordu. Çünkü havuzun önüne çekilmiş ve üzerine muşamba gerilmiş tahta ve ağaçtan oluşan setin dibinde 70 santimlik bir delik açılmış ve güçlü bir anafor oluşmuştu. Sergen de bu anafora kapılmıştı. O anda ne bir halat ne de bir can simidi bulabildiler. Restoran çalışanları ise yardım etmek bir yana Sergen’in orada kaybolduğuna bile inanmıyorlardı. Sergen’in yakınları bıçakla havuz setini oluşturan muşambayı keserek suyu boşaltmaya çalıştılar. O da olmadı. Ardından olay yerine giden itfaiye küçük bir aramanın ardından Sergen’in anafora kapılarak ağaç ve tahtaların arasına sıkışmış cansız bedenini buldu.
RUHSAT DA YOK GÜVENLİK DE
İşyeri sahibi İsmail Yıldırım’a ‘bilinçli taksirle ölüme sebep olmak’ suçundan dava açıldı. Havuzun ruhsatının, işyeri güvenliği uzmanının ve can simitlerinin olmadığı da belirlendi. Yıldırım ‘Virüs salgını nedeniyle geciktik’ diyerek kendini savundu.
Kübra Durma’nın avukatı Şerzan Sümer de hem Devlet Su İşleri Müdürlüğü’ne hem Köyceğiz Belediyesi’ne dava açtıklarını belirterek “Çayın kenarındaki restoranların tamamında neredeyse bu tür havuzlar var. Ama bu havuzlardan yetkili kurumların haberi ve denetimi yok. Turistik bir bölgede bu kadar ihmal nasıl olabilir” diye konuştu.
‘MÜCADELEM SÜRECEK’
Eşinin boğulmasını çaresizce seyreden Kübra Durma, Hürriyet’e şunları söyledi: “Sergen havuzda tam setin önüne geldiğinde gözden kayboldu. ‘Sergen yok’ diye bağırdık. Çırpınma gibi bir şey oldu. Suyun onu derine çektiği çok belli oluyordu. Sinir krizi geçirdim. Sadece ağaçlarla kapatılmış, çok sağlıksız bir şekilde yapılmış. Herhangi bir ikaz yoktu. Hukuk mücadelem devam edecek.”