Güncelleme Tarihi:
PROF. DR. MEHMET CEYHAN (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı): Yurtdışı hatları henüz açılmadığı için Sağlık Bakanlığı bu konuyla ilgili herhangi bir karar yayınlamadı. Muhtemelen Türkiye’ye girişlerde tedbirler alınacak; ya belge istenecek ya da “Evde kalın” denecek. Bunların nereden gelecekleri de önemli. Örneğin Almanya ve İngiltere “Dışarıya gitmeyin” dedi. Pek çok ülke henüz “Türkiye’ye uçuş serbest” demedi. Ülkelerdeki virüs yoğunluğuna bakılırsa Batı Avrupa’dan geleceklerin hepsi problemli olabilir. Yazlık sahipleri hem ülkelerinden gelemeyebilir hem de Türkiye onları kabul etmeyebilir. İngiltere, Almanya, Fransa gibi yoğun virüslü ülkelerden gelenlerle 14 gün görüşme kısıtlaması konmalı; insanlarla temas kurmamalı, havuz veya diğer ortak alanları kullanmamalılar. Zorunlu karantina yoksa da insanlar kendilerini karantinaya almalı.
DOWN SENDROLMLU ÇOCUKLAR İÇİN RİSK
Ulaş ÖZTÜRK soruyor: Benim 3.5 yaşında Down sendromlu bir oğlum var. Normal çocuklara göre risk oranı nedir?
PROF. DR. ZAFER KURUGÖL (Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı): Down sendromlu çocuklarda bağışıklık sistemi sağlıklı çocuklara göre daha düşüktür ve enfeksiyona yatkınlardır. Doğumsal kalp hastalıkları da olabilir. Bağışıklık sisteminde düşüklük olduğundan enfekte olursa hastalık daha ağır seyredebilir. Bizim bugüne kadar böyle bir vakamız olmadı. Daha kolay kapma riski yok ama eğer kaparsa daha ağır geçebilir. İyi izolasyonla korunmaya devam edilmeli.
KRONİK HASTALIĞI OLANIN NORMALLEŞME REHBERİ
Osman KAYNAK soruyor: Normalleşme sürecinde sokağa çıkma yasağı olmayan kronik hastalıklı bireyler ne yapsın? COVID-19’un etkilediği kronik hastalıkların en risklileri ve bunların ‘normalleşme sınırları’ için bir sıralama yapabilir misiniz?
PROF. DR. İSMAİL BALIK (Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi): COVID-19’u ağır geçirme ve ölüm oranı yüksekliği açısından en fazla riske sahip kişiler ileri obezite, kontrolsüz diyabet, yüksek tansiyon, kronik akciğer hastalığı, sigara, bağışıklığı baskılayan ilaç kullanımı ya da hastalık ve ileri yaş kabul edilmektedir. Bu kişiler yeni normale geçilirken de kendilerini mutlaka COVID-19’a karşı özenle korumaya almalıdırlar. Onlar için ideal süre; dünyada hastalığın tamamen silinmesine ya da kendileri için etkili bir aşı bulunana kadar olan zamandır. Ayrıca zatürre aşısını (herhangi bir zamanda) ve grip aşılarını (Eylül ayından sonra) da yaptırmaları gerekir. Diğer kronik hastalıkları olanların doktorları tarafından bir uyarı yapılmadığı takdirde COVID-19 acısından riskleri çok daha düşüktür.
DEZENFEKTAN MI SABUN MU
Mustafa CAN soruyor: Sabun ve alkolün ana maddesinin farklı olduğunu zannediyorum; ‘dezenfektan’ adıyla piyasada satılan ürünler ‘alkol bazlı’, ‘sabun’ adı altında satılanlar ise ‘kostik asit’. Virüs hem asit hem alkole dirençsizse hangisini tercih etmeli? Aralarında fiyat farkı da var. El sabunu mu deterjan adıyla kullanılan ürünleri mi?
PROF. DR. AYNUR E.TOPKAYA (Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı): Elimiz için gözle görünür bir kir varsa, dışarıdan eve veya ofise geldiğimizde, yemek öncesi ve sonrasında, tuvalet öncesi ve sonrasında mutlaka sabun ve su. Onun dışında da el dezenfektanı kullanabiliriz.
SİZ SORUN HOCALAR YANITLASIN
Alanında uzman, çok değerli hocalardan oluşan Hürriyet Bilim Kurulu, her gün koronavirüs ve salgınla ilgili sorularınıza cevap veriyor. Sorularınızı hurriyetbilim@hurriyet.com.tr adresine veya 0 530 054 44 84 numaralı WhatsApp hattına isim ve soyisminizi yazarak yollayabilirsiniz.