Güncelleme Tarihi:
İddiaya göre Ahmet Çınar, geçen yıl 3, 11 ve 12 Haziran’nda sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından paylaşımda bulundu. Olayı soruşturan Basın Savcısı Ali Fuat Taşkın, iddianamede, Çınar’ın paylaştığı tweetler sıralayarak, ''Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı görevinden dolayı hakaret suçunu işlediği sonuç ve kanaatine varılmıştır'' dedi. Savcı Taşkın, Çınar’ın TCK’nin 125/1-2-3-4 ve 53’üncü maddeleriyle cezalandırılması istemiyle yargılanması için Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
7’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmaya, 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Yurt Gazetesi muhabiri Ahmet Çınar, avukatları Murat Ergün, Ece Unutmaz ve Özlem Öngürü Karanlık, CHP İzmir Milletvekilleri Alaatin Yüksel, Erdal Aksünger, Manisa Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Özgür Özel, Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, CHP Konak Belediye Başkan adayı Avukat Sema Pekdaş, Bornova CHP Belediye Başkan adayı Olgun Atila ile Çınar’ın meslektaşları katıldı.
Ahmet Çınar, suçlamaları kabul etmedi. Tweetleri haraket kastıyla atmadığını belirten Çınar, "Gezi eylemleri sırasında yaşananları Twitter hesabımdan kendi özgür irademle yazıp, takipçilerimle paylaştım. Ben bir gazeteciyim. Bu cümleleri siyaset bilimciler de kullanmakta. Paylaştıklarımda isim de zikretmedim. Kendi ifade özgürlüğümü kullandım. Beraatimi istiyorum" dedi. Hakim Sevgi Türer, sanık Çınar’a ceza alması durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediğini sordu. Ahmet Çınar da bu yasadan yararlanmak istemediğini belirtti.
Hakim Sevgi Türker, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 125/1,2,3,a-4, 53 madeleri gereğince yargılamanın yapılması için dava açılmışsa da, toplanan deliller ve ifadelerin hep birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu twetlerdeki sözlerin siyasi eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, sanığın hakaret kastının olmadığı, suçun yasal unsurlarının da oluşmadığı anlaşıldığından berratine karar verip, davayı bitirdi.
BU BİR EMSAL KARARDIR
Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan Avukat Ergün, davanın basit bir hakaret davası olmadığının aşikar olduğunu ifade ederek, "Mağdur olarak Başbakan gösteriliyordu. Bir gazeteci iktidarı elbette eleştirecektir, sadece överken değil, yererken de serbest olmalıdır. Bir gazetecinin gazetecilik mesleği nedeniyle kullandığı ifadelerle mahkum edilmesi, en ufak bir eleştiri yapılamaması sonucunu doğururdu. Karar, emsal bir karardır. Diğer mahkemeler de bu yönde kararlar için dayanak ararsa, bu bir dayanaktır. Sayın hakime de, yargılama sürecindeki tutumuna ve savunma hakkına gösterdiği saygı nedeniyle teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
DİĞER SAVCI VE HAKİMLERE ÖRNEK OLUR
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel de, kararın Türkiye’de hala yargıçların olduğunu ve adil yargılamanın yapılabildiğini gösterdiğini, bu davayla sadece Ahmet Çınar’ın beraat etmediğini, ifade ve basın özgürlüğünü savunanların da beraat ettiğini dile getirdi. İçtihat kararı olabilecek nitelikte bir karar çıktığını savunan Sertel, "Dileriz diğer savcı ve hakimlere örnek olur ve saçma sapan davalar açmazlar ve mahkemelerde öyle davalarla meşgul olmaz" diye konuştu.