Güncelleme Tarihi:
YUSUFELİ, 1950’lerde Öğdem’e bağlı küçük bir kasabayken şehir merkezinin taşınmasıyla ilçe oldu. Devlet binalarının bütün malzemeleri Yusufeli’ne taşındı. 90 yaşındaki Salih Gedikli belediyede çalıştığı o günleri “En ağır eşya olan PTT’nin kasası katıra yüklenerek getirilmişti” diye anlatıyor. Daha o zamanlarda Çoruh Nehri üzerine bir baraj yapılacağı ve ilçenin başka yere taşınacağı iddiaları kulaktan kulağa yayılmıştı. Tam 68 yıl sonra baraj inşası için düğmeye basıldı ve 2013’te temeli atıldı. Su altında kalacak şehir merkeziyle köylerde bulunan taşınmazlar kamulaştırılmaya başlandı. Ardından kentin taşınacağı bölge belirlendi. Halen mevcut yerleşim merkezinin güneybatısında, 2 bin 600 konutluk yeni bir şehir inşa ediliyor. Burada 270 işyeri, dört okul, bir pansiyon ve üç cami yapılacak. İlerleyen dönemde okul, cami ve sosyal donatı alanları sayısı yeniden değerlendirilecek. Baraj su tutmaya başlayınca şehir taşınmaya başlayacak. İlçe merkeziyle dört köyün tamamen su altında kalacağını, 16’sının da barajdan kısmen etkileneceğini söyleyen Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, “Yeni şehir baraj gölünün kenarında olacak. Şu anda kadar 3 bin 180 kişi yeni yapılan konutlar için başvuruda bulundu. Yaklaşık 10 bin kişiye ev sahipliği yapacak yeni yerleşim yeri yapılıyor” diyor. İlçenin mezarları da yeni yerleşim yerine taşınacak.
TAŞINMA PLATFORMU
İlçenin taşınması için belediye başkanı ve kaymakamın da aralarında yer aldığı ‘taşınma platformu’ kuruldu. 25 kişilik platform baraj suları yüzünden taşınan Hasankeyf, Halfeti ve Samsat’a giderek incelemede bulunuyor. Aytekin, “Benzer sebeplerden taşınan şehirleri gezip hataların burada yapılmaması için incelemelerde bulunuyoruz. Dört kez Hasankeyf’e gittik. Samsat devletin taşınma konusunda ilk tecrübe edindiği şehir. Taşınma sonrasında Samsat’ın sermayesi dışarıya kaçmış. Bu yüzden de ilçe gelişememiş. Biz tespitlere dikkat ederek ilçemizin daha iyi taşınmasına dikkat ediyoruz” diyor. Sular altında kalacak Yusufeli’nin belgelenmesi için sanal gerçeklik projesi başlatıldı. Şehir merkezi ile köylerin her sokağı, her caddesi 360 VR kamerayla hem hava hem de karadan kayıt altına alınıyor. Böylece yıllar sonra Yusufeliler, sanal tur sayesinde sular altında kalan köy ve şehirlerini sokak sokak gezebilecek, evlerini ziyaret edebilecek. Yine aynı proje kapsamında şimdiki Yusufeli’ni anlatan bir kent müzesi de kurulacak. Müzede Yusufeli’nin fotoğrafları ile somut kültürel değerleri yer alacak.
BARAJ 2021’DE BİTECEK
DEVLET Su İşleri Genel Müdürlüğü’nden (DSİ) alınan bilgiye göre yeni konutlar hak sahiplerine inşaatın maliyet fiyatına verilecek. Sıfır faizle 15 yıl taksitle dağıtılacak olan konutlar için hak sahiplerinden ilk 5 yıl taksit alınmayacak. 2013’te temeli atılan Yusufeli Barajı bittiğinde 275 metre yükseklikle dünyanın en büyük 3. barajı olacak. Sadece enerji üretimine yılda 600 milyon TL katkı sağlayacak olan Yusufeli Barajı inşaatının 2021’de bitmesi bekleniyor.
‘APARTMANLAR KOMŞULUĞU BİTİRİR’
YUSUFELİLER taşınma sonrası şehrin sosyal dokusunun bozulmasından endişe ediyor. 86 yaşındaki Gülüzar Yüksel, “Burada evlerimizin bahçesinde her türlü sebze ve meyveyi yetiştiriyoruz. Balkonumuzda, damımızda yemek yiyerek sohbet ediyoruz. Yeni yerleşim yerinde, apartman dairesinde bunların hiçbiri olmayacak” derken, evinin damında çağ kebabı yapan Hamza Yazıcı ise, “Boşa akan nehrin önünü kesip ondan faydalanmak, baraj yapmak iyi bir şey. Ama şu anda evimin damında kebap yapıp komşularımla yiyorum. Acaba yeni yerde de bu şekilde komşuluğumuzu sürdürebilecek miyiz? Ben 13 sene İstanbul’da kaldım. Orada böyle bir komşuluk yoktu. Alt kattaki üst kattaki komşusunu tanımıyordu. Eğer yeni yerde öyle bir ortam olacaksa iyi olmaz” diye konuşuyor. Taşınmayla ilçenin ruhunu da kaybedeceğini söyleyen Fatih Gedikli ise, “Ancak 50 senede ilçe olmayı başarmıştık. Yeni yerleşim yerimiz 100 senede bunu başaramaz. Zaten yaşlı nüfusumuz giderse, genç nüfus yeni yerleşim yerinde durmaz” diye konuşuyor.
‘DÜŞÜK FİYAT BİÇİYORLAR’
Yusufeli’nde bir diğer şikâyet konusu, su altında kalacak taşınmazların kamulaştırılmasıyla ilgili. Halk ev ve iş yerlerinin düşük bedellerle kamulaştırıldığını savunuyor. Emekli öğretmen Şevket Şahin, “Arazim var ve kamulaştırılması konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Düşük fiyat biçiyorlar. Arazimin değeri önerilen fiyatın üstünde” diyor. Yeni ilçeye taşınmak yerine başka şehirlere göç edeceklerini söyleyenler de var. Yeni şehirden ev almayı düşünmediğini söyleyen Hüsamettin Erbaş, “Bursa’dan ev satın aldım. Oraya yerleşmeyi düşünüyorum” diyor. Ayşe Gümüş de baraj yapımı tamamlandığında yeni yerleşim yerine değil, köye göç edeceğini söylüyor: “Yeni ilçeden ev almayı düşünmüyoruz. Henüz nereye gideceğimize karar vermedik. Muhtemelen köyüme yakın bir yere taşınırım.”