Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 1 milyon kişiye de Türkçe öğreten merkezin başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, kurumun çalışmalarına ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı:
“(Enstitü nasıl çalışıyor?) 5 kıtada, G7’den tutun da bütün endekslere göre çalışıyoruz. YEE olarak, insandan insana bir bağ kurmaya çalışıyoruz. Onun için de öncelikle kültür merkezleri kuruyoruz. Yılda ortalama bin faaliyet yapıyoruz. Bu da günde üç faaliyet demek. Hızlı ve pratik çalışıyoruz. Türk milleti olarak başkalarıyla tanışma konusunda çok kabiliyetliyiz. Yunus Emre Hazretleri. ‘Gelin tanış olalım’ demiş. O yüzden sloganımız da bu. Latin Amerika’dan tutun, Tayland’dan Avustralya’ya kadar ‘Enstitüyü bizde de açabilirsiniz’ diyorlar. Yıl sonunda 100 merkeze ulaşacağız.
TÜRK DİZİLERİ İZLENİYOR
(İlk önceliğiniz Türkçe öğretmek mi?) Beş sacayağımız var. Bunlardan ilki ve en önemlisi Türkçe öğretmek. Dili öğretebilmek için bir de ilgi oluşturmak gerekiyor. Bir Meksikalı neden Türkçe öğrensin? Örneğin, masallarımız var. O masallar dünyada dolaşıma girmiş ve böylelikle Türklerle ilgili ilgi oluşmuş. Bugün ise aynı hikâye dizi ve filmlerimizle oluşuyor. Dolayısıyla Meksika’da, Arjantin’de ya da Filipinler’de Türk dizileri izleniyor. Bu millet kimdir, bunların aile yapısı nedir gibi insanlarda merak uyanıyor. Biz de bunun üzerine Türkçe kursları açıyoruz.
ERKİN KORAY CEM KARACA
(Sosyal medya hesaplarınızda, Cem Karaca’dan Erkin Koray’a, Tarık Akan’a siyasi ayrım yapmadan herkese yer veriyorsunuz...) Biz kültür, ideal konusuna bakıyoruz. Bu milletin tamamının ortak paydası. Bu nedenle siyasete alet edilmemeli. Hangi etnik kökene, millete, dini ya da mezhepsel aidiyeti olursa olsun, bir şeyi yapış şeklimiz ortaktır. Kültür, tarzdır. Dolayısıyla bütün bir milleti kapsar. Kültürel zemin çok kıymetli. Bütün insanlığı kucaklayan bir yaradılışımız var.
TÜRKİYE LOBİDE GÜÇLENDİ
(Türkiye, YEE ile yurt dışında lobi olarak da güçlendi mi?) Eskiden lobi şirketleri vardı. Parayı oraya veriyordunuz, reklamınız yapılıyordu. Bunun birebir yansıması olmuyor. Ama bizimkisi ise kalıcı bir şey. Mesela en son altı ay öncesine kadar Los Angeles’ta ilk şehidimizi verdiğimiz yerde 50 yıldır hiç faaliyet yapılmamış. Çünkü Ermeni diasporası güçlü olduğu için kimse cesaret edememiş. İlk defa YEE üniversite içerisinde bir faaliyet yaptı. Tabii ki Ermeni diasporası da bize taşlı sopalı saldırdı. Ben de oradaydım. Saldıran biz değiliz, onlar. Bunu ifade edecek en güzel şey, kültür merkezleri.
BAKLAVANIN DİLİMİ BEŞ EURO
(Sanırım gastronomi de faaliyetlerin önemli bir parçası) Endonezya’da Türk gastronomisine ilgi var. Ancak Türkiye’den Endonezya’ya baklava göndermek mümkün değil. Mesela bir baklava kursu açıyoruz. Sonra o baklava kursundan yetişen kişiler, merkezlerimizde baklava üretiyor. Hırvatistan’da, bir baklava dilimi 4-5 Euro’ya satılıyor. Bu bir ekonomik değer. Ama sadece baklava ihracatında ya da bir cacık, zeytin, zeytin mamulleri, fındık ve mamulleri çok kıymetli ve stratejik. Dolayısıyla bunları da aktarmak çok önemli.”
1 MİLYON KİŞİ TÜRKÇE ÖĞRENİYOR
Prof. Dr. Şeref Ateş, “Kaç kişiye Türkçe öğretildi” sorusuna “Fiili olarak şu anda 1 milyon kişi, Türkçe öğreniyor. 5 milyona çıkmasına; ama aynı zamanda yerinde buna talebin artmasına yönelik de stratejiler geliştiriyoruz” yanıtını verdi.