Yunanlıların ayakta alkışladığı belgesel

Güncelleme Tarihi:

Yunanlıların ayakta alkışladığı belgesel
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2009 00:00

Tahsin İşbilen ve ekibi tarafından hazırlanan ’Asya Minör... Yeniden’ adlı belgesel, Atina’daki gösterimi sırasında ayakta alkışlandı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler’den kaçarak Midilli, Sisam ve Meriç’ten geçip Türkiye’ye sığınan Yunanlı komünist Partizanlar’ın hikáyelerini anlatan belgesel, neredeyse hiç bilinmeyen bir dönemi aydınlatıyor.

STRUMA Gemisi’yle Türkiye’ye sığınmak isteyen Yahudilerin varlığından haberdardık ama doğrusu bu ya, İkinci Dünya Savaşı’nın en netámeli günlerinde, Naziler’le savaştıktan sonra kaçan bir grup Yunanlı Partizan’ın Türkiye’ye sığındıklarını ve büyük bir misafirperverlikle karşılandığını bilmiyorduk. Anlaşılan, Yunanlılar da bilmiyor olmalı ki, ’Asya Minör... Yeniden’in önceki hafta Atina’nın İlion Sineması’nda yapılan gösterimini büyük bir şaşkınlıkla karşılayıp ayakta alkışladılar.

’Asya Minör... Yeniden’in yönetmeni Tahsin İşbilen, mübadeleyi anlatan ’Benim Giritli Limon Ağacım’ belgeselinin çekimleri sırasında konu ile ilgili hikáyeler dinlediklerini belirterek, "Araştırmalarımızı yoğunlaştırdıkça bu olgunun her iki kıyıda 70’li yaşların üzerindekiler dışında, neredeyse hiç bilinmediğini gördük. Gerilen ilişkiler, her iki yakada da bu ’insanca’ eylemi unutturmuştu" dedi.

Elli-altmış bin kişi

Konuyu arşivlerde araştıran İşbilen ve ekibi, savaş sırasında elli ile altmış bin arasında Yunanlı komünistin silahlarıyla birlikte Türkiye’ye sığındığını ve Kızılay tarafından kurulan kamplarda barındırıldığını tespit ediyor. İşin çarpıcı tarafı, gelenlerin önemli bir kısmı, çok değil, 22 sene önce Milli Mücadele esnasında Türkiye’den Yunanistan’a göç eden insanlardır. Dolayısıyla, Türklerin kendilerine nasıl davranacağı konusunda hem kuşkuları, hem de korkuları vardır: "Karaburun sahillerine çıkan Yunanlılara Türkler yardımcı olmak isterler. Ama savaş zamanı Türklerde de pek bir şey yoktur. Ekmek karneyle verilmektedir, yiyecek kısıtlıdır. Türklerden biri onlara bir tas dolusu kuru üzüm ikram eder. Ancak yaklaşmazlar üzüme, korkarlar Türkler bizi zehirleyecek diye. Üzümü getiren anlar durumu ve bir avuç alıp yer üzümden. Sonrasında olayın tanığı Gani Amca’nın anlatımı ile ’Bi dene üzüm gomazlar...’"

İşbilen’in verdiği bilgiye göre, Kostas Demerci dışında belgeselde yer alan herkes, o dönemi yaşamış. Demerci’nin hatıraları ise oğlunun ağzından aktarılıyor. "Eğer birkaç yıl daha geç kalsaydık" diyor İşbilen, "bu kadar şanslı olmayacaktık." Çekimler sırasında Midilli’de Siniparksi (Ege’de Birlikte Varolma Hareketi) ve Sisam’daki Samos Barış Hareketi, her türlü yardımı gösteriyor. Ancak asıl kıyamet, 22 Mart’ta Atina’da kopuyor.

Atina’daki şaşkınlık

Yeni bir belgeselin hazırlığı için Atina’ya giden Tahsin İşbilen ve ekibine, Atina sürprizini hazırlayan Atina’daki Sisamlılar ve Midilliler Derneği ile Yunan Yönetmenler Birliği’dir. "Arkadaşlarımız bir gösterim düzenlemek istediklerini söylediler. Bizler sadece ’davetli’ idik" diyor İşbilen ve olup biteni şöyle anlatıyor:

"Kelimenin tam anlamı ile muhteşem bir organizasyondu. Yunanistan’ın en önemli gazetelerinden Ta Nea, bir gün önceden gösteriyi ve filmi ilk sayfasından vererek tam sayfa haber yaptı. Salonda boş yer yoktu. Bu kadar kalabalığa rağmen negatif bir soru gelmedi. Tam tersine bu konuda duydukları, şahit oldukları deneyimleri aktardılar. Herkes çok heyecanlandı. Filmden sonraki sohbet bölümü oldukça uzun sürdü. Başka gösterimler için davetler aldık. Özellikle bir Türk ekibin böyle bir filmi yapması onlar için çarpıcıydı. Bize önceden müşkülpesent olduğu söylenen Atina seyircisinin, heyecanına hayranlık duymamak elde değildi. Doğrusu, genel olarak Yunanlıların hep pozitif tepkileri ile karşılaştık ama Atina’daki izleyicinin coşkusu akıllardan silinecek gibi değildi."

Solgun fotoğrafın öyküsü

Yorgo Photellis, o günleri anlatırken oldukça heyecanlıydı. Yanlarında yalnızca ailelerinin fotoğrafı bulunduğundan kayıt için Türk makamlarına bunları vermişlerdi. Yönetmen Tahsin İşbilen, Hava Kuvvetleri’nden ayrıldıktan sonra yaptığı belgesellerle ismini duyurdu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!