Güncelleme Tarihi:
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bir dizi ziyaret gerçekleştirdiği Tokat’taki basın toplantısında özetle şunları söyledi:
"Bizim Yunanistan'la bazı problemlerimiz var. Ciddi sorunlarımız var. Bu sorunların bir an önce çözülmesi için, bu gerginliğin giderilmesi için, barışçıl yol ve yöntemlerle, diyalogla, uluslararası hukuk çerçevesinde, görüşmelerin başlaması için gerçekten Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere bütün bakanlıklarımız, azimle, kararlılıkla bu çalışmaları destekliyoruz. Bir tarafta istişare görüşmek, bir tarafta güven ve güven artırıcı görüşmeler, diğer tarafta ise Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO Genel Sekreteri'yle başlattığı bir görüşme yöntemi olan ayrıştırma görüşmeleri. Fakat maalesef bunların hiçbirine, komşumuz Yunanistan'dan olumlu cevap almadık, alamıyoruz. İki yıldan beri bekliyoruz. Bizim Savunma Bakanlıkları arasında görüşmeler vardı. Bunlardan ikisini Afrika'da yaptık. Birini de Türkiye'de yaptık. Bu dördüncüsü. Türkiye'de gelmesi lazım. Gelmeleri için biz bekliyoruz. Maalesef bu konuda bizim davetlerimize rağmen gelmediler.
STATÜKOYU BOZUYORLAR
Gelmedikleri gibi bizi de maalesef yeni Osmanlıcılıkla, yayılmacılıkla, revizyonizmle kendilerine göre bir takım böyle kelimelerle, kavramlarla suçlamaya teşebbüs ediyorlar. Yani bunlar gerçekten hiçbir anlamı yok. Hiçbir manası yok. Hiçbir temeli yok. Türkiye ne yaptı? 1923 Lozan Anlaşması, Lozan'dan sonra Paris Konferansı 1947. O zamandan beri bütün statüko devam ediyor. Bu statükoyu bozan, adaları silahlandıran Yunanistan. Bizim ağzımızın dibine gelip, burnumuzun dibine gelip gece gündüz provoke eden Yunanistan.
DAHA ÖNCEKİ GÜN ATEŞ AÇTILAR
Daha dün (önceki gün) balıkçılarımızı rahatsız eden Yunanistan, ateş ettiler. Yani burada gerçekten yani 'Yavuz hırsız, ev sahibini basın bastırır' sözünden yola çıkarak her şeyi yapıyor, ediyorlar. Gerginliği arttırıyorlar. Bunu da iç politik sebeplerden yapıyorlar. Onu da biliyoruz. Fakat biz de bunlara gerekli cevabı hem sahada hem de masada verdik, vermeye devam ediyoruz.
Bizi yeni Osmanlılıkla suçlayanlara diyoruz ki 'Ya sizin Megali İdea'nız ne oldu? Bunlar yıllarca, hâlâ Megali İdea peşinde koşuyorlar. Diyoruz ki 'Güveniniz dağlara karlar yağmadan aklınızı başınıza alın, ayaklarınız yere bassın.’ Biz uluslararası hukuktan yanayız. İyi komşuluktan yanayız. Fakat diğer taraftan da diyoruz ki ne kendimizin ne de Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu çiğnetmeyiz. Hiçbir şekilde bir oldubittiye izin vermeyiz. Bu konuda azimliyiz, kararlıyız. Çok şükür, çok şükür bunu da mutlu ederiz. Efendim, hesabımız kitabımızı iyi yapın. Yoksa yanlış hesap Ankara'dan döner.”